Ölümlü Kadeh | Jikook |

• Five •

~Mortal Chalice
°
°
°
°

Jimin koşarken aynı zamanda Namjoon'u arıyordu ama telefonu açan olmamıştı.

Ana yoldan geçerken birkaç arabanın kornalarını görmezden geldi, yoldaki insanlara çarparak ilerliyordu. Evlerinin bulunduğu sokağa girdi ve aynı hızda eve çıktı. Merdivenleri geçip kapın önüne geldiğinde durdu.

Heryer darmadağınıktı, kapı yerinde değildi. Koltuklar, duvarlar toz içindeydi ve yerlerde cam kırıkları vardı. Evin altı üstüne getirilmiş gibiydi.

"Anne?"

Önce mutfağa baktı, gözleri dolmuştu. Annesinin hala evde olabileceği ihtimaliyle yavaşça salona ilerledi. Tam adımını atmıştı ki salonun ortasında kendisine bakarak hırlayan köpeği görmesiyle olduğu yerde kaldı.

Sanki onun gelmesini bekleyen köpek birden ona doğru koşmaya başladı. Jimin korkuyla odasına gidip kapıyı kapattı.

Biraz sonra kapının kırılmış olan cam kısmından köpeğe baktı, köpek olduğu yerde durarak önce boğuk bir şekilde hırladı ve silkelenmeye başladı. Kafası anlından itibaren yarılıp gözleri kırmızıya döndüğünde Jimin hızla kapıdan uzaklaştı ve camdan balkona atlayıp mutfağa girdi.

Darmadağınık olan mutfakta işine yarayacak bir şeyler ararken kırık kapıdan içeri giren iğrenç görünümlü köpekle yerinden sıçradı.

Köpeğin bedeni sanki yeterli değilmiş gibi daha da büyümüştü, ağzı normal olamayacak şekilde açıktı ve kulaklarına kadar uzanıyordu. Kol ve bacakları orantısızca uzamıştı   sırtındaki ve eklem yerlerindeki deri  tamamen yırtılmıştı ve yırtık yerlerden yapış yapış şeffaf bir sıvı akıyordu. Vücudu sanki ezilmiş gibiydi.

Köpek hırlayarak yeri koklarken kol ve bacaklarını uzatıp duvara yapıştırarak hızla etrafa bakınıyordu. Jimin, çekmecenin birinden bulduğu tineri aldı. Metal kutunun çıkardığı sesle birlikte yaratık başını aniden Jimin'e çevirdi.

Jimin tineri tezgaha döktü. Buzdolabının önüne, kapağı tam kapatmayacak bir şekilde kitaplık düşmüştü. Hemen buzdolabının kapağıyla arasına girdi. Acil durumlarda soğukkanlı olabilen birisiydi, elindeki çakmağı sıkıca tutarak yaratığın yaklaşmasını bekledi.

Köpek hırlayarak tezgahın üzerine çıktı ve kafasını buzdolabının üst kısmından sokmaya ve ağzını açıp kapayarak Jimin'i ısırmaya çalışıyordu. Bu hareket tinerin daha fazla yayılmasına sebep olmuştu.

Jimin zamanın geldiğini düşünerek çakmağı yakıp tezgaha fırlattı. Anında evde büyük bir patlama oldu. Jimin çıkan sesin etkisiyle çınlayan kulaklarının geçmesi için biraz durduktan sonra başını uzatarak mutfağa baktı.

Iğrenç yaratığın mutfağa dağılmış parçaları tekrar birleşmeye başlıyordu. 'Neydi bu böyle?' Olduğu yerden çıkıp dizlerinin üzerinde sessizce salona ilerledi. Buradan çıkmalıydı.
Biraz ilerlediğinde yaratığın hırıldayan sesini duydu, hemen arkasına baktı, yaratık ağzını açarak ona doğru geliyordu.

O kadar hızlıydı ki Jimin ayağa kalkmaya çalışırken ayağına batan cam parçasıyla acıyla inledi yaratık iyice yaklaşmıştı, son çare olarak kollarını yüzünde siper etti. Yaratık tam Jimin'e ulaşmıştı ki kafasının üstünden girip ağzından çıkan bıçakla bir anda toza dönüşmüştü.

"Ah pislendi."

Jimin şaşkınlıkla karşısındaki, yaratığın o iğrenç sıvısına bulanmış bıçağını yüzündeki iğrenmiş ifadeyle temizleyen altın gözlü adama baktı.