"Hikayemin başarı kazanması ve neticesinde basılması için lütfen oy verip yorumlar atarak destek olun. Seviliyorsunuz. İyi okumalar."
Ve her şey hazırdı. İkizler mezun olmalarının ardından, yıllar sonra, en büyük yaramazlıklarını yapmak üzere tekrardan okula gelmişlerdi. Lisede yaptıkları hiçbir şeydi bunun yanında. Eğer planları başarıyla gerçekleşirse bu mükemmel bir şey olacaktı.
"Hazır mısın?" dedi Ada, Ege'ye bakarak. Elinde küçük siyah bir kumanda ve üzerinde büyük kırmızı bir buton vardı. Tek bir buton. Başka seçeneğinin olmadığı tek bir buton. Bunlar Ada'nın o kadar çok hoşuna gidiyordu ki, başka seçeneklerle aklını karıştırmıyorlardı.
"Hadi bakalım" dedi Ege büyük bir heyecanla. "Görev 'büyük yaramazlık' başlasın."
"Kameralar hazır, projeksiyon hazır, bilgisayar hazır ve oyun da hazır. Eksik bir şey kalmadı. O zaman başlayalım." Ve daha Ege bir şey diyemeden butona bastı, basmasıyla da yüksek ve tok bir sesin gelmesi bir oldu. İkisi de okulun tavanına bakıyorlardı. Çocukların ve Ege'nin yardımıyla okulun çatısına büyük bir beyaz perde monte etmişlerdi. Hem de bunu hiçbir güvenlik kamerasına, güvenliğe ya da öğretmene yakalanmadan yapmışlardı.
Bu perde büyüktü. Hem de baya büyüktü. O kadar büyüktü ki tamamen açıldığında okulun önünü tamamen kapatmıştı. 5 katlı okulun.
"Perde tamamdır" dedi Ada elindeki kumandayı, yine açılır olan masaya koyarak. Okulun bahçesinin kenarına, açılan perdenin tam karşısına sandalyelerini ve masalarını kurmuşlardı. Ve tabii ki de oyun konsollarını.
Bütün öğrenciler aniden okulun önünde, tavanından sarkan devasa beyaz perdeye baktılar ve öylece kaldılar. Her şey o kadar ani olmuştu ki kimse tepki verememişti. Öylece bakarak olacakları bekliyorlardı. Bazı kızlardan çığlık sesleri, bazı erkeklerden ise şaşırma belirtileri gelmeye başlamıştı ki Ada "projeksiyonu çalıştırıyorum" diyerek düğmesine bastı.
Birkaç açılış görüntüsünün ardından nihayet projeksiyon, devasa beyaz perdeye bilgisayarın masaüstü görüntüsünü vermişti. Her şey çok iyi ilerliyordu. Seçtikleri projeksiyon o kadar iyi ve güçlüydü ki yoğun ışıkta bile en iyi performansı veriyordu ki, böylece güneşin altında beyaz perdedeki görüntüleri gayet net bir şekilde görebiliyorlardı.
"Görüntü kalitesi gayet güzel" dedi Ege tatmin olmuş bir yüz ifadesi takınarak. "Oyunu açalım o zaman."
"Tamamdır." Ada güvenlikleri kontrol etti. Hala yerlerinde duruyorlar ve öylece ikizleri seyrediyorlardı. "Güvenlikler de tamam."
"Onlar nasıl tamam lan?" diye sordu Ege. "Onları nasıl ikna ettin?"
"E parayla." Diyerek omzunu silkti. "Açamayacağı kapı yok sonuçta. Eğer işten kovulurlarsa da babamın şirketinde güvenlik olma sözü verdim."
"Ne yaptın? Ne yaptın?"
"Sormaya devam mı edeceksin?" Kaşlarıyla devasa perdeyi işaret etti. "Önümüzde okulun en büyük yaramazlığı duruyor."
Haklıydı. En büyük ve herkes tarafından konuşulacak,çılgın bir yaramazlık. Ege güvenlik işini sonraya da erteleyebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Doğuşu
Teen FictionBaban ile savaşa girersen, bir kazanan olur mu? Rüzgar'ın hayatı, öngörülemeyen bir ateş çemberinden bozma, akıp gidiyordur. Hayatının bir köşesinde sevdikleri, diğer köşesinde ise mafyalar vardır. Kendilerine Kelebekler dedikleri 3 kişilik gruplar...