Dostlar Apartmanı Bölüm 5

10.6K 754 25
                                    

Başak, hem iltifata sevinmiş, hem de ne zamandan beri senli benli konuştuklarını anlayamadığı için kendisine şaşırmıştı. Samimi bir konuşma geçiyordu aralarında. Bu da çok hoşuna gidiyordu. Kahveleri bitmiş, aradan da neredeyse yarım saat geçmişti. İkisinin de bu hoş sohbeti bitirmeye niyeti yoktu. Tarık, bürosuna dönmesi için önemli bir nedeni olmamasına sevindi. Birlikte yemek yemeyi teklif ettiğinde, Başak da, son on beş dakikadır bu teklifi beklediğini belli etmeden kabul etti.

Arabaya bindiklerinde, nereye gideceklerine henüz karar vermemişlerdi. 

“Çok uçuk bulmazsan, Çiçek pasajına gitsek? Uzun zamandır canım güzel bir midye dolma çekiyor. Yanında da bira? “

“Gündüz, mesai saatinde alkol alacaksın öyle mi? Seni Ergun Beye şikayet edeceğim.”

“Et de, “beni neden çağırmadınız?” sorusuna ne yanıt vereceğini de hesap et. En sevdiği şeydir midye dolma ile bira. Beni de o alıştırdı zaten.”

Tarık, bu samimi anlatımdan sonra yine midesinde kasılmalar hissetmeye başladı. Patronu ile haddinden fazla samimiydi. Aralarında bir şeyler olmuş muydu? Bunu nasıl sorabilirdi ki? Sessiz kalmış ama surat asmaya başlamıştı. Başak, asık yüzünü görünce alkol konusunda ciddi olduğunu düşünüp,

“İstersen sen seç yeri, bana uyar” dedi.



“Yok pasaj iyi. En yakın noktaya arabayı park edip biraz da yürümüş oluruz.”


“Tamam o zaman.” diyerek, her gittiklerinde arabayı bıraktıkları açık otoparkı tarif etmiş, sonra da pasaja doğru yürümeye başlamıştı. 

Tarık, hala sessizce yürüyor ve yüzündeki asık ifadeyi yok edemiyordu. Geçmişin kötü anıları, neden her dakika canını sıkmaya başlamıştı? Bu kızla tanıştığından beri, geçmiş yakasını bırakmıyordu. Boyundan başka hiçbir benzerliği yoktu. Yine de aklına geçmişte yaşadıkları, hayal kırıklıkları gelip duruyor, Başak’ın hem yanında olmak istiyor, hem de etrafında olan erkekler yüzünden canı sıkılıyordu.


Ofiste yapılan ilk toplantıda, çok önemsememiş, sonradan aklına geldikçe canı sıkılmıştı. İş yerinde olan bir sürü erkek o toplantıda, Başak konuştukça hayran bakışlarla izlemişti. Şimdi de, patronu ile olan samimiyetini yansıtan konuşmalar devam ediyordu. İyi de, kendisi bunları neden dert ediniyordu. Tek yapmak istediği birlikte olmak, doyana kadar sevişmek değil miydi? Gerisi önemli değildi. Bir daha aynı hatayı yapmayacak, hayatına kimseyi kalıcı olarak sokmayacaktı. 

Başak, Tarık’ın düşündüklerinden habersiz, vitrinlere baka baka yürüyordu. Spor malzemeleri satan bir vitrinde, parmaksız bir eldiven görmüş, hatta bir an duraklamış, ‘şimdi zamanı değil başka zaman alırım’ diyerek yürümeye devam etmişti. Tarık, bu duraklamanın neye yönelik olduğunu anlamaya çalışmış, soramamıştı. O vitrinde bu kızın ilgisini ne çekebilirdi?

Pasajda her zaman şirketçe geldikleri lokantanın önüne doğru yürümüş, kendisini tanıyan garsonlarla selamlaşmıştı. Hatta iki tanesine adı ile hitap edip, ayaküstü kısacık konuşmuştu. Tarık artık midesindeki kasılmalara alışmaya başlamıştı. Başka erkeğin yanında bu kadar rahat muhabbete giren bir bayanı da çok kafaya takmaya gerek yoktu. Tarık, kendi niyetinin ne kadar yerinde olduğunu anlıyordu. Başak ile birkaç kez birlikte olur, sonra yolları ayırırdı. Zaten bu süreçte reklam işleri de tamamlanmış olurdu. Kararını netleştirdikten sonra, bu yolda adım atmaya devam etti Tarık. Baştan çıkartacaktı bu kızıl saçlı güzeli. 

Lokantaya oturduktan iki dakika kadar sonra işletme sahibi yanlarındaydı. Başak ile yine çok samimi bir şekilde muhabbet ediyor, bir yandan da Tarık’ı süzüyordu. Tarık bu bakışlardan sonra Başak’ın hayatında kaç erkek olduğunu kestirmenin mümkün olamayacağına karar vermişti. Bu kadar erkek, bir öğlen yemeği saatinde karşısına çıkıyorsa yirmi dört saatte kaç kişi ile karşılaşacağını hesap etmeye çalışmaktan vazgeçti. Sonra da kendi saçma denklemine güldü. Arabadan beri ilk defa gülümsüyordu. Başak bunu kaçırmadı.

“Nihayet güldün. Neye güldüğünü bu sefer de ben anlamadım.”

“Önemli bir şey değil”

“Komik bir şey! Önemli olup olmadığını bilemem… Neyse seni güldürdü ya, gerisi boş. Artık bira konusunda ciddi tepkilerin olduğunu düşünmeye   başlamıştım.”

“Tepkim biraya değil. Ölçülü olunduktan sonra alkole karşı değilim. Surat   asmamın nedeni başka. Buraya geldiğimizden beri o kadar çok kişi ile tanışıyor olduğunu anlamak biraz canımı sıktı. “

Dostlar ApartmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin