27. Bölüm

6.8K 661 61
                                    

Keyifli Okumalar...

Gönül gözüm kapalı
Bilerek sana yazılıyorum
A penceresi aralı
Her yerine bayılıyorum

Düğün salonuna yayılan şarkıyla herkes hareketlenmişti. Çocuklar etrafta koşturuyor, genç kızlar sahnede dans ediyor, yaşlı çiftler masada kurabiye yiyerek sohbet ediyordu. Herkes kendince çiftin mutluluğunu paylaşıyordu.

"Nergis, niye ayakta duruyorsun? Otursana." Sevda'nın sözlerine karşılık kocaman bir gülümsemeyle yan yana oturan Sevda ve Ertuğrul'a baktı.

"Sizi biraz yalnız bırakayım ben, gidip benimkine bakacağım. Baksana fıstık gibi kızlar var sonra kapıverirler."

"Sen bu söylediğine inanıyor musun acaba?"

"Latife yapıyorum tabii ki de yoksa Kurşunum benden başkasına bakmaz. Neyse hadi ben kaçtım, birazdan Kurşun ile gelirim." Nergis, Sevda'nın yanından ayrıldıktan sonra masaların arasına girdi ve köşedeki bir masada sessizce oturan Kurşun'a doğru ilerlemeye başladı.

Sırtını sandalyeye yaslamış oldukça dikkatli bir şekilde hemen yanında oturan babasını dinliyordu. Nergis, bir babasına bir de Kurşun'a dikkatlice baktı. Oldukça iyi anlaşmış duruyorlardı. Annesi de ara sıra söze karışarak bir şeyler söylese de Nergis ne konuştukları konusunda en ufak bir fikre dahi sahip değildi.

Yanlarına gidip bir elini babasının omzuna diğer elini Kurşun'un omzuna koyarak başını ikisinin arasına soktu.

"Ne konuşuyorsunuz?" Sorusu üzerine Kurşun hafifçe gülümsese de herhangi bir cevap vermemişti.

"Kızım, çekilsene. Kurşun oğlum ile konuşuyoruz."

"Tamam işte ben de onu diyorum ne konuşuyorsunuz?"

"Sizin taşınma mevzunuzu. Malum senin bize bir şey söylediğin yok."

"Bir sitem rüzgârı hissettim ama hissetmemiş gibi yaparak annemin yanına oturuyorum." Nergis, çaktırmadan Kurşun'a göz kırparak annesinin yanındaki boş sandalyeye oturdu. "Oturmaya mı geldin sultanım? Birazcık oynasaydın da boyunu posunu görseydik."

"Gördüm az önce sen benim yerime de oynuyordun."

"Birazdan tekrar sahneye atacağım kendimi."

"Şaşırmıyorum, biz babanla birazdan kalkacağız."

"Niye? Ayıp olur öyle hemen gitmeniz."

"Olmaz, ben konuştum Sevda ve annesiyle. Babanla işimiz var, bir arkadaşına uğramamız gerekiyor."

"Tamam, ben eve geç gelirim." Nergis'in sözleri üzerine annesi 'ne yaparsan yap' tavrıyla kafasını sallayıp kafasını Kurşun'a doğru çevirdi ve sessizce bakmaya başladı. "Niye öyle bakıyorsun? Rahatsız edeceksin."

"Damadım değil mi? İstediğim kadar bakarım."

"Bakıyorum da hemen kabullenmişsiniz. Ben çocuk yaparım, torunu görünce kabullenirsiniz diye bekliyordum."

"Laf mı sokuyorsun sen bana?"

"Hayır ama ben size, 'Tanısanız seversiniz' demiştim."

"Ay tamam dedin Nergis ama bir aralar kimlerle takıldığını ne işler yaptığını da unutmadım, unutmadık. Bunu da bil. Gerçi şöyle biraz bakınca damadım senden akıllı duruyor."

"Ağzından bal damlıyor. Sen Kurşun'u yeter ki göklere çıkar ben yerim dibinden size el sallarım." Sözlerine karşılık annesi başını iki yana salalyip kendince bir şeyler mırıldandı.

KURŞUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin