•Yine kıramadım sizleri ve yeni bir oneshot yazmak istedim 🥺🥺
İyi okumalar yorumlarınızı eksik etmeyin!
---
Huang Renjun, beyaz teni, tilki gözleri, güzel elleri ve kendisine has bebek kokusu ile bakanın bir daha bakmak isteyeceği ve eriyip biteceği bir insandı. Ta çocukluk yıllarından bu yana güzelliği ile konuşulan biriydi. Yüzü, elleri, vücudu sanki tanrı tarafından özenle yaratılmıştı. Ailesi çocuklarının başına bir iş gelmesin diye resmen etraflarında dönüyordu. Zaten kendisi tek çocuktu çünkü annesi ondan sonra üzücü bir kaza yaşamış çocuk sahibi olma hakkını kaybetmişti.
Birbirlerini oldukça seven ailesi bunu sorun etmemiş ve tanrı tarafından hediye verilen oğullarını büyük bir emek ile büyütmüşlerdi.
Renjun bu ilgiden memnun ama şımarıklığın yanından geçmeyen bir çocuktu. Annesi onu iyi eğitmişti ne de olsa. Herkese iyi davranır, yardımlaşmayı sever, güler yüzlü ve kötü bir.huyu yoktu. Renjun'un en kötü huyu kitapları çok sevmesi olabilirdi sanırım.
Sarı ve siyahın birbirine karıştığı saçları güneşte parlarken her zaman ki gibi kitap okuyordu şimdi de. Renjun boş kaldığı her anı kitap okuyarak değerlendirir asla bir kitabı bir hafta sonrasına bırakmazdı okumak için. Hemen alır ve okumaya başlardı ve bu nedenle odasında iki kitaplık olmasına rağmen sığmayan kitaplar yerlerde ya da kolilerde duruyordu. Tasarruf yapmayı sevdiğinden kitap almak için her daim parası bulunuyordu.
"Bebeğim hava soğuyor, kitabını bırak ve içeriye gir." Renjun kitabına o kadar dalmıştı ki annesinin yumuşak sesiyle ona seslenmesi korkmasını sağlamıştı. Küçük balkonlarında, yetiştikleri bitkiler arasına küçük bir yaşam alanı oluşturan Renjun silkelendi ve kafasını kaldırdı. "Tamam anne geliyorum hemen."
Saate baktığında neredeyse bir buçuk saattir kitap okuduğunu ve kitabının 10 kadar sayfası kaldığını görünce şaşırmamıştı. Bir oturuşta 400 sayfalık romanı bitirdiğini düşünürsek onun için hiçbir şeydi bu durum.
Kitabını kapatıp eline aldıktan sonra yanında getirdiği atıştırmalıklar o tepsiye geri koyup ayağa kalktı ve içeriye girdi. Bu aralar dışarıya fazla çıkmadığı için yine kendisini kitaplarına vermişti ve okuyacak kitabı kalmamıştı. "Üşüdün mü bir tanem?"
Annesi küçük masalarında sofrayı hazırlarken babasının duşta olduğunu banyodan gelen seslerle farkeder Renjun gülümseyerek hayır anlamda kafasını salladı ve kitabı orta sehpanın üzerine bırakıp bulaşıkları o yıkamak için mutfağa ilerledi. "Anne bugün haberlerde ne dediler? Kitap okuduğum için kaçırdım." Masa ile ilgilenen annesi Amerikan tarzı mutfağın yararı ile met duyduğu oğluna dern bir nefes ile cevap verdi.
"Birkaç kişi daha kaybolmuş bebeğim. Kimin olduğu bulunamadı hala. Herkes bir şeyler diyor." Annesi mutsuz bir şekilde başını eğdi.
Şu zamandır yani tam olarak 3 aydır bulundukları bölgede her hafta neredeyse toplam.10-15 kişi kayboluyordu. Nedenini hala bulamayan polisler ve devlet gerekmedikçe dışarıya çıkmamalarını ve çıkarlara kalabalık ortamlarda, kameraların bulunduğu yerlerde durmalarını söylemişti.
Herkes evlerine kapanmıştı, okul ve iş saatleri değişmiş artık sabah 10 akşam 5 yapılmıştı. Geri kalan önemli işler ise yüksek güvenlikli olarak gerçekleşiyordu. Polis, hastane ve itfaiye gibi yerlerde korumalar vardı. Anlayacağınız garip bir karantina sürecine girmişlerdi.
Kaybolan insanları arama süreci hala devam ediyordu ve insanlar korkudan dışarıya çıkamaz olmuştu. Saat tam 5 den sonra bir elin parmağı kadar insanı dışarıda görüyor ve onlar da polisler oluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
§ 𝐑𝐞𝐧𝐇𝐲𝐮𝐜𝐤 𝐎𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭𝐬 §
Fanfic§ 𝗥𝗲𝗻𝗛𝘆𝘂𝗰𝗸 𝙾𝚗𝚎𝚂𝚑𝚘𝚝𝚜 𝚂𝚎𝚛𝚒𝚜𝚒 § #RᴇɴHʏᴜᴄᴋ 01 03052024 ☁︎ 𝚂𝚝𝚊𝚛𝚝»08/06/2021 𝙵𝚒𝚗𝚒𝚜𝚑 -