ℂ𝕙𝕒𝕡𝕥𝕖𝕣 -40

310 20 30
                                    

Önceki bölüme ne kadar çok yorum geldi ya ben şok

Diana'dan

Stiles'ın kucağından yan koltuğa geçtiğimde şerif gülerek bize bakıyordu.

"Cidden düşündüğünüz gibi değil." Stiles da başını salladığında şerifin gülümsemesi büyüdü.

"Ne düşünüyormuşum ben Diana?" Yutkundum.

"Ne düşünüyorsunuz Şerif?" Şerif Stiles'a döndü.

"Bir daha karşılaştığımda sizi normal yakalarım umarım." ikimizde hızla başımızı salladık.

"Sen neden burdaydın baba?" Şerif sıkıntılı bir şekilde nefes verdi.

"Yine birisi ölü bulunmuş." kaşlarımı çattım.

"Kim?" Şerif ismini düşünürken sorumu düzelttim.

"Mesleği ne?" Şerif anlamsız gözlerle bana bakarken cevapladı.

"Doktor." Stiles ile birbirimize döndük.

"Şifacılar!"

"Şifacılar!" gözlerimiz telaşla açılırken Stiles arabayı çalıştırmıştı. Hızlıca telefonumu alıp Scott'ı aradım.

"Scott!" telaşlı olduğu sesinden belli olurken cevapladı.

"Diana annem tehlikede onun yanında olmam lazım sonra konuşalım." Ben daha cevap vermeden telefonu kapattı. Derin bir nefes verdim.

"Londra'da sıradan olduğu için şikayetçi olduğum hayatımı özledim galiba." Stiles bakışlarını bana çevirdikten sonra önüne döndü.

"Belki bir gün birlikte sıradan hayatımız için şikayetçi olucaz.." omuz silktim. Başımı cama yasladım. Çok yorgun hissediyordum. Gözlerim kapanırken Stiles üstüme ceketini örtmüştü.

• • •

Gözümü açtığımda bir sahildeydim. Etrafa şaşkınca baktım. Rüzgar sıcak sıcak eserken beni mayıştırıyordu. Üstümde beyaz sade bir elbise vardı. Gelinlik gibi. Kaşlarımı çatıp kumsalda yürürken onu gördüm. Stiles'ı.. Üstünde bir takım elbise vardı. Bir kızın elini tutuyordu. Gözlerim dolarken sinirle nefes verdim.

Kız benim elbisemden giymişti. Özenti! Stiles'ın yanına doğru adımlarken gözlerini benim tarafıma çevirdi. Gülümseyerek bakıp el salladı. Gözlerim dolarken seslendim.

"Stiles.." ona doğru adımlarken yanımdan maximum 2-3 yaşlarında iki çocuk geçti. Gözlerimin acıdığını hissederken hafifçe gülümsedim. Stiles o kadar mutluydu ki.. Etrafı süzdüğümde buranın 1 hafta boyunca kaldığımız yer olduğunu gördüm.

Stiles çocukların başını okşayıp saçlarını öptü. Onların konuşmalarını dinlemeye başladım.

"Bebeğim ikizine iyi davranmalısın" kaşlarımı çattım. Gözlerimden yaşlar akıp yanaklarımı ıslatırken yanında ki kıza döndü.

Saçlarını öptü. Yere eğildi ve yüzük çıkardı. Yok artık ilk önce çocuk mu yaptılar!? Zina bir kere! Pis sürtük kız! Stiles konuşunca onu dinledim.

"Hatırlıyor musun? İlk evlilik teklifimi beğendin için burada yapmıştım." kız başını salladı. Yüzünü görsem gerçek hayatta stiles'tan uzak tutardım. Bir de benim beğendiğim yeri beğenmiş pislik!

"Sana demiştim ya belki bir gün birlikte sıradan hayatımız için şikayetçi olucaz diye bak dediğim oldu. Evlilik yıldönümümüz kutlu olsun seni çok seviyorum Diana."

Neğ!? Neğ!? Diana mı? Len o çocuklar benim mi? Gelecekteki benim fiziğimi süzdüm.

"Ya olmaz ki öyle kilo almış bu!" Kendi kendime söylenirken Stiles gelecekteki bana seslenmeye başladı.

"Diana! Diana! Uyan güzelim. Diana!"

Gözümü açıp uyuya kaldığım koltukta doğruldum.

"Niye uyandırıyorsun ya?" Stiles gülümsedi.

"Evine geldik." Dudaklarımı büzdüm.

"Ama rüyam çok güzeldi." büzdüğüm dudaklarımı öpüp geri çekildi.

"Evinde devam edersin." Sessizce fısıldadım.

"Yılanı şey yapan örümcek görmesem iyi." Stiles kahkaha attığında utançla kızardım. Rüyalarımı ben seçmiyorum sonuçta ne yapayım yani.

"Sen rüyanda onu mu görüyorsun?" Stiles gülmesine devam ettiğinde kaşlarımı çattım.

"Bazen giriyor rüyama ne yapayım yani?" Stiles gülmesini durdurup yanağıma küçük bir buse kondurdu.

"O zaman bu gece rüyanda beni gör." gördüğüm rüya aklıma gelirken gülümsedim. Stiles'ın yanağını öpüp arabadan indim.

"Sen de rüyanda beni gör." Stiles sırıttı. Arka koltuktan küçük valizimi indirip evin kapısına gittim ve arkamı döndüm.

"İyi geceler." Gülümsedi.

"Senin sayende gecelerim hep iyi." güldüm. Ben eve girdiğimde o da arabasını çalıştırıp uzaklaştı. Babam gelip bana sarıldı.

"1 hafta 1 yıl gibi geldi. Seni çok özledim bebeğim." Babamın sarılmasına karşılık verdiğimde Malia koltuktan üstümüze atladı.

"Ay canım ailem benim." Malia'ya güldüm. Ayrıldığımızda babam elimden valizimi aldı.

"Oturacak mısın yoksa hemen yatar mısın?" Dudağımı ısırdım.

"Sizin için sorun olmazsa uyumak istiyorum."  Babam başını salladı. Merdivenlerden çıkarken bastıran uykuma yenik düşmemeye çalışıyordum. Yatağıma girdiğimde babam yanıma geldi.

Saçımı öpüp yorganımı (yaz da olsa kış da olsa yorgansız yatamamak) üzerime iyice yerleştirdi.

"Seni çok seviyorum Diana. İyi ki benim kızımsın. Seni kaybetmekten çok korkuyorum."

Gözlerimi açıp ona baktım.

"Beni kaybetmeyeceksin baba." dolan gözlerini gözlerime çevirdi.

"En iyi geceler senin olsun." gülümsedim. Babam odadan çıkarken mayışan vücudum kendini uykunun kollarına bıraktı.

• • •

Bugün benim için yorucu bir gündü ancak bu kadar yazabildim.

Mr. StilinskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin