"Evet çocuklar dersler yüzünden oldukça sıkıldığınızı okul idaresine söyledim."Sıkkınlıkla nefes verdim. Gerçekten artık derslerden bıkmıştım.
Çoğu kişi uyuyordu geri kalanlarda öğretmenin dediklerini dinlemek dışında her şeyi yapıyordu.
"Okul idaresiyle bir kamp düzenlemeye karar verdik. Çarşamba günü sabah yola çıkacağız. Yani iki gün sonra. Kamp üç gün sürecek. Gidecekler yarın mutlaka rehber öğretmenine ismini yazdırsın."
Sınıftan yüksek sesli bir gürültü koptuğunda kulaklarımı tıkma isteğimi zor engellemiştim.
Sevinçle beni omuzlarımdan tutup hunharca sarsan Jisung'u ittirip üzerimi düzelttim. Bu ne sevinçti böyle.
"Arabada birlikte oturmalıyız Felix. Çok eğlenleneceğimize eminim. Ahhh şimdiden çok fazla heyecanlı hissediyorum."
Gözlerimi devirdim. Aslında çok eğlenceli ve güzel olacağından emindim. Çünkü gerçekten böyle bir şeye ihtiyacımız vardı.
Kafamı dağıtmak için mükemmel bir fırsattı.
^^^^^^^^^^^^^^^^
Kamp sabah;
Okulda buluşup öğretmenleri beklemeye başlamıştık. Seungmin ve Jisung fazlasıyla heyecanlıydı. Bende heyecanlıydım. İlk defa okulun hazırladığı bir geziye gidecektik.
"Biraz sessizleşir misiniz artık."
Öğretmenin bağırmasıyla bizde gülüşmelerimizi bırakıp öğretmene baktık.
"Kimin kiminle aynı çadırda kalacağını ve otobüse oturacağı kişiyi belirlemek için kura çekeceğiz. Sırayla çekmeye başlayalım."
Üzüntüyle Jisung'a ve Seungmin'e döndüm. Birlikte oturamayacaktık.
Onların birlikte otuma şansı vardı ama ben şanssız bir insan olduğum için yakın olmadığım biriyle oturacağım kesindi.
Emindim bundan. Sıra bana geldiğinde bir kağıt çektim. Benden sonra Jisung çekti.
Kağıdı açtığımda gözlerimin kocaman olmasına izin vererek şaşkınlıkla kağıda baktım.
Şanssızım derken bu kadarını da beklemiyordum. Daha kötüsü olamazdı sanırım.
"Seungmin- ah birlikte oturuyoruuuuzzzz."
Jisung'un sevinç çığlıkları kulağıma ulaşırken sinirle ve şaşkınlıkla elimdeki kağıdı buruşturdum.
Üzüntüyle bağırıp Jisung'a vurmaya başladım.
"Seni lanet olası. Nasıl bu kadar şanslı olabilirsin? Tanrım neden bu kadar şanssızım?"
Seungmin bana dönüp sorgulayan bakışlarla bana baktı.
"Ne oldu ki?"
Seungmin'in sorusuyla bayılıyormuş gibi yaptım.
"O kadar da kötü olamaz Lixie. Kim çıktı sana? En fazla Bang Chan falan çıkmıştır."
Sinirle Jisung'a dönüp yakasına yapıştım.
"Hwang Hyunjin çıktı seni bok beyinli."
Jisung gülüp saçmalama der gibi elini salladı.
"Hadi ordan."
Elimdeki kağıdı Jisung'un güzüne tuttuğumda onunda anında gözleri kocaman olmuştu.
"Vay be. Bang Chan derken şaka yapıyordum ama o bile çıksa daha iyiydi. En azından Bang Chan daha insancıl."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear vampire 🍷 / Hyunlix
Fanfiction"Kimsenin kanı bu kadar başımı döndürmemişti." "-... ve kimsenin kanı için bu kadar direnmemiştim." Gerçek hikaye Dear Vampire / Hyunlix gerçek yazar @jikookunbuzpateni Ben sadece Hyunlix versiyonu'nu yazdım ve tabiiki izin aldım