◭
Bölüm Şarkıları:
Welshly Arms- Legendary
Audiomachine- Wildfire
Audiomachine - Deceit and Betrayal
◭
İnandığın bir gerçek uğruna ne kadar çabalayabilirsin? Yolun ortasında, yolun sonunun aydınlık olmadığını öğrensen vazgeçer misin yoksa yine de başladığın işi bitirir misin?
Zahir, inandığı gerçekler uğruna, başına ne gelirse gelsin mücadele etmesi konusunda eğitimler aldı. Küçüklüğünden beridir babası onun için en doğru eğitimi sağladı ve Zahir'i Birim için mükemmel bir asker haline getirdi. İlkelerine ve inançlarına bağlı; atalarına karşı saygı ve sevgi dolu bir adam oldu. Başladığı işi bitirecek kadar hırslı ve güçlü olmayı öğrettiler ona. Boyun eğmek yerine; boynunu feda edebilecek kadar yenilmez olmasını öğütlediler ve herkes yarattıkları bu adamdan çok memnundu.
"Birim'e çabuk alıştın." dedi ve yanında oturan Yekta'ya göz kırptı. "Her girdiğin ortama bu kadar kolay alışır mısın?" diye sordu ve içki bardağını parmakları arasında çevirmeyi bırakıp içkisinden bir yudum aldı.
"Arkadaş edinmeye değil; görevimi yerine getirmeye gelmiştim. Bu yüzden alışmak hep ikinci planda oldu." dedi Yekta ve içkisinden büyük bir yudum aldı. Üzerine giydiği lacivert gömleğinin kollarını kıvırmıştı ve gömleğinin son iki düğmesini açıkta bırakmıştı. Birkaç düğme daha açmak istese de boynundaki kolyenin fark edilmesini istemediği için kapalı tutmayı seçmişti.
"Savaş Gökmen'in kanını öyle çok taşıyorsun ki..." diye mırıldandı Zahir ve başını iki yana usulca sallayıp içkisinden bir yudum aldı.
Saatler 23.30'u gösterirken bu ikili İstanbul'un gizli mekanlarından olan Sığınak'a gelmişlerdi. Burası bir gece kulübüydü ama kapıdaki korumalara ve güvenlik görevlilerine bakılacak olursa çok başka işlerin de döndüğü belliydi. Buraya gelen herkes bunun farkında olsa da kimsenin umursadığı da söylenemezdi.
Sağında kalan bir DJ vardı ve sahnenin önünde birçok genç dans etmekle meşguldü. Zahir ve Yekta ise sahneden oldukça uzakta olan bar tezgahının önündeki uzun sandalyelerde oturuyorlardı. Zahir, siyah bir tişörtün altına siyah bir kot pantolon giymişken Yekta ondan daha renkli görünüyordu bu gece. Zahir'in sarı saçları, siyah kıyafetlerine bir renk katıyordu ve bu onun için yeterliydi.
İkisinin de yapılı vücudu ve özenle seçilmiş kıyafetleri, Sığınak'taki birçok kadının dikkatini çekmişti bile.
Yekta, adamın Savaş Gökmen'i tekrardan anmış olmasına öfkelense de bir tepki vermedi. Hiçbir şeyi bilmezken onu suçlamak doğru değildi sonuçta.
"Onun kanından olduğumu inkar etmek için bileklerimi kessem de onun kanı akacak. O yüzden bir şey demek anlamsız." dedi Yekta ve mekana göz gezdirmeye başladı.
Sarı loş ışıklandırma mekana çok ters düşse de bunu bilerek yaptıklarından emindi. Sahnenin ışıkları yeterince ışıltılı olduğu için arka kısımları karanlıkta bırakmak ve derin mevzuların masaya yatırılması için uygun dizayn edilmişti ve Yekta, buraya gelmekte ne kadar doğru bir karar verdiklerini anlamıştı.
"Sen ilk geldiğinde alışabilmiş miydin?" diye sordu Yekta. Dirseklerini masaya yaslayıp bedenini biraz öne eğdi. "Turna ve Laura, senden daha önce katılmışlar sanırım. Birim'e geldiğinde onları görmüşsündür ilk." diyerek bu geceki buluşmanın konusunu masaya yatırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZER0 (Tamamlandı)
Ficção Científica🥂 Wattys2022 kazananı 🥂 ∆∆∆ 🔻Yetişkin İçerik! 🔻Kitabımın ismi Zero değildir. Zer0 - Zerzero- olarak yazılıyor ve "Zerziro" olarak okunuyor. ∆∆∆ Sıfırdan başlamak için kurduğu bir şehri vardı. İlmek ilmek işlediği, her siyahı beyaza çevirmek içi...