Keyifli Okumalar...
Mahallesine geri gelmiş, işine geri dönmüştü. Her şey bütün normalliğiyle devam etse de Nergis hiç de normal değildi. Neredeyse bir ay önce elini tuttuğu, iş çıkışlarında buluşmak için dakika saydığı adamdan uzaktı. Ona bir yabancı gibiydi. Yine de her şeye rağmen döndüğü için mutluydu. Kurşun'un yakınlarında olmak bile şu an için sahip olduğu en güzel mevkilerden biriydi. Acınası diye düşünmeden edemedi. İçinde bulunduğu durumda kendisi de...
Masanın üzerinde oturmuş önündeki kumaşlarla uğraşırken içeri giren müşterilerle başını dikleştirerek girenlere baktı. Semiha ablayı görünce gülümsedi.
"Hoş geldin."
"Hoş bulduk, Nergiscim. Nasılsın?"
"İyiyim, Semiha abla. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim."
"Bir mutsuz gördüm sanki seni. Kurşun'la ayrıldınız diye mi?" Nergis üzerine gelen oklara karşılık yüzündeki gülümsemeyi büyüttü ancak ilk baştaki samimi gülümsemesinin aksine şuan yüzüne yansıyan gülümseme tamamen sahteydi.
"Bunu sormak için mi geldin Semiha abla, ne kadar da merak etmişsin beni. Şimdi hatırladım da kaza geçirdiğimde de galiba çok merak ettiğin için elin telefona gidip de bir geçmiş olsun diyemedin."
"Ah, olur mu öyle şey? Ben o sıralar çok yoğundum. Ondan arayamadım."
"Tabi tabi bilirim ben senin yoğunluğunu."
"Altı üstü bir soru sordum, ne kadar asabisin bu aralar."
"Soru mu sordun? Allah aşkına Semiha abla Kurşun ile ayrıldığımızı gayet net bir şekilde bilmene rağmen gelip dalga geçer gibi soruyorsun bir de."
"Üzüldün mü buna Nergis? Bence bu senin için en hayırlısı olmuş."
"Sence ama ben senin fikrini almadım. Ayrıca benim için en hayırlısını ben bilirim."
"Altı üstü bir hırsız için yaptığın terbiyesizliğe bak."
"Benim yaptığım mı terbiyesizlik yoksa sizin yaptığınız mı? Ayrıca Kurşun hakkında konuşurken seçtiğin kelimelere dikkat et. Sanki siz sütten çıkma ak kaşıksınız. Kocan geçen yıl hapisten çıkmadı mı Semiha abla? Kendi ortağını dolandırıp hapse girdiğinde ilk yanına gelip sana destek olan bendim. Şimdi karşıma geçip ahlak bekçiliği yapma Allah aşkına, komik oluyorsun."
"O durum hataydı bir kere."
"Orasını Allah bilir artık. Sen işin aslını bilmeden etrafta Kurşun'la ilgili konuşursan senin kocanla ilgili de böyle konuşurlar. Allah aşkına çıkın gidin, daha fazla muhatap olmayalım birbirimizle." Nergis sinirlerine hakim olmak için bir elini sinirden ağrımaya başlayan başına götürürken arkasını döndü. Birkaç dakika sonra Semiha abla çıkıp gittiğinde Nergis sinirden titreyen ellerine baktı sessizce.
İnsanlara bazen katlanamıyordu. Özellikle boş boş konuşup, üstlerine vazife olmayan konularda konuşanlara. Herkes kendi işine, kendi hayatına baksa ne kadar da güzel olurdu. Ancak bazı insanlar kendi hayatlarını yaşamak yerine insanları mutsuz edecek faaliyetlerde bulunarak yaşadıklarını düşünecek kadar zavallıydı.
Nergis, kendisini yatıştırmak için dükkandan çıkarak Sevda'nın bakkalına doğru ilerledi. Onu yatıştıracak te şey şuanda birkaç çikolata ve sıcak bir çaydı.
...
Ellerini siyah kot pantolonun ceplerine sokmuş ayakkabısının ucuyla kaldırımın üzerindeki taşla oynarken bakışları sık sık ışıkları yanan dükkana kayıyordu. Bileğindeki saatine baktığında saatin ona yaklaştığını gördü. Birazdan işten çıkardı. Beklemeye devam ederken bakışları bileğindeki saatin üzerinde dolaşmaya devam ediyordu. Nergis'in aldığı saati her gün takıyordu. Gün içinde durup durup yeterince Nergis'i hatırlamıyormuş gibi bakışları saate her kayınca yine Nergis aklına geliyordu. Nergis'in içinde yer almadığı düşünceleri o kadar nadirdi ki Kurşun gün içerisinde aklını toparlayamıyor, işine odaklanamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN
Ficción General(Mahallemin Polisi hikâyemdeki yan karakterler olan Kurşun ve Nergis'in hikâyesidir! Bağımsız olarak okuyabilirsiniz ^^) Derin nefesler alıp sımsıkı yumduğu gözlerini mümkünmüş gibi daha da sıktı. Biliyordu, buradaydı. Konuşmasına gerek yoktu. Ses ç...