HIZ|36

9.8K 832 805
                                    

Sellaam can içlerim. Sınavınız vardı, yarın da var biliyorum ve desteğim sizinle. İnanın, başaramazsanız da hiçbir şey sizden önemli değil.

Bu arada ben bu bölüme bol bol yorum istiyorum.

Çünkü yarış günü geldi!

Medya al kalbim senin olsun alll.

~°~

"Şundan da ye." diyerek patates püresini gösteren Senay'a baktım.

Bir saate yarış olacağı için beni besliyordu.

Yani zorla..

"Doydum diyorum doydum. Bütün restoranı yersem yarış benim için daha zorlu geçmez mi sence de?"

Dediklerimi düşündüğünde onaylarcasına başını salladı.

Ondan odağımı çektim çünkü birazdan beylerin hepsi buraya gelecekti.

Arden'i kaç gündür görmüyordum ve özleminden delirecektim.

O da benden farksızdı.

Telefonda birbirimizi kudurtuyorduk anca.

Dirseklerimi masaya yaslayıp denize bakmaya başladım.

Bugün her şey düşündüğüm gibi giderse çok güzel olacaktı. Senay'ın o gün yaşadığı şoktan sonra kendisine gelmesini sağlamıştım.

Büyük bir planım yoktu. Dan diye söyleyecektim.

"Gözlerim kamaştı. Bu nasıl güzellik?" diyen sesi duymamla yüzümü buruşturdum.

Oktay bir ortama girince belli ediyordu yani.

Senay çekinerek güldüğünde Selçuk abim Oktay'ın ensesine sertçe vurmuştu.

Oh. Bir daha vur abi.

"Bu kızların abisi burada. Ona göre davranın."

Arden arkadan geldiğinde bu söyleneni duymamış gibiydi ki duysa da umrunda olmazdı bence.

Üstüme doğru yürüdüğünde yerimden kalkıp hemen kollarının arasına girdim.

Kokusunu alırken kulağına fısıldadım.

"Biz çok masumlaşmaya başladık, bence hemen beni kaçırıp müsait bir yer bulmalısın."

Duyduklarıyla başını geri çekip gözlerime baktı ama öyle bir bakıyordu ki sanki uzun zamandır sadece buna ihtiyacı vardı.

Gülüp elimden tuttuğunda kimseye bir şey söylemeden yürümeye başladı.

Yasin'in arkadan onun adını bağırdığını duyuyordum.

Restorandan çıkıp yarış pistinin yanındaki bir sokağa geçtiğimizde ben de onu takip ediyordum. Dar bir yola girdiğimizde etraftaki insanlar da azaldı.

Yandan sakallarına, saçlarına, kirpiklerine bakarken ne kadar yakışıklı olduğunu ve ne kadar şanslı olduğumu yeniden fark etmiştim. Yüzü zaten aklımdan çıkan bir şey değildi, olamazdı ama bedeni de düşüncelerimi çeliyordu.

Benim zihnim ona karşı iradesini koruyamıyordu.

Kendimi yine onu incelerken bulmuştum işte. Sürekli bu oluyordu. Ben ona dalıp gidiyordum.

Gözleri gözlerimdeyken ellerini yanaklarıma koydu ve yavaş yavaş okşamaya başladı. Yüzüm ellerinin arasında küçük kalırken dudakları kıvrıldı.

"Bana ne yaptın ulan sen? Nasıl güzelsin kızım? Sana her gün daha fazla nasıl yoğunlaşıyorum kendi içimde bir bilsen benimle beraber kafayı yersin."

HIZ |Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin