Z0 • 13 | Sükûnet

2.6K 307 265
                                    


Bölüm Şarkıları:

Çağan Şengül - Canım Yanıyor

Çağan Şengül, Yasir Mir - Mesafe

Really Slow Motion - Sunder 


Soluklarını kesen, göz bebeklerini büyütüp, ellerini hafiften titreten bir histi damarlarında dolanan. Herkesin kendisine merakla baktığını gördükçe ve bir açıklama yapmak zorunda hissettikçe dili daha çok lâl oluyordu. Kelimeler birbirine karışmıştı fakat gözlerini tekrar saatine çevirdiğinde ve sertçe yutkunduktan hemen sonra, "Zaman Sıfır'ı gösteriyor." deme kudretine erişmişti Turna.

"Ha siktir," diye mırıldandığını duydu Zahir'in.

"Sanırım şu an Meydan'ın herhangi bir monitöründe kendi görüntüsü var çünkü Akasya, o telefonu kolay kolay aramazdı." dedi Turna ve kendini toparlamak adına derin bir nefes aldı. "Acilen Meydan'a gitmemiz gerekiyor." der demez koşar adımlarla minibüse ilerledi ve diğerleri de onu takip etti.

Minibüsü kullanan Yekta oldu ve Göztepe'nin yoğun trafiğine meydan okuyarak Kadıköy'e doğru sürmeye başladı. Korna sesleri asla susmazken Turna da Akasya'ya saati üzerinden bağlanmayı deniyordu. Mehmet ve Laura, yan yana oturup bütün dikkatini Turna'ya vermişken Zahir de Turna'nın hemen yanında, kolunu koltuğa yaslayarak kadına doğru hafif bir açıyla eğilmişti.

Saatin ekranında Akasya'nın görüntüsü belirdiği anda, Turna işaret parmağını dudaklarına götürüp herkese susmasını emretti. Akasya da kendisine bakmıyor, karşıya bakarak normal davranmaya çalışıyordu çünkü Turna'nın da tahmin ettiği gibi Zero tam karşısındaki ekrandan kendisini izliyordu.

Bu sabah Yergahva'nın üssüne gelen Zero, artık beklemenin ona bir kazancı olmadığını ekibine söylemişti ve geçtiğimiz günlerde Turna'nın evine ulaştığı gibi, Meydan'ın da sunucularına ulaşmasını söylemişti. Akşam saaatlerine kadar süren hummalı çalışma sonucunda Meydan'ın güvenliğini kırmayı başarmışlardı ve bu haber, Akasya için hiç hoş değildi. Senelerce inşa ettiği güvenlik duvarının yalnızca altı saate kırıldığını görünce ister istemez öfkelenmişti.

Elbette bu öfkesini doğru yönde kullanarak hatasını telafi edecekti.

"Bu kadar bekleyeceğimi bilsem, zamanı Bir olarak gösterirdim ve geri sayım yapardık." dedi keyifli bir tonda. Yekta, Zero'nun sesini duyar duymaz direksiyonu daha sıkı tutmaya başlamış ve gaza yüklenmişti.

"Komik bir şey var mıydı söylediklerinde? Gülesim gelmedi ama ayıp olmasın sana." dedi Akasya. Laura ve Turna, çarpık bir tebessüm ettiler. Akasya'nın bu mizacını çok seviyorlardı çünkü insanın aklını kaybettirecek kadar umursamaz bir tavrı vardı. Karşısındaki insan, sinirden delirse bile kılını kıpırdatmayarak girdiği her savaşı kazanabilirdi. Yeter ki gücünü hiç küçümsemesin, yüzündeki o sinsi tebessümü hiç silmesin.

"Söylediğim her söz, ciddiye alınmalıdır Akasya Şahver." dedi Zero. Sarı saçları, her zamanki gibi özenle taranmıştı ve geriye doğru atılmıştı. Elmacık kemikleri belirgin, mavi gözleri parıl parıldı. Ruhunu kaplayan heyecan, gözlerine birer parıltı armağan etmişti.

"Fikirlerine inandığım insanlara saygı duyarım. Senin sözlerin, kuru birer kelime yığınını andırıyor Zero." dedi Akasya.

Meydan'ın kapısının hemen sağında kalan duvarda büyük bir televizyon vardı ve Akasya, Zero'nun yüzünü bu televizyondan görebiliyordu. Kendisi de Meydan'ın ortasında ayaktaydı ve kolunu hafif bir açıyla çevirerek Turna'nın Zero'yu görebilmesini sağlıyordu.

ZER0 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin