ℂ𝕙𝕒𝕡𝕥𝕖𝕣 -11

697 39 73
                                    

Diana'dan

Cipsim,ben ve kolam koltukta uzanmış yaz dizisi izliyorduk.

"Kızım salak olma affetme o iti!" çocuğun dudağına bakan kızla uzandığım yerden doğruldum.

"Alooo kime diyorum!" kız çocuğun dudağına yapışınca sinirle terliğimi kapıp televizyona atacaktim ki televizyona kıyamadım. Başka bir yaz dizisi açtığımda bu sefer aşık olduğu çocuk ona bakmadığı için ağlayan kızı gördüm.

"Kız ağlama değer mi bir erkek için." ağlayan kızla beraber ben de ağlamaya başlamıştım. Kolamı içerken bana bakan Malia'yı görünce kola burnumdan geri geldi. Tabi bunu gören Malia hemen fotoğrafımı çekip anırmaya başlamıştı.

"Ağh burnum!"

"Bunu instagramda paylaşıcam" terliklerimi Malia'ya fırlattığımda gülerek kaçmıştı.

"Sakın öyle bir hata yapma!"

"Tamam tamam hadi kalk gidiyoz"  kaşlarımı kaldırıp baktım.

"Nereye?"

"Derek'in evine" zorda olsam koltuğuma veda edip üstüme kıyafetlerimi geçirdim. Cipslerimi avcuma doldurdum. Dışarı çıkınca suratımı buruşturup ayakkabılarıma baktım. Harika! Nasıl giyecektim bunu ben.

"Malia cipslerimi tutar mısın? Ama yeme lütfen!" Malia kafasını sallayıp elimden cipslerimi aldı. Eğilip ayakkabılarımı giydikten sonra doğrulduğumda Malia'nin tüm cipslerimi yediğini görünce göz devirdim.

• • •

Derek'in evine vardığımızda yerdeki kağıtları görünce üstlerine basmayarak Derek'in yanına geldim. Benim aksine Malia tüm kağıtlara basarak yanımıza gelmişti. Derek ona kızgın bakışlarını gönderip Scott'a döndü. Kimlerin olduğunu görmek için etrafı süzdüğümde Theo ve geç kaldığım gün benimle geç kalan çocuğu gördüm. Soy adı Dunbar olan.

"Hey bu veletin burda ne işi var?" Theo bana döndü gülümseyerek.

"O Liam,Liam Dunbar velet değil" Liam ona bakış attığında ship damarlarımı kontrol altına alamıyordum. Yüzümdeki gülümseme ikisine bakıp elimi kamera açısı gibi yapip ikiliye baktım.

"Yakıştınız yalnız" Liam hızla bana döndüğünde kalp atışlarından bu işin olacağını anlamıştım.

"Ben gay değilim" ona "öylesindir cnm" bakışımı atıp Derek'e döndüm.

"Scott Liam'ı dönüştürmüş" anladım dercesine kafamı salladım.

"Şu kertenkelenin ne olduğunu araştırdık ama bir türlü bulamadık."

"Aslında görsem türünü anlayabilirim ben" babama bakmıştım. Derek onun sözünü devam ettirdi.

"Bir ihtimal son çare seni kullanırız. Allison sen bir şey bulabildin mi?"

"Gerard'ın kasasına baktım ama hiç bir şey yoktu." Allison'un dediğiyle artık umudumuz kalmadığını anlamıştım.  Malia etrafı süzdükten sonra babama döndü.

"Stiles ve Lydia nerede?" Stiles'ın ismini duyar duymaz herkes göz devirmişti. Noluyo lan.

"Yiyişmekten gelememişlerdir" Theo'nun sözüyle herkes başını salladı.

"Hadi ama çocuklar daha yeni sevgili oldular öpüşmeleri normal."

"Hiç ayrılmıyorlar sürekli her yerde öpüşüyorlar!" Allison'a herkes katılmıştı. Ben niye fark etmemiştim aq. Tam bir şey dicekken kapı açıldı. Bu- BİR DAKİKA ALMİRA!?

"ALMİRA!!" Almira bana gülümseyip Stiles ve Lydia'yı içeriye attı ve içeriye girdi. Bana sarıldı.

"N'aber dostum?"

"İyi de, senin burda ne işin var ve Stiles ve Lydia'yı nerden tanıyorsun?" Stiles ve Lydia'ya bakıp dudak büzdü.

"Onları tanımıyorum. Kapıda öpüşüyorlardı göz zevkimi bozduklari için içeriye attım" Lydia göz devirdi. Tamam biraz yapış yapış bir çift olmuş olabilirler. Biraz.

Derek Almira'ya sarıldı.

"Hoşgeldin Almira. Çocuklar bu Almira. Bize yardım etmek için Fransa'dan geldi." Almira herkesle tanışırken Malia kulağıma eğildi.

"Bu kızı sevdim." Ona sırıttım.

"Ben de."

"Pekâlâ Almira türün ne?" Babamın sorusuyla hepimiz Almira'ya döndük.

"Melezim." gözümü açıp Almira'ya baktım. Hepimizden daha güçlüydü. 

"Melez de ne?" Stiles'ın sorusuyla herkes ona bakarken ben bakmamayı tercih etmiştim. Stiles'a bakmadan cevap verdim.

"Yarı kurt yarı vampir" Stiles şaşkın bir ses tonuyla sorularına devam etti.

"Kurtlar ve vampirler birbirlerine düşmandı diye biliyorum." Bu sefer ona döndüm ve yüzümdeki sahte gülümsemeyle devam ettim.

"Ne derler bilirsin. En büyük aşklar nefret ile başlar." Stiles gözlerime bakınca gözlerimi kaçırdım ve Lydia'ya döndüm. Lydia Almira'ya bakıyordu. Biraz dalmış gibiydi. Derek'in evinin kapısı açıldığında hemen oraya döndüm. Bu Matt'di!

"Matt senin ne işin var burada!?" Matt yüzündeki şeytani gülümsemeyle yanıma geldi. Yanıma geldiğinde gerilmiştim.

"Yanına geldim papatyam." Yüzümü buruşturup ona baktım. Papatyaya benzer halim mi var amk.

"Daha özel bir kelime bulamadın mi Matt? Papatya fazla klasik."

Stiles'ın sözleriyle gözlerini kısıp ona döndü. Yüzündeki şeytani gülümseme artarken arkadan gelen kertenkeleye benzer şekilde olan yaratık ile Matt'in kolunu tutup arkama aldım. O bir insandı. Ona zarar gelse iyileşemezdi. Ama bir sorun vardı. Matt beni geri çekip bana baktı.

"Sana karşı savunmasız korkmana gerek yok."

"Ne demek istiyorsun Matt?"

"Bu kanima!" Babamın sesiyle ona döndüm.

"Efendisi ne isterse onu yapar. Burdan bakılınca efendisi Matt gibi gözüküyor!"

Matt'e şaşkın gözlerle baktığımda bana masumca gülümsedi.

"Ne istiyorsun velet." Matt Derek'e döndü. Masum gülümsemesi yüzünde solup Stiles'a döndü.

"Tehlikeyi ortadan kaldırmak" ona gülümseyerek baktım.

"Biliyor musun Matt bunu ben de istiyorum" Matt'e hırladığımda bana kaşlarını çattı.

"Ow sevgilim, sana kıyamam diye düşünüyordum ama yanılmışım. Jakson Diana'yı yok et!"

• • •

Yanlış anlaşılma olmasın Matt ve Diana sevgili değil.








Mr. StilinskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin