Keyifli Okumalar...
Parmakları bilinçsizce masanın üstünde dolaşıp dururken bakışları da parmaklarının her saniyesini izliyordu. Vücudunun yaptığı bu hareketlerden aklı ne kadar sorumluydu? Şimdi biri onu sarsıp kendisine ne yaptığını sorsa cevap veremezdi. Aklı başka bir yerde bedeni başka bir yerdeydi ve insanı en çok da bu bölünmeler yıpratırdı.
"Nergis." İsmini işittiğinde parmakları dakikalardır yaptığı anlamsız harekete bir son verdi ve bakışları yavaşça karşısında oturan Sevda'ya çevrildi.
"Efendim, kuşum?"
"Canın mı sıkıldı? Yapmak istediğin bir şey varsa yapabiliriz."
"Yok, iyiyim ben. Oturalım işte."
"Pek iyi durmuyorsun."
"Dönüp dolaşıp sana hep aynı şeyden yakınıyorum ve sen de benden bıktın artık biliyorum ama Kurşun hâlâ aramadı. İki hafta üç gün oldu Sevda ve o hiç aramadı."
"Belki de bu iyi bir şeydir."
"Nesi iyi Sevda kuşum? Aklım hep onda. Acaba şimdi ne yapıyor, yemek yedi mi, iyi uyudu mu, başını belaya sokacak bir şey yaptı mı, canı sıkkın mı, beni düşünüyor mu ve daha onlarca cevabını merak ettiğim soru... Ama bana bu soruların cevabını verecek kişi benimle konuşmuyor."
"Sen onu hiç aradın mı peki ya da mesaj attın mı?"
"Hayır, en son hastanedeyken konuştuk. Atsam mı?" Nergis masanın üstündeki telefonunu eline almıştı ki Sevda hızla elini onun elinin üstüne koyarak Nergis'i durdurdu.
"Atma. O aramıyorsa sen de arama. Her seferinde ona koşacak değilsin."
"Ama koşmak istiyorum."
"Bırak bu sefer o adım atsın. Yorulmadın mı her seferinde sen adım atmaktan?"
"Hayır, onu bekleyince daha çok yoruluyorum ben. Biliyorum böyle deyince belki sana yüzsüz gibi geliyorum ama ne fark edecek ki kuşum? Seviyorum ve ben sevdikçe cesur olmak istiyorum. Saklanarak, kaçarak sevgi mi yaşanır?"
"Yüzsüz falan değilsin. Her insan, her ruh farklıdır zaten bizleri biz yapan da bu farklılıklar. Sen, cesursun Nergis ve cesurca sevmek istiyorsun. Bazıları adım atacak cesarete sahip olmazlar ve hep gizli, saklı severler. Hayal kurarlar ve o hayalleri gerçekleştiremezler sen ise o hayalleri gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırsın. Ben bunu yüzsüzlük olarak algılamıyorum. Bu senin karakterin, sen busun."
"Kuşum, sen benim sahip olmadığım kız kardeşim gibisin."
"Sende benim için öylesin. Ama yine de arama Nergis, bence ona istediği zamanı ver."
"Ona verdiğim zamanları toplamaya matematiğim yetmiyor artık ama bekleyeceğim. Tabi ben sessiz sedasız bekleyemem, hiç benlik değil."
"Ne yapacağını sormaya korkuyorum desem?"
"Kıskançlık, kuşum. Seven insanı gaza getiren en büyük araç kıskançlıktır."
"Kurşun'u mu kıskandıracaksın? Saçmalama Nergis, belaya davetiye çıkarıyorsun. Ayrıca kiminle kıskandıracaksın ki?"
"Kim mi? Kimseyle tabi ki. Sırf Kurşun kıskansın diye gidip birileriyle buluşamam. Sadece ufak bir dedikodu yayacağım, o kadar."
"Ben yapmaman gerektiğini düşünüyorum."
"Ne yapayım o zaman? Evde kendi kendime ağlamaya devam mı edeyim? Kafayı yiyeceğim yakında. Zaten kolum tam olarak iyileşmediği için işe de devam edemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN
General Fiction(Mahallemin Polisi hikâyemdeki yan karakterler olan Kurşun ve Nergis'in hikâyesidir! Bağımsız olarak okuyabilirsiniz ^^) Derin nefesler alıp sımsıkı yumduğu gözlerini mümkünmüş gibi daha da sıktı. Biliyordu, buradaydı. Konuşmasına gerek yoktu. Ses ç...