Sahilde bayağı bı kaldım akşam oldu ve toparlanıp eve döndüm üzgünken Tuğkan dinlemek iyi geliyor bana soğuk rüzgar yüzünden titremeye başladım adımlarımı hızlandırdım ve yarım saat e eve vardım evin ışıkları yanmıyordu sanırsam evde değildi olsada zaten kavga eder sonra da çekip giderdi. Apartmana çıkıp evimizin kapısına geldim aslında -"miz" demesem daha iyi olur.
Anahtarla kapıyı açıp içeriye girdim etraf karanlıktı. Işığı açmak için elimi uzatıyordum ki bir el beni kendine çekti korkudan ağzımdan çığlık çıktı eliyle ağzımı kapadı kimdi bu burayı nerden biliyo en önemlisi eve nasıl girdi ben bunları düşünürken o konuştu "özledim seni"
Allah belası Gökhan zaten onun yüzünden başıma işler aldım şimdi burda mı elini çekmeye çalıştım ama nafile çok güçlüydü bir hışımla beni odaya alıp kapıyı kitledi. O kapıyı kitlemeyle uğraşırken telefonla bı numarayı tuşladım ki gelip bana yardım etsin ama kime bastım bilmiyorum. Telefonun sesini kısıp arka cebime attım. Telefonu açtığını anladım ama bana ses gelmiyordu ben de beni duyar ihtimaliyle "ne istiyosun ben den bırak beni Gökhan"
Kapıyla işini bitirip bana döndü üstüme yürümeye başladı. Ben geri geri giderken ağlıyordum "git istemiyorum seni"
Sırtım dolaba yapışınca elini dolaba koyup üstüme eğildi. Bağırmaya başladım "imdat yardım edin imda-" sözüm bitmeden ikinci kez elini ağzına kapadı "sakin ol güzelim sadece eğlenicez bağırmana gerek yok" tam beni öpücükken evin kapısı yumruklanmaya başladı Gökhan panik yapınca elime gelen vazoyu kafasında patlattım bunu duyan kişi kapıyı kırıp içeriye girdi emir ve yalın dı gelen kişiler emir e sarılamazdım ona kırılmıştım koşup yalın a sarıldım ağlamaya başladım aynı zaman da titriyordum. "Şş geçti güzelim bak ben burdayım sakin ol"
Sakin ve naif konuşması beni dizginledi ama hala boynuna dolanan ellerim sıkıydı. "Beni boğmaya çalışıyorsan başarıyorsun biraz daha sıkarsan boğulucam ellerimi gevşetip yüzüne baktım. Emir e bakmıyordum ona kırgındım "hadi gel şu içirelim sana" dedi emir ben omuz silktim kolumu tutup mutfağa çekiştirdi.
Bardağa su koyup ağzıma soktu içmek zorunda kaldım. Bardağı tezgaha koyup yalın a döndüm ben seni mı aramışım. "Evet yanım da Emir de vardı sahilde oturuyorduk sen arayınca açayım dedim sonra senin bağırmanı duyunca zor durumda olduğunu anladım telefonu hoparlör e aldıp dinledik dedi. Başımla onayaldim "ee Gökhan'ı ne yapıcaz"
"Sen orasını düşünme ben Gökhan'ı alıp gidiyorum sorununuzu çözün""Benim bir sorunum yok arkadaşın güven problemi var sadece ve çözülecek gibi değil" dedim sinirle. Yalın gülüp Gökhan ı alıp evden çık evde başbaşa kaldık ben onun yüzüne bakamıyordum o gözlerini ben den almıyordu daha fazla dayanamayıp odaya yürümek için hareket ettim ki belimde iki el hissetim ve sonra o hissi dudaklarımda, özlemle öpüyordu iki gün değil sanki iki yıl ayrı kalmıştık ve benim onu affettim söylenemez dudaklarını çekip beni kucağına aldı ben ne yapıyorsun gibi bakarken beni masaya oturup ellerini belime koydu tekrardan öpmeye başladı. Dudakları boynuma omzuma kaydı böyle devam etmemeliydi olmazdı onu itip yüzüne baktım "sana demiştim eğer hatanı anlayıp gelirsen seni affetmem zor olur diye"
"Biliyorum" ben kendimi affetiririm sana diyip dudaklarımı öptü itmeye çalışınca daha da çok beni kendine çekti ve ellerimi sırtımda bağladı.