• Twelve •

138 20 0
                                    

~I've never seen an angel
°
°
°
°
"Bir vampir yuvasına gizlice girebileceğimizi mi zannediyorsun Jungkook?"

"Ah Yoongi Hyung yi- "

"Jungkook kuralları biliyorsun."

Tae'nin kaçırılma haberinin hemen ardından Seokjin'in partisinden  ayrılmış, yine Jimin'in bilmediği bir yere gidiyorlardı ancak Yoongi'yle Jungkook susmak bilmiyordu ikisinin de inadının kırılmayacağını anladığında Jimin araya girdi.

"Millet, biz burada ne arıyoruz? Tae'yi bulmaya çalıştığımızı sanıyordum."

Ama bunu sormasının nedeni tartışan ikili değil, şu an bir kilisenin girişinde duruyor olmalarıydı.

"Taehyung'un yerini biliyoruz, birkaç şey almamız gerekiyor sadece."

Dedi Hoseok elindeki asayı kapının deliğine sokarken. Anlaşılan iblis avcılarında anahtar diye bir kavram  yoktu. Asanın ucu parladığında kapı metalik bir sesle açıldı. Dışarıda kimsenin olmadığından emin olduktan sonra içeri girdiler. 

"Nedir bu. Kiliseye yaptığınız bir tür anlaşma falan mı?"

Diye sordu Jimin eğilmiş, yerdeki şekillerde parmaklarını gezdiren Jungkook'a dönerek.

"Iblisler farklı şekiller içinde tüm dünyada varlar. Iblis avcıları belirli bir dine bağlı değildir."

Altın gözlü başını yerden kaldırmadan devam etti.

"Karşılığında ise tüm dinler savaşmamızda yardımcı olur. Bir Yahudi Sinagogu'na* ya da bir Şinto Manastırı'na* da pekala gidebilirdik.

Sonra gülümsedi. "Işte burada."

Elindeki asayı yerdeki şekillerin ortasındaki küçük noktanın üzerine koyup çevirdiğinde çıkan mavi ışık, yerdeki çizgilerden geçerek yayıldı ve zeminde yaklaşık bir metre boyunda bir dikdörtgen oluşturdu.

"Her kilisede, her mihrabın altında bunu bulursun."

Jungkook ve Yoongi dikdörtgen parçanın iki yanından tutup kenara çekmişlerdi ve altından, üzerinde melek sembolü olan bir sandık çıkmıştı.

Jungkook gülümseyerek sandığın kapağını kaldırdı. Şu an önlerinde, içerisinde bir sürü silah ve türlü kesici aletler olan bir zula duruyordu. Jimin hariç herkes sandıktan işine yarayacak birkaç alet seçiyordu.

"Peki ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Peki ya... Neye inanırsın?"

Jungkook sorunun kendisine sorulduğunu farkettiğinde başını ayak  bileğindeki kemere taktığı bıçaktan kaldırıp Jimin'e baktı.

"Kendime inanırım. Işimin iblis öldürmek olduğunu biliyorum. Başka bir şeye inanmak zorunda değilim."

"Peki ya Melek Raziel?"

Ölümlü Kadeh | Jikook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin