Top:Renjun
Bottom:Haechan*Bölüm sonuna doğru kısa bir söut sahnesi var... Yazar smut yazmadığı için yarısını yazdı
¬¬¬¬¬¬¬
"Haechan Hyung işte suyun." Jisung elindeki şişe suyu makyaj masasındaki rahat koltuğuna oturan ve gözleri kapalı bir şekilde makyajını bitmesini bekleyen karamel saçlı bedene uzatırken onun kendisine gülümseyerek bakmasıyla gülümsedi. "Güzel görünüyorsun Hyung."
"Her zaman olduğu gibi Jisunggie~" Ondan gelen bir kıkırdama ile başını gülerek iki yana sallamış, ardından odadan ayrılmıştı Jisung. Ve Jisung gittiğinde Haechan yüzündeki gülümsemeyi sonlandırmış yine aynı soğuk bakışlı haline geri dönmüştü.
Odada onunla ilgilenen insanlar bu türlü değişmelerine şaşkınlıkla bakıyor ve anlam veremiyorlardı. Gerçi o Lee Haechan'dı.
Haechan insan seçerdi, seçtiği insana gülümser ve onunla konuşurdu. Seçtiği insanlar dışındaki insanlara bir çöp muamelesi yaparak hayatını devam ettirirdi ve bu seçici tavrı onu düşürmemiş aksine yükseltmişti. Çünkü seçtiği insanlar genellikle onu en yükseğe taşıyan insanlar oluyorlardı.
Lee Haechan başlı başına bir sanat eseriydi aslında. Her bir santimi ayrı ayrı özel eller tarafından yapılmış, ince dokunmuş sık örülmüş, pamuklara sarılmıştı. Şımarmayı bırakın asla ihtiyacı dışı para harcamaz, diğer zengin insanlara da benzemezdi. Muhteşemliği içli ve dışlı olarak birleşmiş adeta bir tanrı yaratılmıştı.
Konumunu korumak adına da yapmadığı kavga, üzmediği insan olmazdı. Lee Haechan üzülürse onu üzen kişi yok olsun isterdi ve bunu da kendisi hemen yapardı. Kaç insanı işinden etmiş, kaç insanın kalbini kırmış sayamazdı lakin onun kitabında zayıflıklık yoktu...
Haechan zayıf olmayı sokaklarda kaldığı o küçücük yaşında bırakmıştı. Onu o sokak arasında bırakarak ünlü bir model olmuştu.
Bir kış sabahı yanına gelen adam yani Johnny Suh onu himayesi altına almasa belki de bu yaşlarını göremeden ölüp gidecekti. Ona minnettardı ve Johnny'nin ona ilk dediği şey 'Merhamet olmamalı' sözü hala kulaklarındaydı.
Onu bir baba, bir abi ve bir dost saydığından onun dediklerine uyacaktı. Merhamet olmayacaktı çünkü onu öylesine sokağa atanlar kendisine merhamet etmemişti. Haechan da merhametsiz olacaktı işte.
"Haechan, 5 dakika sonra Bay Huang gelecek. Yeni modelini görmek istiyor Genç Ceo." Haechan bir sonraki çekim için hazırlanan makyajının bitmesi ile masasından kalkarak üzerindeki ipek bornozunun önünü sıkıca bağlamış ardından arkasını dönerek ona bakmıştı. Yani... Görmek istemediği birisine.
"Senin ne işin var burada? Seni istememiştim benim olduğun yerde." sinirle tıslarken karşısındaki beden göz devirdi.
"Ben sana bayılıyorum ya?"
"Bana Bayılıyorsun Mark Lee lakin beni kaybettiğin için oldukça üzülüyor olmalısın?" Haechan eline içeceğini ve suyunu aldıktan sonra göz devirmişti. "Aslında hayır senden ayrıldığım için üzgün değilim. Şuan Yuta ile beraberim ve beni oldukça mutlu ediyor. Ve ben burada çalışıyorum beni buradan attıramazsın. Johnny benim kuzenim." Mark sırıtıp arkasını dönmüş ardından kapı tarafından ayrılmıştı.
Haechan sinirle ayağını yere vurmuş ardından şişeyi yere fırlatarak patlayıp etrafa suyun saçılmasına neden olmuştu." Ne bakıyorsunuz?! Dağılın buradan!"
Güçlüğü çığlığını duyan herkes hızlı bir şekilde oda ve çevresinden ayrılmıştı. Haechan ise derin bir nefes alarak yapılmış saçını hafifçe geye itmiş ve içerisindeki yangını kömürler ile körükleyerek odadan çıkmıştı. Sonuçta her intikamın yeri ve zamanı vardır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
§ 𝐑𝐞𝐧𝐇𝐲𝐮𝐜𝐤 𝐎𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭𝐬 §
Fanfiction§ 𝗥𝗲𝗻𝗛𝘆𝘂𝗰𝗸 𝙾𝚗𝚎𝚂𝚑𝚘𝚝𝚜 𝚂𝚎𝚛𝚒𝚜𝚒 § #RᴇɴHʏᴜᴄᴋ 01 03052024 ☁︎ 𝚂𝚝𝚊𝚛𝚝»08/06/2021 𝙵𝚒𝚗𝚒𝚜𝚑 -