Bölüm 3: Dört Soru Bir Yanıt

17 2 0
                                    

İdil'in zorla giyidirmiş olduğu eteği aşağıya doğru çektim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İdil'in zorla giyidirmiş olduğu eteği aşağıya doğru çektim.

"Deniz! Çekme o eteği!" Sıkıntıyla derin bir nefes aldım.

"İdil bu çok kısa! Bırak pantolonumu giyineyim!" İdil tuvaletten çıktı ve aynada rahatsızca kendine bakmakta olan benim yanıma geldi.

"Ne kadar güzel göründüğünün farkında mısın?" dedi hayranlıkla.

"Ama bu eteğin kısa olduğunu değiştirmiyor."  Bunun üzerine İdil gözlerini devirerek kirpiklerindeki rimeli tazelemeye başladı. Bir yandanda benimle konuşmaya çalışıyordu.

"Sadece bu günlük idare et. Sonra söz seni zorlamayacağım." Ona itiraz etmek için ağzımı açıyordumki Nisa seslendi.

"Kızlar! Geç kalmadan çıkalım!" Asık bir suratla aynadan ayrıldım ve ayakkabılarımı giyinerek kendimi dışarıya attım. Ardından kızlarla beraber yoldan geçen herhangi bir taksiye bindik ve binaya doğru yol aldık. Yaklaşık on dakika sonra taksi durdu. Bunun üzerine rahatsızca taksiden çıktım. Binanın içine girdiğimizde erkeklerin gelmiş hatta kanepeye bir güzel yayılmış olduklarını fark ettik.

O sırada Eren'in bizi görüp ıslık çalmasıyla diğerlerinin gözüde bize döndü. Hepsi bir anlık düşman olduğumuzu unutmuş hayran hayran bizi süzmeye başladı. Arkın hariç. Çok belli etmesede bizi beğendiği kesindi ama süzmek onun için geçerli değildi.

"Dönün önünüze." diye konuştu Eda dişlerinin arasında. Ben ise hâlâ eteğimin kısa olduğundan yakınır vaziyette elimdeki çantayla önümü kapatıyordum. Arkın ise bunu fark etmiş olacaktı ki hafifçe güldü. Bunun üzerine sinirle yüzüne baktım.

Nisa çantasını bir kenara koydu ve masanın başına geçti. Bunun üzerine hepimiz masanın etrafında toplandık.

"Plan ne?" diye sordu İdil. Sorusu üzerine Güney bir kroki çıkarttı ve onu masanın yüzeyine serdi.

"Burası Karaca Holdingin krokisi. Sizler şu taraftan gireceksiniz." dedi eliyle bir noktayı işaret ederek. "Güvenliklere yakalanmadan geçmeniz gerekiyor çünkü sizleri kulak dinleme cihazı vereceğiz. İçinde takip cihazı da olacak ve Çınar'ın ayarladığı bilgisayardan sizleri izleyeceğiz." Ardından sözü Eren devraldı.

""Şu taraf," dedi krokiyi göstererek. "Sizin olacağınız alan. Yalçın içinizden birisini oradan seçecek ve seçtiği ile şu kapıdan çıkacak. Geride kalanlarsa şu kapıdan bizim içinde olduğumuz minibüse ileriyecek." Tamam anlamında başımızı salladık.

"Ha unutmadan," diye ekledi Eren. "Bunlarda sahte kimlikleriniz." Ellerimize tutuşturduğu kimlikle bir an için afalladık.

"Nisa; Beril Acar.
İdil; Hande Yüksel.
Eda;  Sude Özer.
Deniz;  Atlas Ekinci. Birbirlerinizle bu isimle hitap etmeyi unutmayın. Yoksa işi mahvedersiniz." dedi ima dolu bir ses tonuyla.

Palyaçonun MakyajıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin