Merhaba okurlar! Her seferinde size böyle demeye devam edeceğim. Aslında çok okurum yok ama bazı okurlarım var, baştan belli bu kitabı okuyan. Biliyorum. Bazıları kendini belli etmiyor ama biliyorum. Belli edenleri de biliyorum zaten.
Geçen bölüm iyi oduğumdan bahsetmiştim. Şimdi diyeceksiniz ne oldu, yine mi eski haline döndün. Aksine, artık öylesine güçlü bir insan var ki kimse yıkamaz. Nasıl böyle net konuşabildiğime hayret ediyorum. Günden güne daha da güçleniyorum, ve hayatımı alışageldik bir şekilde yaşamak istemiyorum. Her gün karşıma bir şeyler başaran insanlar çıkıyor. Başardıklarını, sabredip başardıklarını, yılmadıklarını, en dipten nasıl adım adım büyük işler başardıklarını anlatıyorlar. İçimde bir şeyleri başarma isteği var. Hatta bir tutku haline geldi. Ben bıraktım insanları, artık çoğu insanla ilişkimi kaybettim. Onların peşine düşeceğime kendimi hayallerime verdim. Benim de başarmak istediklerim var. Ve ben isteyince her şeyi yapabildiğimi fark ettim. Böyle devam ettikçe benim öz güvenim her geçen gün arttı. Hiç kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim.
Aslında o birkaç aylık çöküşte her insanın söylediklerini çok kafaya takmamdan çöktüğümü düşünüyorum. Her kötü günün ardından iyi günler gelir. Ben ne zaman çöksem hep böyle oldu fakat artık gerçekten o eski ben yokum. Bir daha çökmeyeceğim. Buraya da yazdıysam bir daha bu kesinlikle olmayacak. Beni üzen birini hemen hayatımdan siliyorum. Üstelik aklıma bile gelmiyor. Kimse beni üzemez çünkü ben bir kere dünyaya geliyorum. Kıymetliyim ben. Siz de öylesiniz. Böyle düşünmezseniz bu hayat size çok darbe vurur daha.
Artık insanları değil kendimi seviyorum. Ve hayatımı proglamaya başladım. Bazı hayallerim var. Tarih öğretmeni olmayı yaklaşık 3 senedir istiyorum. Üstelik yazar olmayı da istiyorum. Ama yazılarım çok okunmuyor. Şimdi kötülemek için söylemiyorum zoruma gittiğimden, bazı kitaplar var bir sürü yazım yanlışı var böyle ve çok klişe. Okurken bunu fark etmemek elde değil. Ama milyonlarca okunuyor. Benim gibi sürekli yazan biri, bir okuyucu bile kazansa sevinen ve hayali yazar olmak isteyen birinin kitaplarının bu kadar az okunması.. Umarım bazılarınız bana hak veriyordur. Siz de biliyorsunuz öyle kitaplar olduğunu.. Her şeye rağmen iyi yazdığıma inanıyorum ben. Sadece o kadar keşfedilemiyoruz.
Ama bir gün milyonlarca okunacağımı biliyorum. Küçüklükten beri evde bir şeyler yazdım. Ve küçüklüğümden beri istediğim şey buydu. Her şeye rağmen inancımı kaybetmiyorum ve buna çok inanıyorum. Siz de göreceksiniz. Bir gün yazdığım kitaplar milyonlarca okunacak. Bu paragraflar yorumla dolacak.
Şimdilik yazıyorum kimin okuduğunu bilmeden.
Kendimi çok güçlü hissediyorum. Bir olumsuzlukla karşılaştığımda eskisi gibi ağlamıyorum. Ağlayamıyorum. Aksine halletmeye çalışıyorum. Zorlukların üstüne gidiyorum. Bu beni daha da güçleştiriyor.
Sanki biraz da hissizleşme var. Herkesten her şeyi bekliyorum ve şaşırmıyorum. Kimseye karşı yeterinden fazla sevgi beslemiyorum ve vermiyorum. Değerse dünyayı veririm, değmezse parmak kadar ucumda olsa parmağımı uzatmam.
Yalnızlığıma sığındım biraz da. Kendimle vakit geçiriyorum. Müzik dinliyorum en çokta. Müziklerin içindeki kelimelerden bir şeyler anlıyorum. Öyle öyle güzel hissediyorum artık. Hissetmediğim tek şey insanlar ve hissetmek istemediğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülen Dudaklardaki Acı Hissiyat
General FictionHer güldüğümde ağzıma battı acılarım . Oraya bir tutam acı serpti, kendini hatırlattı. Acı bir kez bulaşırsa dudağa ; hatırlatır her güldüğünde dudaktaki yerini . Kafana bir yük gibi biner düşüncelerin , yorar benliğini İçindeki kadını yönetmeye çal...