19-En İyi İlaç

634 42 1
                                    

----Duru'dan----

''Hoşgeldin tatlım.''

 Dülümsedim ve klasik psikolog koltuğunun yerine masanın önündeki koltuğa oturdum.

''Merhaba.''

''Nasılsın?''

Her zaman böyle bir soruyla karşılaşıyordum. Sorduklarında aldıkları cevaplarada inanmıyorlardı.Ama şimdi gerçekten iyi hissediyordum.

''İyiyim.''

Yüzündeki ufak gülümsemeye karşılık yüzümü buruşturdum.Acıdığına dair bir gülümseme?

''Bu kez gerçekten iyiyim Sinem. Yaşadığımı hissetmeye başladım. Gittim geçmişimle hesaplaştım. Gerçek bir veda ettim evime, şehrime en önemlisi Cenk'e. Ve içimdeki ağırlık kalktı yerine büyük bir huzur geldi. Mutluyum. Mutlu olmak için sebeplerim var artık. Beni mutlu etmeye çalışan bir çocuk var. Bende onu mutlu etmek istiyorum. Eskiden sakinleşmek için ilaçlara ihtiyaç duyardım şimdiyse ah şimdi o en güçlü ilaçlardan bile daha iyi geliyor. O en iyi ilaç.''

''Çocuktan bahsetsene biraz.''

 Gülümsedim buna karşılık Sinem önce şaşırdı sonradan büyük bir gülümsemeyle baktı.

''Doruk... Kumral saçları ve capcanlı gözleriyle çoğu kızı kendine hayran bırakabilecek çocuk. Gamzesi var öyle güzel ki sürekli dokunasım geliyor. Ama ben bunlardan öte onun bana olan aşkına hayran oldum. O... çok farklı. Bana ''Aşık olur musun?'' sorusunu sorduğu gün hala aklımdan gitmiyor. Cevabımı vermeye o kadar az kaldı ki...''

Kendimizi koştuğumuz metrelerden sonra çimlerin üstüne bıraktık. Bir yandan nefes almaya çalışırken bir yandan gülüyorduk.

''Ben kazandım.''

''Hile yaptın!''

  Doruk ela gözlerini büyüterek bana baktı.

''Ne hilesi?''

'''Bir kere iki katım boyun var. Senin normal adımın benim koşuşuma bedel!''

''Kaybettin işte pamuk şekerler senden.''

 Tek kaşımı kaldırıp 'Ciddi miisn?' bakışı atmaya çalıştım. Ne kadar başarılı olduğum bilinmez.

'''Hadi adam gitmeden yakala.''

''Hıyar.''

Diye mırıldanıp zorla ayağa kalktım ve gidip iki tane pamuk şeker aldım. 

''Al bakalım yavrucak.''

''Pamuk şekerin yaşı yoktur.''

Göz kırptı ve önce benim cebelleştiğim pamuk şekeri sonrada kendininkini açtı. Bir süre oturur halde yedikten sonra aniden döndü ve yere dayalı olan tek elimi tuttu. Şaşkınlıkla bakarken dengemi kurmaya çalıştım. Bu çocuk eserekli halleri beni ökldürecekti birgün.''

''Duru.''

''Efendim ?''

Sesszice mırıldandım ve gözlerine baktım.

''Sende benim gibi bana Aşık olur musun?'

Bir kaç saniye duraksadıktan sonra elimi çektim. Bu... çok zor bir soruydu en azından benim gibi kelbiyle savaşan birisi için. 

***************************

Biliyorum kısa ve geç geldi ancak bu sene sınavım olduğu için böyle aksaklıklar oldu. Bir sonraki bölümde de finalimiz var zaten. O zaman uzun bir bölüm gelecek..

 

Aşık Olur Musun ? (Yan Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin