1

2K 142 226
                                    

Polaraid adlı filmin konusunu alarak yazacağım bir kitap olacak. Tamamen aynı olmasa da, çoğunluğu aynı olacak.

Film kesinlikle mükemmel, izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

¬1¬

5 saat öncesi :

Bugünün normal günlerden tek farkı, okul albümü çekimi günü olmasıydı.

Fotoğraf çekmeyi severdim, hayır sevmezdim bayılırdım.
Ama fotoğraf çekilmek..
Gözümün önünde patlayan beyaz bir flaş ve sonrasında elime geçen, bir süre sonra yırtılacak olan fotoğrafım. Kısaca pek haz etmiyordum.

Ama bu albüm işi benim isteğime bağlı değildi. O yüzden, artık bir klasik olmuş pantolon, kazak, kaban kombinini giyinip aşağıya, annemin yanına indim.

"Ah sonunda geldin! Kahvaltı hazırlayamadım ama istersen gevrek koyabilirim hemen?"

Anneme tatlı bir tebessüm sunmaya çalışmış ve eldivenlerimi hâlâ takmadığımı fark ederek salon içerisinde onları aramaya başlamıştım.

"Aç değilim ama eldivenlerimi bulamıyorum anne. Nerede olduğunu biliyor musun?"

Annem bir yandan aramama yardım ederken, diğer yandan çoktan ezberlemiş olduğum konuşmasına başlamıştı.

"Bak, Felix. O eldivenleri artık takmana gerek yok-"

"onlar sadece seni daha da kötü yapıyor."

İkimizde benim bu klasik konuşmayı sabote etmeme kıkırdarken, alışveriş poşetlerinin arasında kalmış eldivenlerimi bulunca zaferle havaya kaldırmıştım onları.

"Biliyorum bu durumdan hoşlanmıyorsun ama emin ol ben böyle gayet iyiyim anne."

Sadece yanağıma bir öpücük kondurmuş ve zaten çoktan geç kalmış olduğu işine gitmek için yola koyulmuştu.

"Kovulmama karşı kendini sokakta yatmaya hazırlarsan iyi edersin beyefendi. Çünkü neredeyse 10 dakika geç kaldım.. Kendine dikkat et! Ve seni seviyorum!!"

Aynı şekilde bende ona cevap vermiş ve bisikletime atlayarak yola koyulmuştum.

꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳꙳

"Lily Forbes!"

Önümdeki kızdan hemen sonra benim adım okunacak ve sahte ya da gerçek önemli olmaksızın, gülümseyerek poz vermem gerekecekti.

"Lee Felix!"

Beyaz arka planın önünde duran küçük sandalyeye (ya da belki de tabureydi tam bilmiyorum) oturmuş ve kameraya bakmaya başlamıştım.

"Tamam, gülümse. 3! 2! 1! Evet güzel. Marshal Smith!"

Oturduğum tabureden kalkmış ve sonunda okulun bitmiş olmasına şükrederek bisiklet otoparkına doğru gitmiştim.

Çantamdaki küçük ama oldukça kullanışlı kamerayı çıkarmış yerdeki, minik, şeffaf kaptan su içen bir kediyi çekecekken onun sesini duymuştum.

Hwang Hyunjin.

Pek popüler olmasa da kendince bir çevresi olan, bir kere bile konuşamadığım Hwang Hyunjin.

Ah hayır, aslında iki kere konuşmuştu benimle.

2 yıllık okul hayatımda toplam 3 kişiyle arkadaşlık etmişliğim vardı. Birisi gerçekten arkadaşım, diğeri onun sevgilisi ve üçüncüsü sevgilisinin arkadaşıydı.

Sevgili arkadaşım Jisung'un boş boğazlığı sayesinde sevgilisi benim eşcinsel olduğumu öğrenmiş ve sonra bunu okula yaymıştı.

İşte Hyunjin benimle o zaman konuşmuştu.

"Ne yani, bunun gibileri okula alıyorlar mı? Beyler dikkat etmemiz lazım."

Ve ardından gelen kahkahalar.

Bir kaç gün sonra artık kimse eşcinselliğimi konuşmuyor, aşağılayacak ve dalga geçecek başka birilerini arıyorlardı.

İşte benimle bu olaydan sonra, beni iğrenç bir yaratıkmışım gibi aşağılamasından 3 gün sonra, ikinci konuşmasını gerçekleştirmişti.

Ek iş olarak yaptığım köpek gezdirme işindeyken, bir parkta karşılaşmıştık.

Etrafına bakınarak yanıma gelmiş ve

"Bak o gün söylediklerimi ciddiye alma. Tuhaf bir şekilde vicdan azabı çekip duruyorum ve bundan sıkıldım. Arkadaşlarım yanımdaydı ve öyle konuşmam gerekiyordu. Tamam mı?"

Demişti.

Yüzüne boş boş baktığımı fark ettiğinde son kelimelerini de söylemiş ve hızla uzaklaşmıştı yanımdan.

"Eğer bu söylediklerimi birine anlatırsan başına bela olurum Lee Felix."

Ve ben, şuan o sevimli kediyi çekmekten vazgeçmiş, karşı kaldırımda, okul kapısının hemen yan tarafında arkadaşlarıyla gülüşerek konuşan Hyunjini kadraja almıştım.

Evet, tam bir aptaldım. Neden böyle bir şey yaptığımın bile farkında değildim. Sadece onun fotoğrafını çekmek istemiştim.

Ve her klişe dizide/filmde olduğu gibi ben kameranın odağını tam Hyunjin'e ayarlamışken, onunda buraya bakası gelmişti ve ben öylece hiçbir şey olmamış gibi bisiklete binip kaçmıştım.

Polaroid ×HYUNLIX× ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin