Başak, otele geldiklerinde hemen odaya çıkmak istedi. Tarık ise, bir arada geçirecekleri süreyi uzatmak için, bara geçip bir şeyler içmelerini teklif etmişti. Başak, gözlerine bakıp,
“Bu gece sıcak çikolata yok mu?” dedi.
Tarık, bar davetinin reddedilmesinin ardında yatan gerçek nedenin, odada birlikte olmak olduğunu anlayınca, bir an heyecanlandı. Sonra kendisine telkinde bulundu. Bu sefer asla hızlı hareket etmeyecek, ürkütmeyecekti.
Odaya çıkana kadar, sadece bir birlerine baktılar. Çünkü asansörde yalnız değillerdi. İkisinin de gözünde soru işaretleri vardı. Bu gecenin nelere gebe olduğunu bilememek, neyi ne kadar istediklerini kestirememek, tedirgin ediyordu, iki genci. Kata geldiklerinde, sessizce indiler. Başak’ın odasının önüne geldiklerinde Tarık,
“Hemen mi söyleyeyim sıcak çikolatayı, yoksa biraz sonra mı isteyeyim?”
“Odanda işin varsa, sen gelince söyleriz.”
“Duş alıp gelsem? Hava çok sıcaktı ve biz oldukça uzun bir yolu yürüdük.”
“Tamam. Ben de bir duş alayım. On dakikaya kadar hazır olurum.”
“Tamam canım. “ diyerek odasına giden, Tarık, hemen duşa girdi. Dişlerini fırçalamayı da ihmal etmedi.
Başak da, duşunu almış, üzerini değiştirmişti. Kapı çaldığında hazırdı. Tarık, bu sefer de elinde dondurma kapları ile içeri girmişti. Dün akşamki gibi aynı koltuğa sarılarak oturdular.“Önce soğuk bir şeyler yersek, sıcak çikolatanın tadını daha çok alırız diye düşündüm.”
“Şu saatte sanırım en çok bu hoşuma giderdi. Teşekkür ederim.”
“Kuru kuruya teşekkür olmaz. Öpücüğümü de alabilir miyim?”
“Alabilirsin de hak etmen gerekir. “
“Nasıl hak edeceğim? Dondurma getirdim ya”
“Olmaz, dondurma odaya gelmek için mazeretindi. Mesela bana çocukluğunda başından geçen kötü bir şeyi anlat. Yaramaz mıydın? “
“Evet. Düz duvara tırmanan cinstendim. Sol kolumu iki kere kırdım. İlkinde ağaçtan, ikincisinde de inşaat balkonundan düştüm.”
“Aaa bir ortak yanımız varmış. Sen de yükseklerden hoşlanıyorsun.”
“Tamam, hak ettim mi?”
“Bir tane öpücüğü evet.”
“Kalanı için ne yapmam gerekiyor?”
“Motor maceranı anlatıyorsun.”
“Hayır”
“Evet”
“Hayır”
“Evettt “
“Bak o gün benim için kara bir gündü. Anımsamak bile istemiyorum.”
“Anlat ki kurtul dertlerinden. İçinde kaldıkça seni üzecek.” derken gülümsüyor, hatta sessiz kahkahalar atıyordu, Başak.
“Bak hayatım, senden çok hoşlanıyorum. Seni öpmek için çıldırıyorum. Fakat biraz daha motor dersen, senin binmemen için de elimden geleni yaparım. “
“Bak işte bu konuda hiç şansın yok.”
“Senin de o günü anlattırmak konusunda şansın yok.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dostlar Apartmanı
RomanceYine eski bir hikaye Üstelik eskiden apartmanlarda olan dostluklara da selam çakıyor. Güzel günleri anımsayanlara, hiç yaşamadığı için bilmeyen gençliğe ve bir gün yine insanların eskisi kadar dost canlısı olacağı günlerin geleceğine inananlara gel...