ℂ𝕙𝕒𝕡𝕥𝕖𝕣 -33

374 26 82
                                    

Diana'dan

Dolan gözlerimi sildim. Yatakhanenin kapısı açıldığında Newt ve Minho beni arkalarına aldı. Annemi gördüm. Kanlı canlı. İlk defa Allison'u kıskandım. Annesinin kim olduğunu bilerek büyümüştü. Annemin sesine hiç hasret duymamıştı.

"Anne.." Annem nefret dolu gözlerini bana çevirdi. Gözlerine baktığımda onu hatırladım. Londra'da Gerard'ı öldüreceğim zaman beni vuran kadın o'ydu! Yüzünü buruşturdu. Yanındaki avcılara baktı.

"Götürün onu!" Avcılar Newt ve Minho'yu kenara itip beni kollarımdan tuttu.

"Bırakın beni! Anne lütfen.." annem gelip saçımı tuttu ve çekerek gözlerini bana dikti.

"Sen benim kızım değilsin. Sen bir kurtsun. Benim kızım kurt olamaz!" beni kollarımdan tutup götürürlerken Stiles'a döndüm.

"STİLES YARDIM ET! STİLES!" Stiles bir adım attığında avcılar silahlarını ona doğrulttu. Stiles geri çekilmek zorunda kaldı. Victoria elini yüzümde gezdirdi.

"Cidden çok yazık." dolu gözlerimi gözlerine diktim.

"Kızımdan avcı ellerini çek Victoria." Babamın sesiyle gözlerim ona döndü yanında Chris vardı. Victoria'ya baktı.

"Kızımıza iyi davranırsın sanmıştım." Victoria Chris'e baktı.

"O bir kurt! Avcı kurallarımızı çiğniyor! Ölmesi gerek." Babam kükredi.

"Ölmesi gereken sensin sürtük!" Babam ve Chris avcıları hallederken babam bana döndü.

"Git ve o sevgilini kurtar Diana!" ona gülümsedim.  Stiles'ların yattığı yatakhanenin koridoruna girdiğimde. Bir tane avcı karşıma çıktı. Yutkunarak geri geri adım attığımda adam yere yığıldı. Stiles elindeki demir sopamla bana gülümseyerek baktı.

Ona doğru gideceğim sıra karnımda bir acı hissettim. Bu bir kılıçtı. Nefesim kesilirken Jane kulağıma eğildi.

"Sınıfta beni koruduğun için teşekkürler eski dostum." kılıcı içimde çevirdiğinde gözümün önü kararmıştı. Beni ayakta tutan Jane'in sırtımdan sapladığı kılıçtı. Stiles şok içinde bana bakıyordu. Elindeki sopa yer ile buluşmuştu. Gözleri dolarak bana baktı.

"D-diana.." Jane kılıcı içimden çıkarttı.

"Sen sevgilin için canını hiçe say, o ise sadece şok içinde sana baksın hiç yakışmıyor Stiles san-" Theo Jane'in boğazını koparttığında yere düşen Jane'in bedenine baktı.

"Sana da yaşamak yakışmıyor." Bedenimi ayakta tutamayıp Theo'nun kucağına düşmüştüm. Stiles koşarak yanımıza geldi. Theo'nun kucağından beni alırken gözlerim kapanıyordu.

"Diana lütfen gözlerini kapama!" Stiles saçlarımı okşadı.

"Lütfen lütfen lütfen.." nefes almaya çalışıyordum ama karnıma sanki tekrardan kılıç saplanılıyormuş gibi hissettim. Theo bana baktı.

"Diana nefes al. Diana!" gözlerim dolarken gözümü stiles'ın gözlerine diktim. Benim nefesim onun gözleriydi. Gözünden yaşlar düşerken acıyla bana baktı.

"Özür dilerim. Buraya gelmemeliydin özür dilerim. Beceriksizin tekiyim özür dilerim. Her şey için özür dilerim Diana!"

Yaşlı gözleri gözlerimi buldu. Hafifçe gülümsedim.

"Sorun yok"

Gözlerim kapanırken hıçkırıklarını duydum. Bitmiş miydi? Yoksa daha yeni mi başlıyordu?

Yazar'dan

Theo Diana gözlerini kapatınca hıçkırarak ağlamaya başladı. Diana'nın kolunu tutup acısını aldı. Delirmiş gibi stiles'a baktı.

"Stiles yarasına bastıralım! Bir şeyler yapalım Stiles! Ölmesin Stiles. Benim tek Diana'm kaldı. Ölmesin Stiles!"

Stiles'ın Theo'dan farkı yoktu. Diana'nin saçlarını okşamaya başladı.

"Ölmedi ki o." Omzunu silkti.

"Diana o. Ölemez. Babası gibi o. Ölmez." Theo acıyla bağırdığında Stiles delirmiş gibi Theo'ya döndü.

"Sessiz ol! Diana uyuyor." Almira koşarak o koridora girdiğinde stiles'ın kucağındaki Diana'yı gördü. Gözünden sayısız yaşlar damlarken acıyla yere oturdu.  Diana ölmüştü. En yakın arkadaşı. Almira'nın canını yok sayabileceği arkadaşı ölmüştü.

Stiles Diana'nın saçlarını okşarken soğuyan bedenini hissetti. Ceketini çıkardı Diana'nın üstüne örttü. Theo yaşlı gözlerle ona baktığında gülümseyerek omuz silkti Stiles.

"Üşümüş sevgilim.." Theo ağlayarak ona baktı.

"Stiles Diana öldü." Stiles acıyla gözlerini yumup hızla başını iki yana salladı.

"Hayır! Hayır! Ölmedi o." Stiles hıçkırıklarını durdurmaya çalışırken konuştu.

"Ölmedi o. Ölmedi. Theo lütfen ölmediğini söyle. Lütfen." Theo başını sallayarak ayağa kalktı. Ve Peter korkuyla koridora girdi. Sesleri duymuştu. Ama kabullenmek istemiyordu. Kızının öldüğünü kabullenemezdi. O Diana Hale'di. Derek de Peter'ın arkasından girdiğinde onu gördü. Diana'yı. Stiles'ın kucağında, üstündeki ceket ile duruyordu.

Peter acıyla bağırdı. Stiles'ın yanına koşarak gitti. Hemen yere oturup kızına baktı. Stiles'ın kucağından aldı. Sımsıkı sarıldı kızının ölü bedenine... Hepsi unutmuştu neden burada olduklarını. Düşmanlarını unutmuştu. Peter'ın acıyla bağırması neredeyse tüm binayı sallarken gözlerini yumdu Derek. Diana onun için sadece bir kuzen değildi. Kimse kutlamazken doğum günlerini kutlayan ,dertlerini dinleyen, sırlarına ortak olan hatta Paige'i anlatarak ağladığı tek kişi Diana'ydı.

Peter ağlamaktan kızaran gözlerini Stiles'a dikti. Bağırmaya başladı.

"SENİN YÜZÜNDEN! KIZIM SENİN YÜZÜNDEN ÖLDÜ! SENİ KURTARMAYA GELDİ. KEŞKE ÇAĞIRMASAYDIM ONU BURAYA. KEŞKE SENİ HİÇ TANİMASAYDI!" Stiles Peter'ın sözleriyle acıyla gözlerini yumdu. Çaresizce fısıldadı.

"Özür dilerim.." Peter gözlerinden akan yaşlarla Stiles'a döndü.

"ÖZÜR DİLEMEN DİANA'YI GERİ GETİRMİYOR!" Theo Peter'ın omzuna eliyle dokundu.

"Stiles'ı suçlaman da Diana'yı geri getirmiyor."

• • •

Cenaze töreni bittiğinde herkes mezarlıktan çıkarken Stiles yavaşça eğildi. Parmakları kum parçalarının üstünde gezinirken acıyla gözlerini yumdu.

"Burada olduğuna inanamıyorum. Sanki sanki bir yerlerden çıkacaksın gibi geliyor seni özledim Diana. Seni çok özledim hem de.." Biraz durduktan sonra toprak parçasını öpüp fısıldadı.

"İyi uykular Mrs. Stilinski."

• • •

Sizin tercihiniz tabi ki ama bölümleri okurken müzik dinleyip bir yandan hayal ettiğinizde cidden çok gerçekçi oluyor. Ben yazarken genellikle öyle yapıyorum.

Mr. StilinskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin