"Ya kızım sen ne baş belası bir şeysin. Bir günün olaysız geçsin.""Dinime küfreden müslüman olsa hesabı senin dediğin. Senin günlerin benden daha olaylı, en azından ben dayak yemiyorum." Nergis, kendinden memnun bir şekilde ellerini göğsünün üzerinde birleştirerek gülümsediğinde Kurşun'un çatılan kaşları sinirini ele veriyordu.
"Ya sabır." Kurşun, karşısındaki kıza bakarak sabır çektiğinde Nergis'in gözleri ışıldamaya başladı.
"Nerede benim çikolatam?"
Kurşun, bir süre cevapsız kalıp kızın sabırsızca kahverengi harelerini üzerinde dolaştırmasını izledi. Bir eli yavaş hareketlerle ceketinin cebine giderken Nergis'in bakışları da eline kaymıştı.
Her zamanki aldığı çikolatayı cebinden çıkarıp Nergis'e uzattı."Miden bulanmıyor mu her gün aynı şeyi yemekten?" Bunu gerçekten merak ediyordu. Neredeyse bir aydır aynı çikolatayı yiyordu, her gün... Kurşun bile bıkmıştı bu çikolatayı görmekten.
"Bulanmıyor." Nergis, paketinden çıkardığı çikolatadan koca bir ısırık aldığında ellerini pantolonun cebine sokmuş ve buruşturduğu yüzüyle kendisini izleyen Kurşun'a gülümsedi.
Her gün lisenin önüne elinde çikolatayla gelen Kurşun'a bakarken Nergis daha da altüst oluyordu. Bir insan bir insanı ne kadar sevebilirdi?
Merhabaa ^^
Çok sorduğunuz Kurşun ve Nergis'in hikâyesiyle karşınızdayım. Ufacık bir tanıtım bu...Umarım güzel bir hikaye olur ve elime yüzüme bulaştırmadan bu hikayeyi de yazarım :))
Kendinize iyi bakın, sizi en güzel seven ve kollayana emanet ediyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN
General Fiction(Mahallemin Polisi hikâyemdeki yan karakterler olan Kurşun ve Nergis'in hikâyesidir! Bağımsız olarak okuyabilirsiniz ^^) Derin nefesler alıp sımsıkı yumduğu gözlerini mümkünmüş gibi daha da sıktı. Biliyordu, buradaydı. Konuşmasına gerek yoktu. Ses ç...