Kim Twins // vtaegguk

4. Bölüm; Sen Üçüncü Kişisin

Bol bol yorum istiyorum, yorum bırakmayı unutmayın lütfen💕

-

"Bittim ben, bittim! Her şey boka sardı."

"Seni korkutmak istemem Jungkook ama cidden bu sefer boka battın." Dedi Yoongi. Yatağında sırt üstü uzanmış üst ranzadan bana bakıyordu; alaycı bakışları eşliğinde. Onun altında da Jimin büyük bir keyifle yerin dibine batışımı izliyordu.

"Profesör Kim beni kesin okuldan atacak."

Jimin oyuncu bir tavırla ellerini çırpıp çarpık bir gülümseme sundu. "Dua et seni Seoul'den sürmesin." Dediğinde ardı sıra "Haklı adam. Kim dedi sana ikiziyle sahte sevgilicilik oyna diye." Demişti Yoongi. "Sen adamın ikiziyle işi pişirirsen tabii sinirlenir, ben olsam ben de sinirlenirdim."

Bay V'yle birlikte restoranda yemek yemek için gittiğimizde ne yazık ki profesör Kim'e yakalanmıştık, aşağılık takıntılı Mia yüzünden. Bay V'ye olan takıntısı yüzünden bizi takip etmeye erinmeyip bir de profesör Kim'e haber vermişti. Ansızın baskın yapar gibi karşımıza dikilmesi o kısacık anda bana hayatı sorgulatmıştı; şu ana kadar ki yaşadıklarımı ve yaptıklarımı gözden geçirmiştim. O olayın üzerinden ise henüz birkaç saat geçmişti. Akşam olmadan önce hava kararmaya yüz tutmuşken Bay V ikizinin yanımızdan ayrılışından sonra beni yurda bırakmıştı. Olanları kafama takmamamı, bu meseleyi kendi çözeceğini söylemişti fakat düşünmeden edemiyordum. Kim Taehyung Jimin'in de dediği gibi beni okuldan atmakla kalmayıp Seoul'den bile sürebilirdi. Sanırım tüm vloggerlık hayallerime veda edeceğim noktaya yaklaşıyordum.

"Doğru konuş Yoongi!" Diye çemkirdim. Sonunda volta atmaya son vererek yurt odasının ortasına koyduğumuz ufak masanın sandalyelerinden tekini çekerek oturmuştum. Şimdi fark ediyordum, bacaklarımın kopacak derecede ağrıdığını. Yurda geldiğimden beri stresten odanın içinde dört dönmüştüm. En başta hata yapmıştım. Kim V'nin sahte sevgililik teklifini kabul etmeyip onurumla sanat dersinden kalmayı yeğlemeliydim. Fakat Jeon Jungkook'un kaostan uzak durabildiği hangi devirde görülmüş ki şimdi görülmesini bekliyordum?

"Ben kimseyle işi pişirmedim. Adı üstünde sahte sevgililikti bu ve başlamadan bitti galiba."

"Tanrım." Jimin söylediklerime inanamıyormuş gibi eliyle kulaklarını kapatıp kıkırtıyla karışık bir şaşkınlık nidası bıraktı. "Duyuyor musun Yoongi? Bitti galiba diyor." Dedi ve ufak çaplı kahkaha attı. "Bir zahmet bitsin. Adam senin hocan Jungkook. İkizi de öyle. Yani Kim Taehyung'un yokluğunda yarı zamanlı sanat derslerine girse de o da bir nevi hocan sayılır."

"Bunları ben de biliyorum. Sonuçlarını da biliyordum."

"O halde en başta Kim V'nin teklifini kabul etmen salaklıktan başka bir şey değil." Dedi Yoongi. "Çünkü bunun başka bir açıklaması yok. Başını göz göre göre derde soktun, yazık sana. Hayır bir de canlı yayında nasıl da acıklı acıklı konuştun öyle. Gerçekten seni tanımasam çaresizliğin karşısında duygulanıp ağlayacaktım."

"Senin gibi soğuk nevaleden de ağlaman beklenemezdi Yoongi." Dediğimde katı bir sesle "Hyung." Diye düzeltmişti. Göz devirip sandalyeden kalktım. Yurt odasının duvarları üzerime üzerime geliyor, nefessiz kalıp boğulmamı sağlıyordu.

Fotoğraf makinemi boynuma asarken "Ben gidiyorum." Diye mırıldanmıştım.

"Saçmalama!" Diye ciyakladı Jimin. "Yatıp uyusana. Hem gecenin bir köründe nereye gideceksin? Biliyorsun, eğer çıkarsan bu saatten sonra yurda giremezsin, almazlar."

"Almazlarsa almasınlar." Dedim sakin bir tavırla. "Çok da umrumda. Ben de geceyi dışarıda geçiririm."

Yoongi bir şey söyleyecek gibi olmuştu fakat ağzını açmasına fırsat tanımadan yurt odasından çıkıp kapıyı ardımdan çekmiştim. Ağır adımlarla önce kaldığımız yurt binasından daha sonra da ana kapıdan çıkmıştım; şanslıyım ki güvenlik yerinde değildi, beni görmemişti. Yaz melteminin tüyleri ürperten esintisinin arasında sokaklarda dolanırken fotoğraf makinemi boynumdan çıkarıp elime aldım. Ara ara ayın hakim olduğu karanlık gökyüzünü ve yol üzerinde gördüğüm değişik objeleri fotoğraflıyordum. Belki bir yerden güzel bir malzeme çıkardı.