Bölüm 5

895 51 5
                                    

Sia sabah kahvaltısından önce elinde içkisni içiyordu. Tabii Charles ona onaylamaz bir şekilde baksa da bu umrunda değildi. Yapay zekası FUCKUP* birkaç kat aşağıda olan misafirlerine haber vermişti. Çok geçmeden de onlar da kahvaltıya katılmıştı. Masaya son oturan da Emma olmuştu. Beyaz kıyafetlerini içinde diğerlerinin aksine göze batıyordu.
Emma: Günaydın.
Sia: Sensin günaydın!
Onun agrasif tepkisine Emma göz devirmişti. Sonrasında parlak mavi gözlerini tek tek masadaki yei yüzlerde gezdirmişti. Bir kısmını "kahramancılık" oyunlarından biliyordu.
Emma: Avengers'ın bir kısmı evimizde ne arıyor?
Erik: Sia adımızı temizleyeceklerini söyledi.
Sarışın kadın mükemmel beyaz dişlerini gösterek gülümsemişti.
Emma: Emma Frost olarak bir ülkeye girmeyi özlemiştim.
Bu defa Sia ona göz devirdiğinde Emma dudaklarını büzmüştü.
Marcos: Emma sen Hellfire Club'u yönettin.
Sarışın kadın ona omuz silkmişti. Bucky bir anlığına Emma'ya şaşınlıkla baktıktan sonra olay kapanmasından sonra önündek tabağına dönmüştü.

Natasha onlara Hellfire Club ile alakalı bilmeleri gerek her şeyi anatmıştı buraya gelmeden önce. O yüzden bildikleri aklına hücüm etmişti. Konuşmalar devam ederken Charles arkadaşı Sia'ya müdehale etmek istemişti. Burda yaşayan en aklı başındaki kişi olarak diğerlerinin annesi gibi davranıyordu. Arkadaşları bundan şikayet etseler de Charles'ı durduramayacaklarını biliyorlardı.
Charles: Sia o viskiyi içmeden önce bir şeyler edin mi?
Sia: Erik kocanı sustursana.
Charles ona göz devirmişti. Erik ise kocasına bir parça beynir uzatmıştı.

Wade içeri herkesten neşeli bir şelikde dalınca Erik, Lorna, Logan ve Sia ona aynı anda göz devirmişlerdi.
Wade: Çikolatalı donutum da uyanıp gelmiş kahvaltıya!!
Hızlıca maskesini sıyırıp sandalyesinde oturan Sia'nın arkasından sarılmış ve onun yanağını öpmeye başlamıştı. Natasha ve Clint buna şaşırmıştı. Onların tanıdığı Sia birazdan bu maskeli herifi öldürecekti.
Sia: Wade eğer 2 saniye içinde beni bırakıp kıçının üstüne oturmazsan yemek boruna kızgın bir demir çubuk sokarak parçalarına ayırırım.
Bunu o kadar sakin bir ses tonyla söylemişti ki korkutucuydu. Wade ise surat asıp yerine oturmayı tercih etmişti ve maskesini çıkartmıştı.
Wade: Ölmeyeceğimi biliyorsun, değil mi?
Sia: Ölmesen bile canın yanacak. Şimdi o siktiğimin ağzını dikmeden kapat.
Steve: Diline dikkat etmelisin.
Sia gözlerini kısarak Steve'e bakmıştı. Ciddi miydi bu? Steve ise bu bakışlardan sonra tedirgin olmuştu ama bunu belli etmeyecekti. Sonuçta o Captain America'ydı.
Sia: Senden yaşlıyım Rogers. Bunu biliyorsun değil mi?
Steve kaşlarını çatmıştı. Kaç yaında olabilirdi ki bu kadın?
Logan: 667 yaşında.
Tony: Ne!?
Natasha ve Clint dışında diğerleri şaşırmıştı. Aslında onlar da şaşkındı ama belli etmiyorlardı. İkisi de Sia'nın uzun yıllardır yaşadığını biliyordu, ama bu kadar uzun bir zaman beklemiyorlardı. Kahvaltının sonrarına doğru Sia bakışlarını Natasha'ya çevirdi. Platin sarısı saçlarını kulağının arkadasına sıkıştırırken konuştu.
Sia: Aida ile konuştum.
Masadaki Wade ve Logan dışında herkes bakışarını ona çevirmişti. Bu ikili ise bu olayı o kadar da umursamıyorlardı. Steve ise işin bu kadar hallolması karşısında şaşırmış ve elindeki çatalı düşürmüştü.
Sia: Makine kısa bir süre içinde bana teslim edilecek.
Natasha başını onaylar anlamda salladı.
Steve: Teşekkür ederiz Sia.
Sia ona sadece başıyla onaylama hareketi yapmıştı. Steve Rogers ahlaki değerler önem veren, kibar bir adamdı. Ondan bunu bekliyordu zaten.
Sia: Size bir iyilik daha yapacağım, Aida'yı ortadan kaldırmanız için size gerekenleri vereceğim.
Bu defa Natasha kaşlarını çatmıştı. Tanıdığı Sia böyle bir şeyi karşılıksız asla yapmazdı. Neyse ki merak ettiği bu soruyu sorma işini Clint üstlenmişti.
Clint: Neden?
Sia: O sürtükten nefret ediyorum.
Ettiği küfürün karşılığı olaran Steve ve Charles'tan aynı adna bir öksürük uyarısı almıştı ama ikisine de hitaben omuz slikmekle yetinmişti.
Emma: Aida bir yapay zeka değil mi?
Sarışın kadın viskisini yudunladıktan sonra onu başıyla onaylamay tercih etmişti.
Sia: Artificial Intelligent Digital Assistant (Yapay Zeka Dijital Asistan)**
Tony: Bunu biz bilmiyoruz ama siz nasıl biliyorsunuz?!
Sesinde şüphe vardı. Zaten şüphe etmekte haklıydı. Karşısındak kişilerin kim olduğunu elbette unutmamıştı.
Emma: Ben Hellfire Club'u yönettim Stark. Aklı hayaline gelmeyecek şeyler yapıyorduk.
Sia: Ben senin soyundan bile eskiyim, ayrıca babanla yattım.
İki kadın da ona omuz silkmişti. Tony Sia'nın babası ile olan iklişkisini yeniden duyması ile yutkunmuştu. Howard Stark'n çapkın olduğu herkes tarafından biliniyordu, buna kendi oğlu da dahildi. Ama Tony kendisinden bile genç duran bu kadının babası ile yattığını tekrar tekrar duymasıyla garip hissediyordu.

Sia son lokmasını ağzına attıktan sonra ayaklandı.
Sia: Bu akşam sizin şerefinize bir parti var.
Sam: Bizim mi? Neden?
Erik: Buraya önemli insanlar olarak geldiniz. Bir parti elbette olacaktı. Aslında ben iptal ettirirsin diye düşünmüştüm.
Erik'in yüzünde sinsi bir gülümseme gelmişti. Hitaben konuştuğu Sia'nın da yüzünde sahte bir gülümseme belirmişti.
Sia: İptal etmek mi? Eğlenceden mahrum kalmak için mi? Asla.
Steve: Eğlence?
Sia: Sizi rol yapmaya çalışırken izlemek çok eğlenceli olacaktır. Fark edilirseniz ölürsünüz.
Logan: Sounda biraz eğlenebileceğiz.
Wade ise yüzünde kocaman bir sırıtma ile Avengers ekibine bakıyordu. Gerçekten çok eğlenecekti.
Clint: Bundan keyif alıyorsun değil mi?
Sia: Asıl ne zaman keyif alıcam biliyor musun? Sen ve Stark kardeş takliti yapmaya çalışırken.
Sarışın kadın konuştuktan sonra Clint ve Tony brbirlerine bakmış ve ikisi de iğrendiklerini belli eden bir ifade takınmıştı.

Kahvaltıdan sonrası sakin geçmişti. Charles Avengers'ın üyeleriyle sohbet etmişti. Anlaşılan bu evde suçlu olmayan bir tek oydu. Aslında o da Erik ile ilişkisi olduğu için aranıyordu. Ama bunun dışında hiçbir suça karışmamıştı. Saat akşama gelirken Sia sonunda eve dönmüştü. Wade'in maskesinden tutarak sürüklemeye başlamıştı.
Sia: Hazırlanmaya başlayın bence.
Asansöre doğru yürürken Wade ona zorluk çıkartmıyordu. Aksine Logan'e orta parmak çekmişti ve el sallamıştı.
Sia odasına çıktığında Wade onun kıyafet odasına girmişti. Sarışın kadın hızlıca duş aldıktan sonra üstündeki siyah bornoz ile giyinme odasına girmişti. Wade onu giyinme odasında yüzünde menun olmayan bir gülümseme ile bekliyordu. Kendisi için seçilen kıyafetten memnun değldi. Sia bunu pek umursamamıştı ve onu bayoya doğru kovaladıktan sonra Wade duştan çıkana kadar kendisi giyinmeye başlamıştı. Yanlarında ipler olan bir şort, önünde ipler olan bir üst ve yine ipler olan bir topuklu ayakkabı giymişti. Fileli bir kilotlu çorp gitmişti ve çorabın bazı bağlantı noktalarında küçük inciler vardı. İnciler gerçekti. Önceden ısıttığı düzleştircisi ile saçlarını düzleştirdikten sonra tepeden bir at kuyruğu yapmıştı. Wade duştan çıkmıştı ve gitinmek için paravanın arkasına geçtiğinde Sia makyaj masasına geçmiş ve yüzüne son rötuşları yapıyordu. Tırnaklarını önceden yaptırdığı için o konuyla uğraşmasına gerek yoktu. Hazırlandıktan sonra diğerlerinin yanına inmişti. Herkes hazır görünüyordu.
Sia: Hadi gidelim.
Logan ona girmesi için kolunu usattıktan sonra hepsi ecden ayrılıp Sia'nın araçlarıyla parti yerine gitmeye başlamıştı.


*FUCKUP= First Universal Cybernetic Kynetic Ultramicro-Programmer (İlk Evrensel Sibernetik Kinetik Ultramikro Programcısı)

Spoiler içeren yıldız: **Aida, Agents of S.H.I.E.L.D. dizisinde hatırladığım kadarıyla 4. seonda geçen bir yapay zeka.

Bölümde anlattığım kombin bu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölümde anlattığım kombin bu. Saçı bu kadar uzun değil ve ayrıca sarı ama bulabildim en iyisi buydu.

We'll Meet AgainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin