Ben de bilmiyorum bu halim ne ? Eskilerden kalma anıların gözlerime bıraktığı hüzün mü , yoksa yaşayamadığım şeylerin içimde mesken bir acı edinişi mi ? Hepsinden bir parça taşırım ben. Hepsini her zaman hissederim ve elimden bir şey gelmez. Geçmişe dönemezdim, geçmişte yaşadığım anların kıymetini bilmediğim için kendimi suçlayamazdım. Geçti her şey . Ne yapabilirim ki bundan sonra ? İnsan yaşamının her anına hüzün bırakır mı ? Güleceğim anılar da bıraktım orada , ama onların içinde hüzün var. Ben şimdiki zamanı hiç sevemedim . Bu hallere düşeceğim aklıma bile gelmezdi. Yıllar önce içindeki çocuksu heveslerle bayramı bekleyen çocuk , öldü sanki. Bayram olmasa bile umrunda değil şimdiki çocuğun. Belki çocukla ilgili hiçbir duygusu kalmayana çocuk diyorum , gelmiş . Ama her insan içinde az olsa da çocuksu duygular taşırdı , o zaman bende de var. Her şeyden vaz geçmiş belli ki . Eskiden çok üzüleceği şeyleri bile umursamıyor , eskiden bayram olsa o gece sabaha kadar heyecanlanan, hayaller kuran , kıyafetini defalarca giyip giyip çıkaran çocuk şimdi yok . Şimdi normalde de bayram yok ama bayram olsa da böyle hissetmeyeceğim gibi . Ama eskilere düşünce aklı bir parça hüzün kalbini sızlatıyor. Büyümüş bedenine takılıyor aklı , ben ne ara bu kadar büyüdüm ? Güzel zamanlarını boş insanlar için harcadın diye fısıldıyor birisi sonra. Ona hak veriyorum. Kurumuş boğazımı yutkunarak ıslatıyorum.
Eski heyecanım yok ama eskisinden de iyi gibiyim. Bazı zamanlar kendimi mutlu edebiliyorum, bir süreliğine. Yaz mevsiminde olmama rağmen, geçen seneki gibi ısıtmıyordu içimi yaz mevsimi benim. Bazıları kışı severdi , ben onlardan olmadım hiç. Kış içimdeki boşluğu kanatırdı , daha da beter yapardı. Isınamazdım zaten de. Bazıları da iliklerine kadar ısındığı sıcak hissettiği için severdi kışı. Hayır. Ben yazın kendimi daha iyi hissediyorum. İçimdeki boşlukta ısınırdı sanki kendiliğinden yazın. Mutlu olurdum. Ama bu sene hâlâ ısınamamıştı içimdeki boşluk. Neden bilmiyorum. ? Hiçbir şeyin zaten tadı kalmamıştı, o da mı etki etmiyordu , içimdeki boşluğa bilmiyorum . Ben bu sene hiç ısınamadım . Yaz mevsimim bir kış mevsiminden farksız. Soğuk hava dalgası vurup duruyor. Geçen sene daha iyiydim . Aslında arada pek bir fark yok ama o zamanlar umutlarım çok daha kuvvetliydi geleceğe. Şimdi her şeyimi kaybetmiş gibiyim .
Bana bazen neden böyle olduğumu soruyorlar . Ben kendime de bu soruyu soruyorum . Ama cevap alamıyorum. Kendini kaybetmiş , kendi hislerini bilmeyen bir insan nereden bilebilir ki kendinin nasıl olduğunu .. Sadece koca bir boşluk var , ve gözümde hüzün , gece geç saatlere kadar oturuyorum ama yetmiyor sanki. Geceyi seviyorum. Araştırdım hatta , insanın içinde neden boşluk olur diye , o kadar çaresizdim. Beynin duyguları bilmeme , ne hissettiğini bilememekten , gibi şeyler söyledi. Doğruydu sanırım.
O çocuksu duyguları kaybetmemek için elimden geleni yaptım. Çocuklar bir şeyi olmasa bile ister , ağlar onun için. Zorlar . Olmasa da ağlar ama unutur bir süre sonra. Ben bir şey için zorlamıyorum. Her konuda böyle olduğumu fark ettim sonra. Yoksa yok. Belki de çocuklar gibi sonradan unutamadığım içindir üzülmelerimi. Üzülmemek için.
Yaşayamadığım şeylere takılıyor aklım bazen. Başarı öyküleri dinlemektense elde etmek. İsteyipte bazı şeyleri yapamamaktan ve her gün düştüğüm kuyudan çıkma hayali kurarken daha da dibe batma ...
Ben tam olarak böyle hissediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülen Dudaklardaki Acı Hissiyat
BeletrieHer güldüğümde ağzıma battı acılarım . Oraya bir tutam acı serpti, kendini hatırlattı. Acı bir kez bulaşırsa dudağa ; hatırlatır her güldüğünde dudaktaki yerini . Kafana bir yük gibi biner düşüncelerin , yorar benliğini İçindeki kadını yönetmeye çal...