Sellaaam.
Naber? Ben idare eder can içlerim.
Lütfen vote vermeyi unutmayaluum.
~°~
"Elime öyle bakmaya devam mı edeceksin?" Gözlerimi başka tarafa çevirdiğimde elini geri çekti. "Pekala." diyerek yanıma oturduğunda kaşlarımı çattım.
Normalde yanımda kimseyi görmeyen bazı insanların bakışlarını üzerimde hissetmiştim.
Ne oluyordu?
Beni sevebilirdi, buna bir şey deme hakkım yoktu ama neden yanıma öyle direkt oturmuştu ki? Ben böyle şeylere alışık biri değildim.
Uzağına doğru kayacağım sırada o hissetmiş gibi bunu benden önce gerçekleştirdi.
"Şu zamana kadar etrafında tek bir kişi bile görmedim. Neden bilmiyorum ama benden de rahatsız oldun zaten." Son cümlede sesinin değiştiğini fark etmemle kısık sesle mırıldandım.
"Sana özel değil."
Davranışlarımı kişisel algılasın istemezdim. Üzülebilirdi.
Sen her zaman baban gibi düşünceli bir adam olacaksın demirim. Cümlelerini ilk önce aklında tartacaksın. Eğer bunu o an yapamazsan da kötü konuşursan hatanı kabul edip özür dilemesini bileceksin. Kadın veya erkek fark etmez, sana iyi gelen kimseye kötü gitmeyeceksin. Sen bizim oğlumuzsun ve kalbin her zaman babanınki kadar merhamet dolu olsun. Ben biraz agresif olabiliyorum. Sen büyüyünce umarım huy olarak babana çekersin.
Sesimi duymamış olacak ki kulağını yüzüme doğru yaklaştırdı.
Saçları rüzgarla yüzüme çarparken irkilerek geri çekildim. Burnuma dolan kokuyla gerilerek yerimden kalktım. O da hemen ardımdan ayaklandı.
"Sadece ne dediğini anlamadığım için yaklaştım." dediğinde arkama döndüm.
Ela gözleri iri iri açılmış benden bir karşılık beklerken mimiklerine uzun uzun bakmamak için hızlıca konuştum.
"Bu hareketlerim sana özel değil. Yani kırılmanı istemem."
Söylediklerimden sonra dişlerini göstererek içten bir şekilde gülümsediğinde elimi saçlarıma atıp stresle yürümeye başladım.
Kampüsteki kimseyi umursamadan arkamdan bağırdı.
"Kırılmadım ki zaten."
Bazıları bir ona bir de onun baktığı bana gözlerini çevirirken oflayarak elimdeki plastik kahve bardağını çöpe atıp içeri doğru adımladım.
Aniden tekrar önüme çıkan siyah saçlar ve ela gözlerle derin bir nefes aldım.
"Bak amacım seni sıkmak değil. Tabii arada sıkarım o ayrı ama her neyse.. Yanına yaklaştırmıyorsan da bari mesajlarıma cevap ver," dediğinde onu dinlemeye devam ettim çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Bana öyle bir istekle bakıyordu ki ne yapmam gerektiğine emin değildim. " Yani bana ufacık bir şans ver."
Bu kadar açık sözlü olması aklıma annemi getirmişti.
Cesurdu ve bu her halinden belliydi.
Şimdi reddetsem o inatçı bakışlarını üzerime dikeceğini hissediyordum.
Kabul etsem de çocuksu bir sevinçle boynuma atlayacak gibi duruyordu ve ben bunu nasıl karşılardım bilmiyordum.O yüzden cevapsız bırakarak yanından geçtim ama elini hafifçe koluma koyup beni durduracağını düşünmemiştim.
"Belki sadece bana değil, kendine de bir şans vermek istersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIZ |Yarı Texting|
Storie brevi0545*******: O motor yarışlarını kazanmanın tek bir sebebi var biliyorsun değil mi? Arden: Neymiş o tek sebep? 0545*******: Benim katılmamam. *Kurgu her anlamda yetişkin içeriktir. Şiddet, küfür, +18 vardır.* *Bu kitap, benim için bir kurgudan dah...