Bölüm 2

1.2K 79 12
                                    

Selam, uöarım bugün sınava giren herkesin sınavı istediği gübi geçmiştir. Yarın olacak sınav için herkese başarılar dilerim. :)

Herkes açıklama yapması için Natasha'ya bakıyordu şu anda. Ama kzıl ajan açıklama yapmadan önce kafasında planı oturtmalıydı.
Natasha: Kılık değiştrmeden önce kim kim gideceğimizi belirlemeliyiz. Oraya bu kadar çok kişi gidemeyiz.
Herkesten onaylar mırıltılar çıkmıştı ve ilk sözü Steve söyledi.

Steve: Peter ve Harley evde kalıyorlar.
İki genç babalarına baktılar ama haklı olduklarını bildikleri için ses de çıkartmadılar.
Steve: Ben geliyorum.
Tony: Kocamı yanlız bırakmıyorum.
Esmer adam kocasının başına bir şey gelmesinden korkuyordu. Hele de Natasha ve Clint'in anlattığı gibi tehlikel bir yerde.
Bruce: Benim gelmemem daha iyi olur. Diğer Adam orda sinirlenirsa kötü bir şekilde açığa çıkarız.
Herkes onun haklılığını biliyordu bu yüzden onu onayladılar.
Clint: Nat ve ben zaten geliyoruz.
Scott: Ben küçülerek gelebilirm. Kılık değiştirmeme de gerek kalmaz.
Natasha: Scott bence sen burda kal. Başına bela açma oranın yüksek. İkizler de burda kalıyor.
Pietro: Neden?
Wanda da merakla sorunun cevabını bekliyordu. Madripoor'a gitmeyi o da istemiyordu ama yine de bu şekilde görevden uzaklaştırılmak saçma geliyodu ona.
Clint: Lady Death'ten korumamız lazım sizi. Wanda sen çok güçlüsün. Seni manüpüle etmek isteyecektir.
Pietro ve Wanda anladıkalrını belli etmişerdi.
Rhodey: Ben bir askerim, ajan değil.
Cümlesinden herkes gelmeyeceğini anlamıştı.
Clint: Vison sen de burda kal. Vibranyum her yerde değerli bir metal. Seni parçalamak isteyebilirler.
Vison onu onyaladıktan sonra herkes Sam'e döndü.
Sam: Ben de geliyorum.
Natasha elindeki tabletine tek tek isimleri yazdıktan sonra gözlerini herkesin üstünde gezdirdi. Sessizlik oluştuğunda herkes Natasha'nın yazdıklarının bitmesini bekliyordu.

Natasha: Dediğim gibi kılık değiştirmek zorundayız. Ben ve Bucky oraya girebilirz. Ama diğereri biraz zorlanacak.
Gözlerini Bucky'ye çevirdiğinde Bucky ona anlamsızca bakıyordu.
Natasha: Winter Soilder gibi davranmak zorundasın. Bucky Barnes gibi davranırsan anlayacaklardır. Sanki kelimelerin etksinde gibi davranmalısın.
Bucky: Mecbursam.
Natasha onu başıyla onayladıktan sonra kalemini Steve'e çevirdi. Doğal olarak herkesin bakışları ona dönmüştü.
Natasha: Sana bir peruk ve nano maske ayarlayacağım. Adın Alexei Alanovich Shostakov Rus'sun, Red Guardian olarak biliniyorsun. KGB ajanıydın, seni Rusya Anne (Mother Russia) büyüttü. Aynı zamanda kocamsın.
Bruce-Tony: KOCAN?!
Bruce aslında bağırmamıştı ama yan ev olsaydı Tony'nin sesi ordan bile duyulurdu. Steve ise kocasının kalp krizi geçrmesinden endişeliydi. Aynı zamanda Hulk'un ortaya çıkıp onu Loki gibi yerden yere vurmasını istemiyordu.
Natasha: Sakin ol Koca Adam.
Kızıl kadın Bruce'un onu kıskanmasına gülümsemişti ve hafifçe eline dokunarak onu sakinleştirmeyi amaçlıyordu. Tahmin ettiği gibi de olmuştu. Ama Clint dahil herkes ondan bir açıklama bekliyordu şu an.
Natasha: KGB'deyken yaptığım formalite bir evlilik, uzun zaman önce boşandık tabii bu bilinmiyor. Alexie aranıyor, bu sadece ben de Natasha Romanoff kimliğinin aksine Black Widow kimliği ile gireceğim içeri.
Ortamın sakinleştiğnden emin olunca Sam'e çevirdi bakışlarını.
Natasha: Smiling Tiger. Sam'a çok benziyor sadece tarzı çok farklı sana kıyafet ayarlarım. Clint ve Tony size de birkaç kıyafet ve nano maske ayarlayacağım. İkiniz de Hellfire Club'ın eski üyeleri olarak orda olacaksınız.

Herkes onu onyalmaıştı. Natasha son olarak tabletinde bir sayfa kaydırdı ve holograma yansıttı.
Natasha: Orda ben ne dersem onu yapın! Hele de Lady Death'in yanındayken ya da etrafımızda biri varken.
Sonrasına herkesin gözleri holograma çevrilmişti. Bir sürü kural yazıyordu.
Wanda: "Ne olursa olsun Lady Death'in size yakaşmasına hele de dokunmasına izin vermeyin." Nat bu kural neden hepsinden büyük puntoda yazılmış?
Wanda ilk göze çarpan kuralı okumuştu ve en önemlisi de oydu. Ama Natasha yerine Clint cevapladı.
Clint: Hayatınızı seviyosanız bu kurala uyun derim.
Tony: Neden Legolas? Kadının derisi alevden mi?
Clint onda göz devirmişti ki cevap vermesine gerek kalmadan Natasha Tony'yi susturma görevini devralmıştı.
Natasha: Hayır Kaskkafa o yüzden değil. Lady Death yaşam enerjisi absorbasyonuna sahip.
Wanda: Yaşam enerjisi emilimi mi? O da nedir?
Clint: Bunu basitçe ömür çalmak olarak da söyleyebilirim. Birine dokunduğu zaman isterse onun yaşam enerjisini emerek kendisininkine ekliyor bu sayede hem daha genç hem de daha güzel kalıyor. Eğer tüm enerjiyi emerse ölürsün. Ama enerjnin bir kısmını emerse sadece zihin ve beden kontrolüne sahip olabiliyor, kısıtlı bir süre boyunca.
Bucky: Ne kadarlık bir süreden bahsediyoruz?
Clint: Yaşam enerjini ne kadar emdiyse o kadarlık. Bu yüzden onunla el bile sıkışmayın, saçınızın bir teline bile değmesi bazen yeterlidir.
Odadaki herkes bu kadının tehlikeli olduğunu anlamıştı. Ondan çekinmek için bir sürü sebepleri de olmuştu. Hepsi de çekiniyordu. Zaten çekinmemeleri tuhaf olurdu, sonuçta hepsinin hayatlarında ölümüne değer verdikleri birileri vardı. Ölüme olan korkumuz da kendimizden değil arkamızda bırakacaklarımız için değil miydi? Avengers da bundan korkuyordu. Arkalarında bırakacakları için korkuyorlardı. Hepsinin bir ailesi yoktu belki de ama onlar birbirlerinin aileleriydi.

Birkaç gün sonrasında Natasha ihtiyaçları olan her şeyi ayarlamıştı bile. Sahte kimlikleri peruklar, teknoloji... Tony'nin jetine binmeden önce herşeyi kontrol etmişti ve jete yüklemişti. Tony "Monarch" olarak da bilinen "James "Jamie" Braddock, Jr." olacaktı. Tam da ona göreydi zaten bir "Kral" olmak. Clint ise onun erkek kardeşi olan, aynı zamanda "Captain Avalon" olarak bilinen "Dr. Brian Braddock" olacaktı.

Jette biraz zaman öldürdükten sonra Natasha hepsi için ayarladığı kıyafetleri dağıtmaya başladı. Kendisi de eskiden, Red Room'da giydiği kıyafetini çıkardı. Normal giydiği tuluma çok benzeyen siyah tulumda Avengers sembolü yoktu. Onun yerine Red Room sembolü ve kum saatine benzeyen Black Widow işaret vardı. Bucky kendi siyah takımını giymişti. Metal kolu açıktaydı ve üstünde kırmızı bir yıldız vardı. Aynı zamanda her ne kadar şu anda yüzünü kapatmasa da siyah maskesi de vardı. Steve turuncu-kızıl arası peruğu ve takma sakalı ile fazlasıyla rahatsızdı. Kendi kıyfetine benzer bir kıyafet giyiyordu ama sadece kırmızı ve beyazdı. Kalkanını yanına alabildiği için fazlasıyla mutluydu ama onu boymak zorunda kaldığı için bu durumdan nefret etmişti. Clint Natasha'nın ona ayarladığı değişik kostümü giymişti. Her ne kadar saçlarını kapatsa da Natasha na zorla peruk taktırmıştı. Okunu yanına almış olsa da belinde duran büyük bir kılıcı vardı. İlk tercihi olmasa da kullanmayı bildiği bir şeye sahip olduğu için mutluydu. Tony kral kıyafetine benzeyen bir zırh giymiş gibiydi. Değişik omuzları ve kemeri vardı. Tek memnun olduğu şey kafasında bir taç olmasıydı. Bu durum alışabileceğini de söylüyordu. Kıyafetinden aşırı derece şikayetçi olan tek kişi Sam'di. Smiling Tiger'ın tarzı ona göre değildi. Fazla renkli, desenli ve parlak bir takım elbise ve tuhaf güneş gözlükleri vardı. Aynı zamanda tuhaf ayakkabılar giydiği için bundan nefret etmişti. Bu yüzden de en son giyinen o olmuştu. Jetteyken Tony ve Clint'in dalgasına maruz kalma süresi ne kadar az olursa o kadar iyiydi. Gerçi Steve bile onun bu haline gülmüştü.

We'll Meet AgainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin