Sellaaam.
Bölüm günleri normalde cumartesi fakat derslerimden dolayı bölüm atamadığım için bu hafta erken atmak istedim.
Kısa bir bölüm ama bu hafta bir bölüm daha geleceğini bilin.Bu arada biz 120K olduk!! Aramıza yeni katılanlar hoş geldi.
Kavuşun bakalım bizimkilere..
*Bölüme yorum yapılmıyormuş. Ah watty ah. Panoma istediğiniz gibi yazabilirsiniz ya da watty düzelince bölümü güncellerim öyle hallederiz. Ne yapalım başka? 🤷🏻♀️*
~°~
"Anlatmasını bekleyelim. Duymamış gibi davranalım. Bizi üzmek istemiyor. Bir de bunun stresini yaşatmayalım Selçuk abiye."
Arden saçlarımı okşarken bunları söylemişti. Ağlamaktan acıyan ve yüksek ihtimal kızarmış gözlerimle kahvelerine baktım.
"Ona bir şey olmaz değil mi?"
Beni cevapsız bıraktı çünkü o yalan söylemezdi. Emin değilse susardı, konuşmazdı.
Gözlerimden öpüp bana daha sıkı sarıldı.
Başım boynunda gizliyken içime onun mis kokusunu çekip rahatlamaya çalıştım.
"Biz ona hiçbir şey bilmeden destek olacağız, tamam mı? Elimizden başka bir şey gelmez. Hem Yasin abim de yanında. Beraber aynı evde kalacaklar diye düşünüyorum. İlgilenir o şimdilik her şeyiyle. Durum ciddileşirse zaten ellerinde olmadan belli edecekler. O zamana kadar duralım."
Başımı salladım. Ellerimi ensesinde birleştirip onu daha çok kendime çektim. Bana aynı şekilde karşılık verdi.
İlk Arden, daha sonra abim dediğim adam..
Kaybetme korkusu çok ağırdı.
Bu yükü taşıyor olmam altında ezilmediğim anlamına gelmiyordu.
Susmak, beklemek ve sabretmek şu sıralar fazlaca yaptığım şeylerdi fakat bunlardan yorulmadığımı söyleyemezdim.
Çok fazla yıpranmıştım ama şu an kollarında olduğum adam bana güç verirken yaşadığım hayata asla isyan edemezdim.
Arden tarafından sarıp sarmalanıyordum.
Ben her şeyin üstesinden gelebilecek biriydim. Hele o yanımdayken yıkılmam imkansızlaşıyordu.
"Sen içeri git. Ben yüzüme bir şeyler sürüp geleyim. Ağladığım anlaşılmasın."
Söylediklerimle çenemi tutup yüz yüze gelmemizi sağladı ve gözlerini üzerimde gezdirdi. Yavaşça yaklaşıp dudaklarını dudaklarımı bastırdıktan sonra alnını alnıma yasladı.
"Sana bunlar geçecek, düzgün ve dertsiz bir hayatımız olacak diyemem çünkü bu dünyada böyle bir şeyin olması imkansız ama her kötü olayda seninle birlikte yanıbaşında savaşan bir kişi daha olacak," Bunları söylemese de hissettiren bir adamdı fakat dilinden dökülenlerin ikimize de iyi hissettirdiği belliydi. O yüzden devam etti. "Ben varken bütün dertlerin iki kişilik, yük benim de omuzlarımda. Bir daha içimi söke söke ağlama yeter, lütfen Özüm."
Beni yatağıma bıraktıktan sonra son kez yanaklarımı öpüp odadan çıktı.
Kelimelerini bir süre sindirmek için öylece kaldım ve kapıyı izledim.
Beni sözleriyle susturmayı başarıyordu. Cevap bile veremiyordum. Karşısında afallayıp kalmalarım tamamen onun eseriydi.
Bunları kendi içimde bir kenara bırakıp yerimden kalktım ve makyaj masamın karşısına geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIZ |Yarı Texting|
Short Story0545*******: O motor yarışlarını kazanmanın tek bir sebebi var biliyorsun değil mi? Arden: Neymiş o tek sebep? 0545*******: Benim katılmamam. *Kurgu her anlamda yetişkin içeriktir. Şiddet, küfür, +18 vardır.* *Bu kitap, benim için bir kurgudan dah...