Kim Twins // vtaegguk

9. Bölüm; İlk Sevgililer Günü Videosu

İyi okumalar dilerim🌼

-

Üzerimde hissettiğim ağırlıkla mırıldanarak bedenimi yana döndürdüm. Sanırım birinin kolu veya bacağı şu an tam üzerimde duruyordu, emin değildim. Uyku mahmuru olduğum için algılarım henüz dünyaya açılmamıştı. Fakat şimdiki aklımla bile yurtta kalmadığımı düşünebilmiştim. Daha da fazla uyumak istemiştim ama direkt göz kapaklarıma çarpan güneş ışınları yüzünden bu mümkün olmamıştı. Fazlasıyla uykum vardı ama bir yandan hissettiğim ağır kütle bir yandan beni rahatsız eden güneş sinirlerimi bozmuştu. Güne sinirli uyanacaktım. Göz kapaklarımı bir güçle araladığımda ise yanımda gördüğüm kişilikle yüzümde kocaman bir gülümseme peyda etti.

Gözlerimi bu sefer Kim ikizlerinin evinde açmıştım; artık sevgilim olan Kim ikizleri...

Hemen yanı başımda gülen gözlerle beni izleyen V'yi gördüğümde derince iç geçirdim. Dünkü duygu yüklü konuşmamızın sonunda yurda gitmek istediğimde her ikisi de beni bırakmamıştı. Gitmememi söylediklerinde bunun doğru olup olmayacağını düşünmüştüm ama sonuçta onlar artık sevgilimdi, öyle değil mi? Bu düşünceye sığınarak onların evinde kalma fikrine göz yummuştum. Gece onların odasında tek başıma yatmıştım, sabah ise yanımda V'yle karşılaşmıştım. Erkenden uyanıp beni mi izlemişti?

Sağ elimi başına çıkarıp alnına dökülen mavi tutamlarını okşadım yavaşça. "Günaydın." Diye mırıldandım, henüz yeni uyandığım için çatallı çıkan sesimle. Her sabaha böyle uyanacak olma fikri deli gibi hoşuma gitmişti. Eğer yurtta kalıyor olmasaydım her sabaha bu şekilde uyanabilirdim.

"Gülüşünle günüm aydınlandı."

Utanarak gözleriyle birleşen gözlerimi kaçındırdım. "Şey.." Dedim yanaklarımın ısındığını hissettiğimde. "Taehyung nerede?" Birden bire suratının düşmesine anlam verememiştim. Neden yüzü asılmıştı ki?

"Hemen de onu soruyorsun." Dedi ve uzatmadan ekledi. "Sabah öpücüğümü vermeden."

Tek kaşımı kaldırarak "Size her sabah öpücük mü vermem gerekiyor?" Dediğimde çarpık sırıtışını takındı. Onayla kafasını salladığında alaylı bir ifade barınıyordu yüzünde.

"Her sabah o güzel dudaklarının tadına bakmam gerekiyor." Dedi ve yüzümü buruşturmama neden oldu. Afalladı. Afallamasına karşı "Sabah öpücüklerinden hiç haz etmem." Derken peşi sıra "Ama size de kıyamıyorum." Diye de eklemiştim. Sözümle sırıtması daha da büyümüştü.

"Yani öpeyim mi?" Dedi.

"Evet sevgilim." Dediğimde ise şok olmuş gözlerle donakalmıştı. Fakat umursamadım ve ağır ağır dudaklarına dokundum. Pembelikleri adeta ateş gibiydi. Değdiği yeri yakıp geçecek cinstendi sanki. Alt dudağımı emmesiyle öpüşmemizin ateşi yükselmişti. Üzerime attığı bacağıyla bedenimi kendisine yapıştırdı. Kalçamın üzerine denk gelen bacağını temasını kesmeden yavaşça indirdi. Onun dudaklarından bulaşan sıcaklığı çok net bir şekilde hissetmiştim. Okşadığım ensesi ve dudaklarımın arasına hapsettiğim pembelikleri sıcacıktı. Bıraktığı ufak ısırıkla elimde olmadan yumuşak bir tınıyla inlerken kendimi geriye çekmiş, gözlerimi aralamıştım. Göz bebeklerinin içine bakarak bir kez daha öptüm ince yapılı dudaklarını.

"Sabah sabah bu öpücük beni çok güzel motive etti." Dedi ve aralıksız öpüşmekten dolayı şişen dudaklarını yaladı. Uzun zaman sonra sözüme karşılık "Günaydın güzelim." Diye fısıldamıştı dudaklarıma karşı. Dişlerimi alt dudağıma sapladığımda beni de kucağına alarak yataktan kalktı. Düşmemek adına kollarımı hızla boynuna sardım.