22. Bölüm; Canlı Yayın Ve Küçük Öpücükler

1.3K 111 39
                                    

Merhaba, uzun bir aradan sonra buraya gelmek ve sizinle buluşmak beni her zaman çok mutlu ediyor ama şu durumda mutluluktan o kadar uzağım ki, ülkece yaşadığımız bu durum dolayısıyla çok üzgünüm, üzgünüz. Ellerimizden gelen tüm yardımı o masum canlar için yapalım. Umarım ki beraber atlatacağız bu kötü zamanları. El ele verip beraber aşacağız her şeyi. Bölümü yayınlamamdaki amaç hem kendi hem de sizin kafanızı biraz olsun dağıtmak, her birimizin bir nebze de buna ihtiyacı var aslında. Bu nedenle bu bölümle buradayım. Daha iyi bir zamanda diğer bölümle tekrar görüşmek üzere sizi seviyorum♡

-

"Siktir!" Dedi Yugyeom ürkekçe gözlerle her birimize bakarken, "Siktir, siktir! Bu ne böyle Jungkook?"

Bu... Bu benim, bizim bitişimizin resmiydi.

Bu tam anlamıyla bizim bitişimizin fermanıydı. Spor salonunun, arka fonunda inlemelerimizin yankılandığı video nasıl olur da rektöre kadar ulaşmış demeyeceğim çünkü tüm okul şu an bununla çalkalanıyordu. Kimileri benim öğretmenlerimi ayarttığımı ve nasıl onların altına yatabildiğimi çekinmeden ayıplarken, kimileri de Taehyung ve V'ye suç buluyordu, böylesine değerli ve başarılı akademisyenlerin sıradan bir öğrenciyle birliktelik yaşamasını yakıştıramıyor olmalılardı.

Ben, hayatımda hiçkimseye bu denli tutulduğumu hissetmemiştim; aşık olmamıştım, sevmemiştim, en önemlisi de annem dışında hiç kimse beni karşılıksız sevmemişti. Babam bile... O bile ardına bakmadan annemi ve beni terk edip gitmişti. Biz bir enkaz gibi kalakalmıştık annemle. Yıkılmıştık. Toparlanmamız uzun ve güç olmuştu. Onlu yaşlardaydım ve henüz çocukluğumu doya doya yaşayamadan büyümüştüm, büyümeye mecbur bırakılmıştım, annem için ayakta durmak zorundaydım.

Acılarım beni o küçücük yaşımda büyütmüş ve koca adam yapmıştı.

Üniversite zamanına gelene dek böyle süregelmişti. Bir anda annemden gördüğüm sevgi ve ilgi ikiye katlanmıştı. İki adam karşıma çıkmış, bana aşık olduklarını söylemişlerdi. Beni sevmiş, ilgilenmiş, çok güzel de hissettirmişlerdi. Onlara aşık olmuştum, kalbim öğretmen-öğrenci ilişkisi olduğunu bir saniye bile düşünmemişti ki. Sadece sevmiştik birbirimizi.

Şimdi herkesin, tüm okulun bizi böylesine ayıplamasını anlayamıyordum. Yetişkin insanlardık, aşık olamaz mıydık?

"Sikerim böyle işi!" Diyerek yakındı Yugyeom yaşadığı stresle. "Ciddi manada sikerim. Ne halt ettiğini sanıyor bunlar?" Derken koridorda bizimle yürüyen Hoseok hocayı gözü görmüyor olmalıydı. Yugyeom, sinirlendiği anlar haddinden fazla küfür ediyordu. Yandan bir bakışla onlara baktım. Hoseok hocanın bir eli Yugyeom'un elini tutuyordu. Onların da ilişkisi göz önündeydi ve hiçbir hareketleri bizimkisi kadar tepki çekmemiş, uyarı namına herhangi bir şey almamışlardı.

Rektörün mesajından sonra Taehyung ve V'ye haber veremeden kendimi kampüsün koridorlarında odasına ilerlerken bulmuştum. Peki bu olay bize ne getirecekti? Henüz spor salonunun içinde yankılanan seslerimiz yüzünden hakaretlere uğruyor olduğumuzu sindirememişken, rektör tarafından nasıl cezalandırılacaktık? Taehyung ve V benim yüzümden işinden mi olacaktı?

"Sakin ol güzelim," dedi Hoseok hoca. Sesi öylesine güven verircesine çıkıyordu ki içimde yarattığı hissiyat oturup ağlamak istememe yol açtı. Olduğum yere çöküp yaşadığım duygu yoğunluğunu atana kadar saatlerce ağlamak istedim. Göz yaşlarım durulup, kurumadan yerine yenilerini akıtmak istedim. Aşkımız pamuk ipliğine bağlanmıştı. Çaresiz hissediyordum. Ucu bucağını görmeden yürdüğümüz yolun sonunda bize ışık görünüyor muydu? "Sakin olun tamam mı? Bu meseleyi hep birlikte halledeceğiz, üstesinden geliriz. Endişe etmeyin." Bana döndü gözleri kısa bir an için. "Kalbini ferah tut Jungkook. Bu olayın bileti yalnızca size kesilmez."

Kim Twins // vtaeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin