Bölüm 7: Arnolfi'nin Evliliği

19 2 1
                                    

"Birinin öleceğini belli etmek istemiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Birinin öleceğini belli etmek istemiş."

"Ama neden! Neden böyle bir şey yapmak istemiş!"

Güney ve Nisa'nın arasında geçen sonu olmayan tartışmadan hafifçe sıyrıldım.

Gece gördüğüm şeyden sonra direkt kızları uyandırdım ve binaya gittik. Ardından erkekleri de çağırarak konuşmaya başladık. Daha doğrusu konuşmaya başladılar. Ben ise hiçbir yorum yapmıyor öylece onları seyrediyordum. Ancak henüz istediğimiz bir sonuca ulaşamamıştık. Hem de iki saattir.

"Bilmiyorum! İnan bana bilmiyorum!"

"Farkındaysan hiçbir şey bilmiyoruz."

"Öyleyse yanılmışız." dedi Eda. "Sıradaki kurban Deniz değildi." Her şey altüst olmuştu. Tüm o kurduğumuz planlar, ürettiğimiz fikirler, hepsi... hepsi altüst olmuştu.

"Kahretsin! Ne bok yiyeceğiz şimdi!" dedi Eren. Herkes tüm umudunu yitirmek üzereydi. Kurduğumuz planların işe yaramaması bizi mahvetmişti.

"Arkın, bir şey söylesene be abi!" diye devam etti sözlerine Eren. Arkın ise dün ki oturduğu koltuğa tekrardan yerleşmiş, dün ki baktığı pencereye tekrardan bakıyordu. Ay yüzüne öyle vuruyordu ki yeşil gözleri kendini çok daha belli ediyordu. Beyaz teniyle uyuşan simsiyah saçlarıysa parıldamaya yüz tutmuştu.

Elindeki bitmek üzere olan sigarasını koltuğa bastırdı ve yavaşça doğruldu.

"Hiçbir şey yanlış ilerlemiyor." dedi. "Tam tersine her şey olması gerektiği gibi." Söylediği şey ile öylece bakakaldım. Her şey olması gerektiği gibi de ne demekti? Plan altüst olmuşken bunu nasıl söyleyebilirdi?

"Deniz sonraki kurbanı değilmiş. Tüm plan iptal, çöp. Ne yani, şimdi her şey olması gerektiği gibi mi?" dedi Güney dehşetle.

"Evet. Aynen öyle." dedi Arkın bir sigara daha yakarken.

"Nasıl öyle?" diye sordu Eda. Bunun üzerine Arkın kafasını çevirdi.

"Sizce bu işin içinde bir tek Yalçın mı var?" diye sordu. Cevap beklemeden de devam etti.

"Yalçın kendi şirketindekileri yani kadınları, diğer katil ise erkekleri öldürüyor."

"Bunu nereden biliyorsun?"

"Öldürme biçimlerinden elbette. Yalçın, kurbanlarını öldürdükten sonra boyunlarının sağ tarafına bir iz bırakıyor. Meleği öldürdüm der gibi. Ancak gece ve daha öncesinde işlenen cinayetlere bakıldığında bu tarz bir ize rastlanılmıyor. Onun yerine maktullerin ayak bileklerinde ip izleri bulunuyor. Büyük ihtimalle katil onları ayak bileklerinden bağlayarak bir yere hapsetmiş. Ve anladığınız üzere sağ taraftaki iz kadınlarda, ayak bileğindeki iz erkeklerde bulunuyor."

Ağzımız ayrık biçimde yüzüne baktık. Bu kadar bilgiyi nasıl bilebilirdi? Özellikle de biz bilmiyorken?

"Sen cesetleri ne zaman inceledin?" diye sordu Çınar. Arkın ise rahat bir tavırla koltuğa yayıldı.

Palyaçonun MakyajıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin