Dostlar Apartmanı Bölüm 6

9.4K 753 39
                                    

“Hayrola kızlar? Bir şey mi istediniz?”

“Yok, Damla'yı özledik de, beş dakikalığına bakmaya geldik.”

Başak, kızların içeri bakmaya çalışmasından, misafirini merak ettiklerini ve girişteki iki taze tarafından görevlendirildiklerini anladı. Kızları içeri davet etti. Tarık, gelen genç kızları görünce ayağa kalktı. Başak, kızları tanıştırdı. Sanki asıl görevleri, misafiri incelemek değilmiş gibi, Damla'nın yanına gittiler. Biri severken diğeri, ikisini göz hapsinde tutuyordu. Tarık, durumun farkında değildi. Başak ise, gülmemek için zor tutuyordu kendisini.

Beş dakika sonra kızlar kalktığında yemeğe oturabildiler. Rakılarındaki buzlar erimeye başlamıştı. Tarık, gerçekten iştahla yemeğe başlamıştı. Aç olduğu doğruydu, demek ki. Başak, sıcak yemekleri getirmek için mutfağa giderken, Tarık da buz alma bahanesi ile peşinden gelmişti. Pilav, salçalı biftek ve mantar soteden koydu. Tarık, iştahla bakıyordu yemeklere. 

“Hayırdır, çok yiyebilmek için öğlen aç mı kaldın? Pinti misin?”

 “Dün gece çok geç yattım. Sabah da uyanamadım. Kahvaltıyı geç yapınca öğle yemeğine fırsat olmadı. Böylece, günün ikinci öğünü sana denk geldi. Ve ben gerçekten çok açım.” dedi.


Başak, dün gece geç yatmasının nedenini merak etti. Öğlen yemeğinden sonra, bir daha görüşmemişlerdi. Demek akşam başka programı vardı. Bozulmuştu duyduklarına. Kiminle birlikteydi de o kadar geç yatmıştı?

“Ne oldu? Neden suratın asıldı?” 

Tarık, tabaklar ile mutfaktan çıkmak üzere olan, Başak'ı durdurdu. 

“Neden suratın asıldı dedim. Yanıt vermeyecek misin?”

“Yok bir şey. Yemekler soğuyor. “

“Yemekler ısınır. Ama senin soğuk bakışların ısınmadan o yemek asla lezzetli olamaz. Ne oldu? Kardeşin mi aklına geldi? “

“Yaa evet. Hadi geçelim içeriye.”

Tarık, hala asık olan yüzüne, baktı. “Ya bana gerçeği söylersin, ya da bu   yemekler buz olana, hatta küflenip çöp olana kadar burada kalırız.” demiş, tabakları elinden alıp tezgaha bırakmıştı.

Tarık, Başak'a doğru bir adım daha atmış, mutfak tezgahı ile kendi arasında sıkıştırmıştı, genç kızı. Başak, kafasını kaldırmadan, “Yok bir şey” dedi yeniden. Tarık, bir eli ile çenesinden tutup başını yukarı doğru kaldırdı. Gözlerine baktı bir süre. Sonra yavaşça,

“Dün gece, seni düşünmekten uyuyamadım. Başka bir sebebi yoktu” dedi.

Başak'ın yüzü gülmeye başlamış, ama bu kadar belli ettiği için kendisine kızmıştı. Tarık, elini çekmeden gözlere biraz daha bakmış, sonra, “Yemekleri daha fazla soğutmayalım. Kıskanç sevgilim.” demişti. 

Başak, son duyduklarından sonra ne diyeceğini bilememişti. Sevgili mi? O kadar aşama kaydetmemişlerdi ama o da kendisini, Tarık'ın sevgilisi gibi görmek istediğini biliyordu. Tabakları alıp salona geçtiklerinde, Damla'nın uyuduğunu gördüler.


Yemekleri yarılandığında, ilk kadehler bitmişti. Başak, kendisine ikinci kadehi hazırlamadı. Tarık isteyince, “Arabayı kim kullanacak. Şoför mü var?” diye sormuş, Tarık da, “Taksi ile geldim, taksi ile döneceğim” dediği için ikinci kadehi doldurmuştu. Kadehi alırken gülümseyerek “Trafik polisi gibisin” demiş, Başak'tan aldığı yanıt, “Sağ salim evine gittiğinden emin olmak istiyorum” olmuştu. Bu yanıt çok hoşuna gitmişti. Kendisine değer verdiğini hissetmek, bunu ağzından duymak, üstelik bunun içten olduğunu anlamak, keyif vermişti. 

Dostlar ApartmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin