11-Karşılaşma

934 62 1
                                    

 Duru saatlerdir boş sokakta ki bankta ağlıyordu . Yağmurun gittikçe hızlanmasını ve her geçen saniye soğuyan havanın etkisini hissetmiyordu . Üzerinde yalnızca okul eteği ile ince bir gömlek olmasına rağmen kalbinde ki yanık tüm vücudunu alevlendiryordu. Ailesi onun ağlayıp içini dökmemesinden korkup doktordan doktora sürüklerken hiç bir şeyin faydası olmamıştı şimdi ise kimsenin zorlamasına  ve ilaçlara ihtiyaç duymadan içini döküyordu.

Herşeyi geride bıraktığını düşünmüştü oysa ki. Bugün ise acı gerçekler bir kez daha onu bulmuştu . O artık yoktu ve hiç olmayacaktı. Bunu anlamak istememiş ve gerçekleri söyleyen herkese karşı çıkmıştı .

Duru asi olup söz dinlemeyebilirdi fakat kimsenin canını boş yere yakmazdı . Bugün Alya ya yaptığı onun için yanlış değildi. Alya nın çektirdiği ruhsal acıdan sonra çektiği fiziki acı çok hafif kalırdı. Alya;  Duru nun hayatında olup sahip tek şeyi almış ve ardından hayatını tamamiyle bir yokuşa sürüklemişti. Gözlerinde ki korkak ifadenin sahibi , içten gülüşünün ve kalbinin katili oydu.

Doruk günün diger yarısına kadar Duru nun okula dönmesini beklemişti . Eşyaları sınıftaydı ve onları alacağını ummuştu. Son zil de çaldığında içinde ki umutlar son bulmuştu. Deniz Duru nun eşyalarını alıp sınıftan çıkmıştı. Tüm arkadaşları rahatken Deniz olaydan sonra huzursuzdu ve bu Doruk un konuyu Deniz in bildiğini düşünmesine neden oldu. Sınıftan çıkıp Alya nın sınıfına gitti. Gün boyu konuyu açmamıştı fakat sabrı artık tükenmişti. Ikisinin arasında alıp veremeyecekleri ne olabilirdi ki?

Alya sınıftan çıktığında bir süre konuşmadan yürüdüler . Doruk , Alya nın konuşmasını bekledi fakat Alya konuşmamakta kararlı gibiydi.

'Artık olayı söyleyecek misin ?'

Alya omzunu silkti . Saçlarının hareketlenmesiyle yanağından ki morluğa dönen kızarıklık kendini gösterdi. Doruk un içi cız etti ve bir kez daha hayal kırıklığı yaşadı. Onun ürkek bakışlı Durusu o morluğun mimarıydı.

'Önemli bir şey değil. '

'Önemli değil mi? Bak Duru öyle ufak tefek şey için birisine zarar vermez. '

'Ben suçsuzum bilerek birsey yapmadım. '

'Ben kimin suçlu olduğunu değil ne olduğunu soruyorum.'

'Boşver dedim Doruk. Bırak bu konunun peşini. '

'Bırakayım mı? Benim için değerli olan iki insanın büyük bir sorunu varken susmamı bekleme. '

Alya burukca gülümsedi. Duru  Doruk için de değerliydi. Belki de Duru nun suçunun olmadığını düşünüyordu Doruk. Her ne kadar onun önünde hırpalanmış olsada Doruk un düşüncesi belliydi. 'O boş yere birisinin canını yakmaz' Her zaman ki Duru  diye geçirdi içinden. Sevilen ve masum sanılan Duru...

Siyah bir araba Duru nun önünde durdu. Su birikintisinden bir kaç damla tekerleğin etkisiyle  Duru nun üzerine sıçramıştı fakat Duru bunu hissetmemişti. Otuzlarının sonunda ki adam şemsiyesi açıp Duru nun yanına gitti. Biraz gerideki bakkala girdiğinde üzerinde ki ince giysilerle orada oturup ağlayan kızı fark etmişti. Içinde bir şey o kızın yanına gitmesini söylemiş ve oda sayılı kez yaptığını yapıp iç sesini dinlemişti. Kızın yanına oturdu ve bundan sonra pek faydası olmayacağını bile bile kızı şemsiyenin altına aldı. Duru hala yere bakıyor ve iç çekişiyle sessizce ağlıyordu. Bu durum adamı korkutmuştu . Kız hiçbir tepki vermiyor ve sessizce ağlıyordu. Üstelik görünene bakılırsa uzun süredir yağmurun altındaydı ve zatürre olması olasıydı.

'İyi misin? '

Kızın tepkisiz kalışı gittikçe adamı endişelendiriyordu. Bir kaç kez sarstıysada faydası olmamıştı en sonunda kızı kendisine doğru çevirdi ve koyu yeşil gözlerini gördü. Bir an gözünün önüne yıllar önce ki kız geldi. Yarım kalmış hikayesinin baş kahramanı. Kıza baktıkça biraz daha netleşti görüntü oysa aradan geçen on sekiz yılda onun yüzünü unuttuğunu sanmıştı. Şimdi kucağında ki kıza baktıkça biraz daha onu hatırlıyordu. Kız kokusuyla, saçıyla ve on dakika önce kapanmış gözleriyle O'nu andırıyordu. . . Mervesini .

  Kızı arabanın arka koltuğuna bırakıp hızlıca sürücü koltuğuna geçti. Hızlıca hastaneye sürdü. Kızın durumu Görkem i çok endişelendirmişti. Sonunda hastaneye vardığında hızlıca kızı acile taşıdı . Adını bile bilmediği kız için neden bu kadar endişeleniyor ve korkuyordu bilmiyordu ancak içinde ki ses o kıza bir şey olursa kendisi de acı çekecekmiş gibi hissediyordu. Bunun sebebi ya baba olduğundan ya da . . . kızın Merve ye bu deli benzerliğindendi.

Kızın üzerinden kimlik ya da telefon çıkmamıştı . Mecburen kızın uyanmasını bekleyip öyle ailesine haber vereceklerdi. Görkem kızın başından ayrılmamıştı kafeye gidip işi kontrol etmesi gerekirken saatler kızı neden beklediğini sorguluyordu . Kız iyiydi ve yakında uyanacaktı bu yetmez miydi ? Yetmemişti işte ve kız gözlerini açana dekte yeteceğe benzemiyordu. Beyaz yatakta yatan kıza baktı ve iç çekti. Merve yi unutmuş olması gerekirdi. İkiside evlenmişti ve muhtemelen Merve nin de çocuğu vardı aynı Görkem gibi. Yıllar önce Merve nin bir sözü geldi aklına.

'Umarım benim kızım da senin oğlunu üzer. '  demişti Görkem in gidişinde göz yaşlarıyla. Yanan bir canın bedduası tutardı bunu unutmuştu Görkem.

Duru yavaşça gözlerini açtı ve etrafına bakındı. En son okul- Hayır en son bir banktaydı. Sol kolunda ki serum hareket etmesiyle bir acı dalgası yaydı. Acıyla inledi ve kendisine doğru yaklaşan adamı o an fark etti. Otuzlarının sonlarında ki , uzun boylu , ela gözlü ve yaşına göre yakışıklı bir adamdı . Bir an Doruk u görür gibi oldu. Bu adam Doruğa çok benziyordu.

'İyi misin? '

Cevap vermek için ağzını açtı fakat boğazında ki acıyla susmak zorunda kaldı.

'Ben doktora haber vereyim. '

Duru onaylarcasına kafasını salladı ve on dakika içinde kontrolü yapıldı. Ağır bir şekilde hasta olmuştu.

'Ailenin numarasını yaz haber verelim.  '

Adamın verdiği telefona annesinin numarasını yazdı ve geri verdi. Adam kısa bir konuşmadan sonra telefonu cebine attı. Duru adama teşekür etmek istedi fakat sesi çıkmıyordu. Bu yüzden gülümsedi . Adamdan başını onaylarcasına eğip gülümsedi. Ne demek istediğini ağlamasına sevinmişti, Duru. Adamın gülümsemesiyle yanaklarından çıkan gamzelerle bir kez daha aklına Doruk geldi. Kafasını sallayıp onu unutmaya çalıştı. O Alya nın yakını belki de sevgilisiydi ve Alya nın da onun yakınlarının da kendi etrafında olması isteyeceği son şeydi. Hâlâ o kızdan nefret ediyordu. Hemde kimseden etmediği kadar.

Yarım saat sonra kapıya yakın gelen topuklu sesiyle Duru annesinin geldiğini anladı. Kadın koşarak iceriye girdi ve yatakta ki Duru ya sarıldı. Saatlerce kızından haber alamamış sonrada hastanede olduğunu öğrenmişti.

Görkem içeriye telaşla giren kadına baktı ve o anda başından aşağı kaynar sular döküldü. Merve ye benzettiği kız Merve nin kızıydı . Bu gerçek canını bir kez daha yaktı. Ikisinden bir parça yapabilecekken iki farklı parçaya sahiptirler şimdi... Merve yıllara meydan okumuş gibi hala çok güzeldi. Giydiği kalem etek vücudununda  hala eskisi gibi oldugunu gösteriyordu. Göz çevresinde hafif oluşan kırışıklıklar haricinde hersey hala aynıydı . Saçları , gözleri ve kokusu. Odaya girdiği anda burnuna o koku gelmişti. Genç kız kucağındayken hissettiği kokuyla aynıydı bu koku. Bir kez daha Efe yi kiskanmadan edemedi. Iki güzel kadına sahipti . Hayallerin de ki kadınla evlenmiş ve hep hayal ettiği gibi Merve nin kopyası bir kızı olmuştu. Iç çekti ve o an özlediği yeşiller kendisini buldu.

Merve kızına iyice sarıldık tan sonra kızına yardım eden adamı hatırladı. Bu adama minnettardı . O olmasaydı Duru yu bulamayacaktı ve belkide kızı bir köşede hastalıktan ölecekti. Ah düşüncesi bile çok can acıtıcıydı. Kafasını kaldırdı ve O'nu gördü. Yılların eskitemediği ilk aşkını , Görkem i ...

Aşık Olur Musun ? (Yan Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin