ℂ𝕙𝕒𝕡𝕥𝕖𝕣 -28

453 28 25
                                    

Bu bölüm anneme bu abla çok sinirli bakıyor diye şikayet eden küçük velete hediye olsun.

Diana'dan

Stiles'ın gönlünü alma olayını sonraya bırakıp eve doğru yürüdüm. Çok yorgun hissediyordum. Sabahtan beri Stiles trip atıp duruyordu.

Eve vardığımda anahtarımı almadığımı fark edip kapıyı çaldım. Babam kapıyı açtı. Bacağına sarılmış ve kucağında babamın kafasını ısıran çocuklara bakıp gözlerimi kıstım. Babam minnettar bir şekilde bana baktı.

"DİANA SENİ ALLAH YOLLADI BANA TUT ŞUNLARI!" kucağıma attığı iki canavara bakıp yüzümü buruşturdum. Çocuklardan nefret ediyorum. Babam beni içeri sokup kapıyı kapatacakken baktım.

"Hey nereye?" bana baktı. Biraz düşündükten sonra konuştu.

"Derek'in yanına gidiyorum."

"İyi de sen-" kapattığı kapı ile sessizce devam ettim.

"Derek ile konuşmazsın." çocuklara baktım. Erkek olan saçımı çekerken acıyla bağırdım.

"Ya si- tamam Diana küfür yok." Çocukları koltuğa bıraktım.

"Burda durun! Yaramazlık yapmak eşyaları kurcalamak yasak!" televizyondan çizgi film kanalı açtım.

"Oturun ve izleyin." Arkamı dönüp mutfağa gittim.

"Bu sandığımdam daha kolay oldu." ceplerimi yokladığımda telefonumu bulamadım.

"Veletlerin yanında unuttum galiba" salona geri döndüğümde çocuğun elindeki telefonumu gördüm. Almak için yanına giderken bana sırıttı ve telefonu yere fırlattı. BENİM TELEFONUMU!!!! BENİM!!

Sinirlice nefes verdim. Ben bunları öldürürüm lan. Çalan zille koşarak kapıya gittim. Eğer Almira ya da Malia gelirse çocukları onlara kitleyip Stiles'ın yanına kaçabilirdim. Trip yemek çocuklardan iyidir. Kapının deliğinden baktığımda gördüğüm Stiles ile hayallerim suya düşmüştü. Kapıyı açtım.

"Noldu Stiles?" bana baktı sonra gülümsedi.

"Ben özür dilerim bugün biraz mal gibi davrandım." ona gülümsedim. İçeriden gelen kırılma sesi ile derin nefes verdim.

"O ses ne-" Stiles'ı içeri alıp kapıyı kapattım. Bana gözlerini şaşkınca açıp baktı.

"Noluyo Diana?" içeriyi gösterdim.

"Gir ve bak." Stiles içeri girdiğinde yüzünü buruşturmasını bekledim ama aksine o şefkatle çocuklara bakıp yüzündeki gülümseme bir saniye silinmeden yanlarına gitti. Küçük kızın saçlarını okşadı sonra bana baktı.

"Ne kadar tatlılar öyle değil mi?" kaşlarımı çattım. Ne tatlısı lan bunlar canavar!

"Ne tatlı mı!?" Telefonumu salladım.

"Bu ikisi telefonumu si-" Stiles'ın uyarıcı bakan gözleriyle cümlemi düzelttim.

"Telefonumu kırdı!" Stiles omuz silkti.

"Onlar çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmezler. Telefonu yanlarında bırakman hata." tamam biraz haklı olabilir. Çok az. Az. Tamam lanet olsun haklı. Erkek olan da stiles'ın yanına gitti. Üçü koltukta uzanarak oynadığında. Gülümseyerek Stiles'a döndüm.

"Ben bir şeyler hazırlayayım." Stiles bana baktı.

"Ben hazırlayayım. Bugün trip atmalarımın özürü olarak kabul et." başımı salladım. Stiles mutfağa giderken arkasından bağırdım.

Mr. StilinskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin