Felix, şişmiş gözlerini yorgunluk ile açmaya çalışırken burnuna dolan koku ile yüzüne bir gülümseme yayılmıştı.
Kafasının üstünde hafif bir ağırlık hissettiğinde, kafasını çevirmeden yanına bakmış ve aklına gece Hyunjin ile yattığı gelince tuhaf bir şekilde heyecanlanmıştı. Ve şuan Hyunjin'in kafası, kendi kafasının üstüne yaslı duruyordu..
Uyurken yastığını, kafasının altına değil, yanına alırdı çünkü sarılarak uyurdu hep. Şuan ise sarıldığı annesinin aldığı mavi kılıfı yastığı değil, Hyunjindi.
Kollarını yavaşca çekmeye çalışırken, çocuğun yaralarını acıtmamış olmayı umuyordu.
"Uyandın mı?"
Yeni uyandığı için kısık olan Hyunjin'in sesini sadece Felix duyabilmişti.
Hmhm diyerek yattığı yerden hafifçe doğrulmuş ve omzunu ileri geri hareket ettirerek kendine gelmeye çalışmıştı.
"Telefonlar evde kaldı değil mi..?"
Hyunjin de Felix gibi doğrulmak istemiş ama karnındaki, minik de olsa canını acıtan yaralar ise varlığını belli edince acı içinde kalktığı yere geri düşmüştü.
"Noldu? İyi misin?"
Felix, Hyunjin'in acıyla inlediğini duyunca telaşla uzun olana dönünce, onun gözlerini sıktığını görmüştü.
"Bir şey yok, iyiyim. Oturayım istemiştim sadece"
Yerden yüksek yataktan ayaklarını sallandırıp, spor ayakkabılarını terlik gibi giymiş ve yatağı birazcık dikleştirmişti Felix.
"Hallettim"
Onun neşeli sesine gülümsemiş ve acıdan kapattığı gözlerini açmıştı Hyunjin.
"Diğerlerinin yanına gitmemiz lazım"
Felix başını aşağı yukarı sallarken ökçesine bastığı ayakkabısını düzgünce giymiş ve olabildiğince ciddi yapmaya çalıştığı bakışlarını Hyunjin'e dikmişti.
"Ama sen gelmiyorsun"
Duyduğu şey ile kaşlarını çatmıştı Hyunjin.
"Buna sen karar veremezsin Lee Felix. Geleceğim"
"Hayır, veririm Hwang Hyunjin. Yaraların-"
"Ya küçücük şeyler için oturacak değilim. Minho bile pişmiş tavuğa döndüğü haliyle etrafta sek sek oynuyor"
İkisi de Hyunjin'in dediği şeye gülerken, Felix daha fazla itiraz etmemişti.
"Taksi çağıracağım, bekle. Yaralarına orada da baktırır, pansuman yaptırırız. Hastane de kalırsan da yalnız olmazsın. Pişmiş tavuk da orada nasıl olsa"
Felix hemşireyle bir şeyler konuşurken, Hyunjin de oturduğu yerde onu izlemişti. Daha sonra hemşire yanına gelip yaralarını kontrol etmiş, Felix ise gözden kaybolmuştu.
Bir kaç dakika içerisinde görüş alanına nabzını hızlandıran beden girmişti. Lee Felix, yüzündeki gülümseme ile Hwang Hyunjin'e yaklaşırken, Hyunjin nedenini bilmediği bir şekilde karşısındaki oğlanın gülüşünde takılı kalmıştı.
"Evet, çıkış işlemlerini de hallettim. Taksi de gelmek üzere. Çıkabiliriz"
Felix, yatağın diğer tarafına geçerek Hyunjin'e ayakkabılarını giymesinde yardımcı olmuş ve çöktüğü yerden kalkarak elini Hyunjin'e uzatmıştı.
Siyah saçlı olan, kendisine uzatılan eli sıkıca tutarak yataktan kalkmış ve kolunu Felix'in omzuna atmıştı. Felix de Hyunjin'e uzattığı elini geriye çekip, aynı elini yanındaki uzun adamın beline dolamıştı.
Hyunjin, beline sarılan kol ile nefes almayı bir süre durdururken, ne ara bu kadar yakınlaştıklarını ve ne ara Lee Felix'in kendisini bu kadar etkilemeye başladığını düşünüyordu.
"Acıyor mu? İyi mi böyle?"
Sarışının sesi ile kendine gelirken kafasını aşağı yukarı sallamış ve onunla aynı hızda yürümeye başlamıştı Hyunjin.
İki beden, sonunda hastaneden çıkarken, kapıda bekleyen taksici beklediği için sıkıldığını belli edercesine bakıyordu etrafa.
"Kusura bakmayın, çok beklettik"
Hyunjin'in delici bakışlarına karşı adam hiçbir şey demeden arka koltuğun kapısını açmış ve kendisi de sürücü koltuğuna geçmişti.
Felix, önce Hyunjin'i oturtmuş ardından kendisi de onun yanına oturmuş ve gidecekleri hastanenin adını vererek arkasına yaslanmıştı.
"Gece, uyurken falan yaralarına dokunmadım, değil mi? Sarılarak uyumak gibi saçma bir alışkanlığım var ve uyandığımda sana koala gibi yapışık olduğumu gördüm"
Hyunjin ortaya minik bir kıkırtı bırakırken gülümsemesini bozmadan cevaplamıştı.
"Dürüst olmak gerekirse.. Sanırım uyuduğum en huzurlu uykularımdan biriydi"
(ノ´ з ')ノ(ノ´ з ')ノ
Elimde hiç taslak yok ve şu ara ev değiştirmeye çalıştığımız için bölümler geç geliyor 🤧👉🏼👈🏼
Umarım beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim!!
Kontrol etmeden atıyorum ve moderatörüme şimdiden ayrıca teşekkür ediyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polaroid ×HYUNLIX× ✓
Fanfic¡Polaraid filminin konusuyla yazılmış bir fictir¡ "O neydi? Duydun mu?" "Duydum. Biri şaka yapıyordur kesin" Elindeki içkisini yudumlarken konuşmuştu. "Hayır. Hyunjin salak mısın? Biri acı çekiyor olabilir." Tam o sırada bir çığlık sesi daha geldi. ...