Kim Twins // vtaegguk

17. Bölüm; Bir Filmin Baş Kahramanları...

İyi okumalar dilerim<3

-

"Şş.. Sessiz ol!"

Kanına dolan adrenalinle alel acele elini ince dudakların üzerine bastırırken korkuyla fısıldadı Jungkook. Kalbi her an yakalanma korkusuyla tekliyordu adeta. V'nin sesi sessiz ve karanlık odanın içinde kısıkça duyulan filmin sesini bastırmış, Jungkook ise kendi bakış açısından baktığında konuşma tonunun bile haddinden yüksek çıktığını düşünmüştü, annesine yakalanmak için bilerek mi yapıyorlardı, bilmiyordu. Yüzleri yalnızca yorganın üzerinde duran dizüstü bilgisayarın zayıf ışığıyla aydınlanıyordu. Taehyung pür dikkât izlediği filme odaklanmışken, Jungkook hâlâ elinin altındaki dudaklara baskı uyguluyor, V'nin konuşmak istemesini görmezden geliyordu.

İçinde yükselmeye devam eden korkusu en ufak bir çıt sesiyle yeniden alevleniyordu ve bunu garipsemiyordu. Sonuçta annesiyle aynı çatı altında dururken, klişelere meydan okuyarak Kim ikizleriyle sevişmişti. Saat gecenin bir yarısına dayanmasına rağmen annesinin uyuyup uyumadığından emin olamadığı gibi fazla gürültü çıkmasını da istemiyordu.

V'nin boğuk bir sesle konuşmaya çabaladığını gördüğünde kendine gelerek elini ince dudaklardan ayırdı. V abartılı bir şekilde gözlerini devirdi, derin bir nefesi içine hapsettiği sırada. "Eğer biraz daha ağzıma bastırsaydın ölebilirdim Jungkook."

"Abartma lütfen," umursamazca omuz silkip mavi saç tutamlarının görüş açısından çıkmasına izin verdi ve rahat bir tavırla ayrılmak istemediği çıplak göğüse sırtını iyice yasladı. Belindeki kollar sıkılaştığında başını Taehyung'un omzuna koydu. Taehyung'un büyük avucu yanağına konduğunda bedeninin sahip olduğu ısı bir ateş misali değdi tenine. Usulca okşadı. "Çok ses çıkarmamalıyız," dediği sırada eğer annesine yakalanacak olurlarsa başlarına gelebilecek ihtimalleri zihninden geçiriyordu. "Yakalanabileceğimizi söylüyorum ama hiç umursamıyorsunuz." Diye ekledi sitemkâr bir sesle.

"Biz çok ses falan çıkarmıyoruz!" Dedi V, Jungkook'un sinirleriyle bile isteye oynarken. Onu kızdırmak, kaşlarının hafifçe çatılıp tam ortada birleşmesi ve bir bebekten farksız olarak istemsizce öne doğru büzdüğü dudakları öylesine hoşuna gidiyordu ki bunu sürekli tekrarlamak istedi. Tekrarlayıp, gözüne güzel gözüken manzarayı ara vermeksizin izleyebilmeyi diledi.

"Tanrı aşkına," diye çıkıştı sesinin ayarını kontrol altında tutmaya çabalarken. "Bağırmasana V.." Taehyung'un elinin oluşturduğu baskıya rağmen başını omzunun üzerinden arkasına çevirip gülmemek için dudaklarını kemiren yüze tehditvari bir bakış attı. "Bağırmaya devam ettiğin takdirde seni odamdan kovacağım ve yalvarsan dahi içeri almayacağım." Üstten üstten konuştuktan sonra kibirle önüne geri döndü. Göz ucuyla tanık olduğu sinsi sırıtışı gözünden kaçmamıştı.

Hayretle bakakaldı V. Jungkook'un kişiliğinin gitgide değiştiğini ve masum hallerinin geride kaldığını hissediyordu. Defalarca 'bebek' lakabıyla kulaklarını şenlendirdiği sevgilisi arsız bir çocuğa dönüşme yolunda ustalıkla ilerliyordu.

Pekâlâ... Şikâyetçi olduğu söylenemezdi.

Jungkook, Taehyung'un ilgisini üzerinde hissetmek istediğinde isteğini dışarı vurmaktan çekinmedi. "Taehyung..." diye bir kedi gibi mırıltıyla konuşurken onu sarmalayan sevgililerinin sıcaklığına sığındı, yanağındaki elin üzerine ufak bir dokunuşla değip filme odaklanmış irislerinin kendisini bulmasını bekledi.

Beklediği gibi saniyeler sonra bir çift göz kendisine dönerken gülümsedi. "Bir an gözlerin açık uyuyakaldığını düşünmedim değil." Diyerek iğnelemeyi ihmal etmezken "Seni filme bu denli odaklayan şeyin ne olduğunu merak ettim." Diye de ekledi. Çünkü büyük ısrarları sonucu açtırdığı filmden pek bir zevk almamıştı. Ara ara heyecanlı gözüken sahnelere kulak kesilmiş, onun dışında ilgisini çekmeyen yerleri önemsememişti. Kendi sıcağıyla kavruldukları yatağın içinde yarı çıplak tenleri birbirine sürtünürken izledikleri filmin alâsı olsa yine de ilgisini çekeceği meçhuldu. İstemsizce bir saat önceki ateşli dokunuşları tekrar tekrar aklına sokuyordu. İlk zamanlarda 'Kim ikizleri beni asla etkileyemez.' dediğinde büyük konuştuğunu adı gibi kavramıştı. Zira şu an aralarına bir ayrılık gelse kalbi daha önce hiç olmadığı kadar acıyla sızlardı.