HIZ |Yarı Texting|

HIZ|28

Sellam can içlerim!

Nasılsınız ilk öncelikle? Ben iyiyiim çok şükür diyeliim.

Her bölüme şarkı koymuyorum bu arada ndçdmdçdmdöd alışkanlık değil diyelim.

*Bu bölümü gece attım ama watty çöktüğü için giremediniz, o yüzden şimdi sizlerle!*

WATTY ARTIK ŞU BÖLÜMÜN BİLDİRİMİNİ YOLLA. DELİRECEĞİM.

~°~

Şov.

Tek kelimeyle.

O bir şov yapmıştı ve ben de izlerken ona daha fazla hayran kalmıştım.

Dahası mümkünmüş gibi.

Hiçbir lafı boş değildi. Hepsini günü gelince tek tek ispatlıyordu.

Konuşuyorsa dinlenmeliydi çünkü cümlelerinde yapacakları, yapmak üzere olduğu şeyler belki de çoktan yaptıkları gizliydi.

Eğer susuyorsa da konuşmasının zamanı henüz gelmediği içindi ve bence onun sessizliği bile dinlenmeye değerdi.

Fer-it denilen pisliği biraz önce polisler almış götürmüştü ve o giderken Arden'e dönüp tek bir şey söylemişti. Söylerken bağırmıştı.

"Arden Saygıner değil, senin adın Demiray kabullenmesen de bu böyle!"

Adam bu lafları götürülürken etmişti ve Arden'in yaptığı tek şey bana bakmak olmuştu.

Bana olan bakışlarındaki kelimeleri okumaya çalıştım, okuduklarım canımı yakmaktan başka bir şey yapmadı.

Bana çok çaresiz bakıyordu.

Oysa ben onun tüm çareleri olmak isteyen bir kadındım.

Bana o gözlerle bakmaya devam edince yanına doğru gittim ve önünde durdum.

Ellerimi yüzüne koyup yanaklarını hafif sakallarını hissede hissede okşamaya başladım.

Gözlerini kapattı.

Sağ elim benden izin bile almadan o güzel kirpiklerine gitti. Parmak uçlarımla kirpiklerine dokunmaya başladım.

Kirpiklerine, kirpik diplerine kadar sevmek bu mu?

"Senin kirpiklerin ben seveyim diye mi bu kadar fazla ve güzel?"

Sözlerimle göz kapakları hareketlendi.

"Sana aşığım."dediğimde gözlerini açtı. O gözlerindeki ışıltıların dünyamı aydınlattığını hissettim. "Dört yılı bilmeden," yaklaşıp yavaşça yanaklarından öptüm. "Demiray'ı tam tanımadan," kirpiklerinden öptüm. "Konuşulmamış şeylere rağmen," her an kokumu soluyan o burnunda gezdi dudaklarım. "Kim olduğun önemli olmaksızın ben sana çok aşığım."

Dudaklarına indiğimde ellerini deri ceketimin içinden sırtıma koyup belimi sardı. Beni kendine çektiğinde ellerim boynunu okşayarak ensesine çıktı. Dudaklarımız bir bütün halindeyken gözümün önüne gelen o çaresiz bakışlarını unutmaya çalıştım.

Alt dudağımı emiyordu ama o kadar yavaştı ki.. Onunla ilk defa bu kadar duygulu öpüştüğümü düşünüyordum.

Ben de üst dudağını yalarken aramızda tutkudan çok hissettiğim bir şey varsa o da aşktı.

Parmaklarımla ensesindeki saçları okşuyordum ve bu öpüşmemizle birleşince çok iyi hissettiriyordu.

Bana iyi hissettiren oydu.