Dear vampire 🍷 / Hyunlix

30🍷

Felix bayılacak gibi hissediyordu. İçindeki lanet sesi dinlediği için şimdiden pişman olmuştu.

Gözlerini sıkıca kapattı ve hıçkırdı Felix.

Aniden duyduğu gürültüyle gözlerini geri açtı. Duvara çarpmış olan Hanbin'i gördüğünde ne olduğunu anlamak için odaya baktı...

ilk önce Hyunjin'in tek elinde kalmış olan kelepçeyi kırışını izledi.

Ardından Felix' in yanında ayakta durup şaşkınlıkla onu izleyen iki adama gelip onlarla sırayla dövüştüğünü gördü.

Hyunjin üzerine kim geliyorsa geri savuruyordu. Ancak acıdığı belli olan göğsünüde arada bir tutuyor belli etmeden soluklanıyordu.

Felix kıpırdanamıyor şaşkınlıkla gözlerini kırpmadan etrafında olanları izliyordu.

Gözyaşları şaşkınlığından dolayı durmuş ve yüzünün ıslaklığı onu rahatsız etmeye başlamıştı.

Hanbin duvarın dibinden kalktı ve Hyunjin'e doğru geldi.

"Sen bunu nasıl yaptın?"

Hanbin'in sorusu sinirle karışık şaşkınlık içeriyordu.

Hyunjin alayla sırıttı.

"'Başından beri oyundu. Hiç bir zaman baygın değildim . Ve sen bunu anlamayacak kadar malsın. Her zamanki gibi."

Hyunjin'in sözleri Hanbin'i daha da sinirlendiyordu.

'"Bu imkansız. O acıya tepkisiz kalman imkansız. Yalan söylüyorsun!"

Hanbin Hyunjin'in çıplak göğsünden geriye doğru ittiğinde Hyunjin bir iki adım gerilemişti.

Ardından Hyunjin güldü ve aynı şekilde Hanbin 'i itti.

Ancak Hanbin  arkasındaki duvara sertçe çarptı.

"'Seni aptal. Ben safkanım. Sen normal insan olarak doğduğunda, ben vampir olarak doğmuştum. 190 yılımı vampir olarak geçirdim. Ve senin bile bilmediğin bir sürü özelliğim var. Seni öldürecek sıcaklığın verdiği acı beni öldürmez."

Hanbin'in siniri daha da artmıştı. Ardından içeri giren kişiler direk Hyunjin'in üzerine atladığında irkildi Felix.

Hyunjin'in gücüne her zaman için hayrandı ancak yinede ona bir şey olmasından korkuyordu.

Hyunjin hepsini geri savurduğunda sevgilisine baktı.

Şaşkın ve ıslak gözlerle kendisine bakıyordu.

Paldır küldür açılan kapı ve yine içeri dalan 2 kişiye ikisi aynı anda baktığında iki kişi onlara gülümsedi.

"Selam, kuzen. Havalı bir giriş yapalım dedik. Ama görüyorum ki fazla gerek kalmamış."

Felix içeri giren kişilere baktığında birinin Chan diğerinin ise Hyunjin'in kuzeni olduğunu anladı.

"Siz Hanbin'e bakın, Ben Felix'i götüreceğim."

Chan başını sallayarak onu onayladığında Hyunjin yavaşça Felix'in ince bileklerini sıkıca saran ipleri çözdü.

Bilekleri ipe sürtünmekten kızarmış ve morarmaya başlamıştı.

Hyunjin şefkatle bileklerinin içlerine Öpücük bıraktığında Felix gözyaşlarını sildi ve gülümsedi.

Hyunjin Felix'in dizlerinin altından ve sırtından kollarını geçirmeden önce Felix üzerindeki örgü hırkayı çıkardı.