24. Bölüm; Silik Bir Anı

1.1K 106 21
                                    

Medyadaki şarkıyı bölümü düzenlerken başa sarıp sarıp dinledim o kadar iyi hissettiren bir şarkı ki eklemek istedim, açmayı unutmayın^^ çok uzatmak istemiyorum girişi keyifli okumalar dilerim<3

-

'Karardı o gece, bütün gökyüzü... Bütün gökyüzü o gece benimle ağladı, halime ağladı.'

'15.09.2018'

Elimde tuttuğum fotoğrafın arkasında yazan tarihe pek bir anlam katamayarak baktım. Gecenin sabaha varmasına çok bir zaman kalmadığından dolayı güneşin ilk ışıkları gökyüzünü turuncumsu bir renge bürümeye başlamıştı, güneş doğuyordu. Güneş doğuyordu, doğmasına ama ben uyumak yerine Taehyung'un salona özenle dizmiş olduğu kitaplığın önünde durmuş fotoğrafın ardını süsleyen rakam gruplarına bakıyordum ve ne kadar üzerinde düşünmek istesem de hala bir anlam kattığım söylenemezdi.

Fotoğraf, V ve Taehyung'un tek kişilik, demirden yapılma bir karyolanın üzerinde oturmuş haldeyken çekilmişti. Fotoğraf polaroiddi. Kenarları siyahlandığından dolayı bulundukları yeri net göremiyordum ama sanırım hastane ortamıydı. Hastane ortamında, V yatağın bir ucunda Taehyung ardında gözlerinde hüzünlü bir ifade elini V'nin omzuna koymuştu.

Arkasında ise birkaç rakamdan oluşan, ne anlama geldiğini bilmediğim tarih...

"Yine benden ne saklıyorsunuz?" Diye mırıldandım kendi kendime. Odada garip bir serinlik oluşurken ürperdiğimi hissettim. Üzerimdeki hırkaya bedenimi sarmalarken aklım fotoğrafta zihnimde tilki sürüsü misali binlerce düşünce dolaşıyordu. Konunun tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. Ne kadar eşelemem gerektiğini bilmiyordum, eşelersem altından neler çıkacağını kestirememekte bir nebze korkutmuyor değildi; korkuyordum, eğer bu mevzunun, elimde tuttuğum bu fotoğrafın ardında derin acılar yatıyorsa onları yeniden üzmüş olacaktım, yaraları yeniden kanayacaktı ve ben bunu istemiyordum.

Son yaşadığımız şeylerden sonra hepimizin ağzının tadı kaybolmuşken yerine yeni şeylerin gelmesini istemiyordum. Zaten onlar bir süre için görevden ben ise eğitim hayatımdan uzaklaştırılmıştım. Ne zaman döneceğim belliydi ama Kim ikizleri hala muallaktaydı.

"Jungkook?"

Elimdeki fotoğrafı usulca yerine koymaya çalışırken arkamdan duyduğum oldukça kulağa kısık gelen ses tonu beni ürkütürken derin bir iç çekmiş ve V'nin yüzüne bakmıştım. Alnına dökülüp neredeyse gözlerine girmek üzere olan soluklaşmış mavi tutamlarına kaydı gözlerim. Uykusu gözlerinden akıyordu resmen, öylece karşımda dikilmiş muhtemelen benim sabahın bu saatinde kitaplığın başında ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Hak verirdim. Yataktan sadece duş almak ve sonrasında geri yattığımda rahat bir uyku çekmek amacıyla kalkmıştım ama duş aldıktan sonra uyku maalesef ki beni terk etmişti. Buraya gelmiştim ve önüme bu fotoğraf düşmüştü. Tesadüf mü yoksa bir güç beni Kim ikizlerinin geçmişine mi itiyordu, emin değildim.

"Ah korkuttum mu?" Hala mırıl mırıl bir sesle tıpkı kedi gibi konuşurken ağır adımlarıyla yanıma geldi. Olumsuzca başımı salladım "Hayır," dedim, "sanırım sadece dalmışım. Bir an arkamdan seslenince ürktüm."

"Ne yapıyorsun burada güzelim?" diye sordu, küçük bir çocuğu azarlıyor gibi bir tavrı vardı üstünde. Yüzünü eğip burnunu siyah saçlarıma daldırmıştı ki ıslaklığını hissedip memnuniyetsiz bir yüz ifadesiyle geri çekildi. "Üstelik saçların da ıslak, kurutmamışsın. Hasta olacaksın."

Hafifçe güldüm bu dediğine, "Merak etme sevgilim, sadece saçlarım ıslak diye hasta olmam ben." V bana 'Eminim öyledir' bakışları atarken gözlerim yan çaprazımda kalan kitaplığı buldu. Daha sonra aceleden kitaplığa koyamadığım fotoğrafı hatırladım. "Şey..." Deyiverdim cümleleri toparlayamıyormuş gibi, "Yıkanmadan uyuduk, rahatsız hissetmiş olmalıyım uyuyamadım. Sadece duş alıp geri gelecektim yanınıza ama uyku tutmadı, oyalanıyordum." dediğimde baş parmağı istemsizce büzülen dudaklarımda gezindi beni huylandırdığından habersiz, içim gıdıklanmıştı adeta.

Kim Twins // vtaeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin