Merhaba okurlarım! Yine geldim. Bir hafta oldu. Diğer kitaplara da bölüm gelir. Ne zaman onu bilemiyorum.Bir haftada değişen bir şey olmadı. Acımıyorum artık, acılara alıştığımı fark ettim. Kimse kalbimde büyük acılar oluşturamıyor ve kimse çok sevilmiyor. Her şeyin ölçüsü var artık ben de. Kimseye çok bağlanmıyorum, kimseden bir şey beklemiyorum. En çokta hissizleşmişim. Her şeye çabuk alışıyor ve tepki vermiyorum. Hissizleşmek kötü bir kavram olsa da bazen bir şey hissetmemekte iyidir. İşte insanlara çok bağlanmanın sonu hissizliktir. Sonrası yalnızlık oluyor. Şu anki halim ve şu an yalnızım. Kimseyle çok oturamıyorum, konuşamıyorum.
Çünkü ben artık kendimle vakit geçirebilmeyi öğrendim.
Zamanında bazı şeyleri çok istedim, çabaladım ama olmadı. Ve artık olmayacak şeyler için çabalamamayı öğrendim. Olmayacağını bildiğin bir şey için çabalama.
Aslında insanın yaşadıkları insana gerçekleri öğretir. Doğruların farkına varır. İnsanlar karşısında daha güçlü durur. Belki de bunları hiçbir şey yaşamadan öğrenemeyiz. Yaşanmışlıklar insana öğretir hayatı. Kendini tanırsın. Gelişirsin.
Birgün iyi işler başarabileceğime inanıyorum. O zaman yanımda sadece sevdiğim insanlar olacak, kendini bir şey sanan benim başarmamı istemeyen insanlar ise uzaktan seyredebilecek sadece.
Söyleyeceğim pek bir şey kalmadı. Aslında söylemek istediklerimi bir önceki bölümde söylemiştim ama bu bölümde de biraz bahsettim. Bu bölüm bu kadar olsun. Ama ağzımı tutamayacağım, sürpriz yapacaktım ama.. Beni bırakma kitabıma bölüm yazıyorum neredeyse bitti. Bölüm gelecek takipte kalın. Şimdilik hepiniz hoşça kalın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülen Dudaklardaki Acı Hissiyat
Fiction généraleHer güldüğümde ağzıma battı acılarım . Oraya bir tutam acı serpti, kendini hatırlattı. Acı bir kez bulaşırsa dudağa ; hatırlatır her güldüğünde dudaktaki yerini . Kafana bir yük gibi biner düşüncelerin , yorar benliğini İçindeki kadını yönetmeye çal...