Dear vampire 🍷 / Hyunlix

28🍷

Evimin önünde duran siyah arabayla Hyunjin'in geldiğini anlamıştım.

Şöför koltuğunun yanındaki koltuğun kapısını
açıp oturdum.

Kapıyı kapattıktan sonra Hyunjin'e doğru dönüp gülümsedim.

Yaklaşıp soğuk yanağını kısaca öptüğümde geri çekileceğim sırada bununla yetinmedi ve ensemden tutup beni tekrar kendine yaklaştırıp dudağıma uzun sayılabilecek bir öpücük bıraktı.

"Selam."

Kısaca konuştuğunda kıkırdadım.

"Selam."

Kısa bir bakışmadan sonra Hyunjin'e Seungmin'in evini tarif ettim. Seungmin'den sonra Jisung ve Chan hyung'u da almıştık.

Arabaya tam sığmanın mutluluğuyla gideceğimiz ormana doğru ilerlerken Seungmin'in ani bağrışı beni irkiltmişti.

"Tanrım, Min ne bağırıyorsun?"

Seungmin dediklerimde pek takılmadı.

"'Markete uğrayacağız. Onu unuttuk."

Markete uğramayı unuttuğumuzda çoktan şehir merkezinden çıkmakta olduğumuzu farketmiştik.

"Tamam sorun değil buralarda bir tane market var."

Hyunjin'in sözlerinden sonra derin bir nefes bıraktık.

Hyunjin bir marketin önünde arabayı durdurduğunda sırayla hepimiz arabadan inmiştik.

Markete girdiğimizde Jisung hemen kola reyonlarına koşarken Seungmin ve Chris tavuk ve mangal için gereken malzemeleri bulmaya gitmişti.

Bende Hyunjin'in elinden tutup çekiştirerek cips reyonlarına getirmiştim.

"'Hepsinden istiyorum."

Benim konuşmamla Hyunjin'in gözleri açılmıştı.

Ben elime sığdırabildiğim kadar cipsi aldığımda Hyunjin kaşlarını kaldırarak bana baktı.

"Güzelim sencede o kadar cips biraz fazla değil mi?"

Elimde tuttuğum 7 cips paketine baktım. Ardından 2 tanesi elimden kayarak yere düşmüştü.

"Ama istiyorum."

Dudağımı büzerek baktığımda yaklaşıp dudağıma öpücük bıraktı.

"Oha be!"

Chan ve Seungmin gözlerini elleriyle kapatarak geldiklerinde kıkırdamıştım.

"'Felix tüm cipsleri almak istiyor."

Elimde tuttuğum tek cipse üzgünce baktım.

Seungmin umursamazca elini salladı.

'"Ne yaparsan yap onu vazgeçtiremeyeceksin. O yüzden iyice mızmızlanmadan önce 6-7 tane cips almasına izin ver."

Seungmin Hyunjin'e yönelik konuşunca kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Tamam alalım. Hadi."

Hyunjin hızla konuştuğunda ona bakarak gülümsedim.

En sonunda aldıklarımızı kasaya taşıyıp fiyatını ödedik.

Ben ve Jisung kasada poşetlerken Hyunjin Chan ve Seungmin de arabaya taşımaya gitmişti.

Jisung ile işimizi bitirip dışarı çıktığımızda diğer herkes arabaya binmişti.

Yine aynı yerime oturduğumda Hyunjin'in karnından göğsüne doğru uzanan kabartıyı gördüğümde kaşlarımı çattım.