İntikam

53 52 0
                                    

Kasvetli bir sonbahar günüydü.Karanlık henüz göğü sarmamıştı. İblisin pençesi alev kayaçlarına sürterek kıvılcımlar çıkartırken yeryüzü boğuk sessizlikte yine bir kurban vermeye hazırlanıyordu. Karanlık çökmeden saldırma alışkanlığı olmayan kurt yayılıp leş kokan ininde dinleniyordu. Gözleri sükûnetle kapanmıştı. Alf yeni bir av için güç topluyordu. O karanlık ininde uyurken yeryüzünün ücra kasabasında bir kadın hayatta kalmaya çalışıyordu.
                             ***
Azgın kahkahalar eşliğinde birbirlerine yuvarladıkları kadına küfürler ediyorlardı. Kadın perişan halde bir sağ bir sola savruluyordu. Gözlerinden akan yaşlar hıçkırıklarına karışıyordu. Çaresiz kadın kendini kurtarmaya çalıştığı anlarda hakarete uğrayıp böğrüne okkalı bir tekme yiyordu. Serseliler kadını kucaklayıp karanlık sokağın başında kaldırıma savurdu. Kadın yardım çığlıkları attı. Adamlardan biri gülerek "Seni kimse duyamaz sürtük" dedi. Kadın yere düşerken başını fena halde betona çarpmıştı. Kanları soğuk betona akıyordu. Kanı gören adamlar duraksayıp birbirilerine baktı. Kadın karşı koyamaz haldeydi. Nihayet ona istediklerini yapabileceklerdi. Ancak zevk almadan önce kadının ölmesi heveslerini kaçırmıştı. Ayrıca henüz istemedikleri ölüm onlara karanlıkta ürperti vermişti. Birbirlerine baktılar ve kadını oracıkta bırakarak uzaklaştılar.

Bir süre sonra eşiyle telefonda tartışan bir adam tesadüf eseri o yola girdi. Hızlı hızlı nefes almadan karısına bir şeyler anlatıyordu. Sokağın köşesini döndüğünde zavallı kadını gördü."Aman Tanrım! Polisi aramak zorundayım kapat şu lanet telefonu" karısının cevap vermesine fırsat tanımadan telefonu kapattı."Oh bee. Ne çenesi varmış bu karının da."Yerde hareketsiz yatan kadına seslendi."Hanımefendi! Ah cevap vermiyor."Elinde tuttuğu fener ile kadının yüzünü ayınlattı." O da ne öyle!" Eline telefonu alıp ambulans çağırdı ve polise haber verdi. Sonrasında arkadaşı Lyan 'ı arayarak karısının durumunu anlattı.

Lyan olay yerine geldiğinde karısını çoktan ambulansa bindirip her yeri şeritle çevrelemişlerdi. Korku dolu gözlerle etrafına bakınırken arkadaşı yanına geldi. Karısı için göz yaşlarına boğulan adam arkadaşına sarılarak hıçkırıklarla "Durumu nasıl?" sorusunu sorabildi. Güçlükle ayakta durmaya çalışıyordu.Lyan'ı sıkı sıkıya tutan adam "Lyan çok üzgünüm.Çok kan kaybetmiş. Hastaneye götürüyorlar acil ameliyata alacaklar."Lyan olduğu yere çöküp hıçkırıklar eşliğinde ağlarken karısının adını sayıklıyordu. Birkaç dakika sonra arkadaşı, Polisin son zamanlarda bu civarı mesken tutmuş çetenin karısını taciz etmiş olabileceğini ve kendini savunduğu içinde yaralayarak burada bırakmış olabileceği üstünde durduğunu söyledi. Lyan onu dinliyor ancak anlamıyordu. Tek düşündüğü karısıydı. Derhal hastaneye gidip onu görmek istiyordu.

Hastanede karısı için dua ederek ameliyathane önünde dört dönüyordu. Ona bir şey olursa ne yapardı? Onu çok seviyordu -Barry'nin Jane' i sevdiği kadar çok -Gözlerinden akan yaşlarla arkadaşının söylediklerini düşündü. "Bir çete... Taciz etmeye çalışan bir çete ... Kendini koruduğu için yaralamış olabilirler..." Bu sözleri kafasında duyuyor ve her defasında kinle göz yaşlarını siliyordu. Karısına bir şey olursa o orospu çocuklarını doğduklarına pişman edecekti. Peki ya bu neyi değiştirecekti? Karısı ölünce onlara ne yaptığının anlamı olacak mıydı? O kendini sorgularken doktor üzgün başını eğerek ameliyathaneden çıktı. Eşinin Lyan haricinde hiçbir akrabası yoktu. Lyan arkadaşının omzundan destek alarak doktora "Durumu nasıl?" diye sordu. Doktor gözlerinde beliren umutsuzlukla " Üzgünüm bayım. Karınız çok kan kaybetmiş. Elimizden geleni yaptık ancak...kurtaramadık." Lyan dünyası yıkılmış bir şekilde olduğu yerde hüngür hüngür ağladı. Karısını koruyamadığını tekrarlayarak ağladı. Sonunda nöbet geçirip bayıldı. Onu kaldırıp serum bağlamak için bir odaya yatırdılar. Uyandığında rüya görmüş olmayı diledi. Ancak gerçek buydu. Karısı ölmüştü. Artık biricik sevgilisini bir daha göremeyecek,sesini duyduğunda gülerek ona karşılık veremeyecek ,artık onsuz yaşamak zorunda kalacaktı. Birkaç gün sonra cenaze töreni düzenlendi. Karısını karanlık yolculuğuna uğurladı ve göz yaşları arasında adını haykırdı. Onu çok seviyordu. Son nefesine kadar seveceğine söz vermişti. Trajik olsa da sözünü tutmayı başarmıştı.

ALF : ÖLÜMÜN DİŞLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin