Huang Renjun hayatınızda görüp görebileceğiniz en güzel insandı.
§
"Bir öne... Bir sağa... Evet işte böyle. Dik durun Prensim. Karşıya doğru bakın..." Haechan elini tuttuğu yaşlı kadının komutlarını dinlerken içerisinden cidden sinirle sövüyordu. Saçma ve uykusunu getiren bu yavaş şarkı ile bir sağa bir sola sallanmak onun için hiç mantıklı gelmiyordu.
Aslında bu aptal dans derslerini almasına gerçekten gerek yoktu. Nasıl olsa balolarda babasının yanındaki büyük sandalyede oturuyor ya da konuklara karşılık selam veriyordu. Kendisinin böyle huyları yoktu ancak kardeşlerinin amansız bir istekleri vardı. Özellikle de abisinin...
Abisi Mark ciddi bir şekilde sosyal olmayı seven insanın tekiydi. Dans etmeye bayılırdı, insanlar ile konuşmayı sever ya da atılgan olmayı önemli bulurdu. Haechan ise tam tersiydi kendisinin. İkizi ise abisinin tam kopyasıydı. Yani Prens Jeno.
"Tamam yeterli bu kadar. Dans konusunda uzman olmayacağım, ben gidiyorum." Haechan iç çekerek kadından ayrılırken onlar için küçük bir orkestranın çaldığı hafif müzik durmuştu. Kadın ise itiraz etme hakkına sahip olmadığından kendisine bir baş selamı vererek geriye çekilmişti. Ne haddine bir Prens'e karşı itiraz etmek değil mi?
"Prens Jeno, çok gülüyorsunuz dans etmek sizi mutlu ediyor olmalı. Lütfen siz benim yerime devam edin."
Haechan, kendisini zorla bu derse getiren çift yumurta ikizine sinirle bakarak gülümsemişti. İkisi ile en başından beri bu tarz küçük atışmalara ve iğneleyici sözlere giriştiklerinden Jeno kendisine karşı bir sırıtma vermişti. Haechan ise başını iki yana sallamış ardından bakışlarını onun üzerinden çevirerek açık mavi ve altın işlemeleri olan balo salonu kapısının kendisi için askerler tarafından açılmasıyla odadan ayrıldı. Bu dans işini cidden sevmiyordu.
"Ne o yine dans derslerinden mi kaçıyorsun?" Haechan, odadan çıktığı anda solundan yükselen ve eğlendiği tonundan belli olan abisinin sesi ile ilk önce irkilmiş ardından sinir olduğunu belli eden gülümsemesi ile soluna dönmüştü. Hafif bir baş selamı ile kendisini selamladıktan sonra onun yanına ilerledi. "Abiciğim veliaht prensimiz... Bu ne hoş sürpriz(!)"
"İğneleme beni. Müstakbel eşimi görmeye gittim." Ah doğru ya, abisi bir ay sonra devasa bir tören ile iki hafta sürecek şenlik içerisinde evlenecekti. Bu tamamen aklından çıkmıştı aslında. Dans derslerinin neden fazlalaştığını şimdi daha iyi anlıyordu Haechan." Doğru ya, müstakbel eniştemiz."
"Haechan, dans dersleri, prenslik eğitimleri, savaş eğitimleri hepsinden benim de geçtiğimi biliyorsun değil mi kardeşim?" Mark, gülümseme ile kardeşinin omzuna yavaşça elini yerleştirirken Haechan kafasını salladı.
"Lakin veliahtım, bu dans işini benden çıkarsak?" Haechan pazarlık payı olmadığını bilse de kendi şansını birkez daha denemek istemişti. "Siz evleniyorsunuz diye ben neden dans dersi alıyorum veliahtım?"
"Çünkü sevgili kardeşim, babamız artık bir eş bulmanızı istiyor. Jeno'nun konuştuğu birisi varmış duyduğuma göre?" Mark tek kaşını kaldırınca Haechan yüzünü buruşturdu. "Varyont Krallığından en küçük Prens Jisung ile konuşuyorlar. Mektuplaşıyorlar doğrusu. Varyont için 4 gece yol var."
Mark anladığını belli eden bir baş sallaması verdiğinde Haechan iç çekti. Şapşal ikizi bile kendisine bir eş seçmişti ama Haechan hala yerinde sayıyordu. Çoktan 22 yaşına basmıştı lakin görünürde bir eş yoktu.
Abisi 25 yaşındaydı evet ama ilk evliliği 21 yaşında olmuştu lakin ilk eşi amansız bir hastalık yüzünden vefat etmişti. Şimdi ise kendisine gelmeyi başarmıştı ve geçen seneden beri Maleski Krallığının ortanca prensi olan Prens Jaemin ile konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
§ 𝐑𝐞𝐧𝐇𝐲𝐮𝐜𝐤 𝐎𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭𝐬 §
Fanfiction§ 𝗥𝗲𝗻𝗛𝘆𝘂𝗰𝗸 𝙾𝚗𝚎𝚂𝚑𝚘𝚝𝚜 𝚂𝚎𝚛𝚒𝚜𝚒 § #RᴇɴHʏᴜᴄᴋ 01 03052024 ☁︎ 𝚂𝚝𝚊𝚛𝚝»08/06/2021 𝙵𝚒𝚗𝚒𝚜𝚑 -