4-Kaybolduk

1.1K 68 3
                                    

Ne gururum incinmişti nede kızmıştım . Yalnızca üzülmüştüm . Yine farklılığını konuşturmuştu işte . İlk kez bir kız tarafından kırılmıştım ve ilk kez popilerler için ölmeyen bir kız görmüştüm . Yine de beni üzen bunlar değildi . Gözlerinden kısa sürede olsa geçen hüzündü . Onda ne vardı yada ne yaşadı bilmiyordum ama emin olduğum bir şey vardı büyük bir hasar görmüştü . 

 Oyun gittikçe cıvıklaşmaya başladığında Duru kalkıp ağaçların arasına gitti . Hava hafif karar başlamışken kaybolabilceği fikriyle ayağa fırladım . Ben burayı biliyordum daha öncede gelmiştim ama o ilk kez geliyordu . Hızlıca onun gittiği yöne doğru yürümeye başladım . Hava hafif serinlerken ceketimin önünü kapatıp onu gözden kaçırmamaya çalıştım . En sonunda gölün kıyısında durdu ve kesilmiş ağaç kütüğünün üstüne oturdu . Kollarını göğsünde birleştirip batmakta olan güneşi izlemeye koyuldu . Bende omzumu ağaca yaslamış onu izliyordum . Yerden aldığı bir avuç taşı tek tek göle atmaya başladı . Her attığı taş bir öncekinden uzağa giderken , kırdığı her rekorunda gülme sesi geliyordu . Onun sesi , suyun sesiyle karışırken huzur bulduğumu hissettim . Daha fazla uzaktan izleyemeyeceğimi anladığımda yavaşça yanına yürüdüm . Her adımda çekincem biraz daha artıyordu . Terslemesinden , kızmasından korkuyordum . Biliyorum bir erkeğe çok tersmiş gibi görünüyordu ama aslında kızlarda erkeklerde aynıydı yalnızca erkekler içinde yaşardı duygularını . Onun oturduğu kütüğün yanındaki taşa oturdum . Hafif esinti onun kiraz kokusunu çalıp burnuma getirirken gözlerimi yumdum . Sessizlik bile ilk kez bu kadar huzur bulmuştu . Aradan geçen yaklaşık on dakikadan sonra huzursuzca yerimden kıpırdanmaya başladım . Bana doğru döndü . O taptığım yeşil gözlerini gözlerime dikti . Rüzgar saçlarını hareket ettirirken tek kaşını kaldırıp bana baktı . 

'Söyle.'

Diye mırıldandı. Şaşkınlıkla ona baktım .

'Efendim?'

'Birşey söylemek ister gibi bir halin var.'

Korkunun ecele faydası yoktu değil mi ? Hem insan söylediklerinden değil söyleyemediklerinden pişman olmaz mıydı ? Yinede hemen herşeyi itiraf edecek değildim . 

'Bence arkadaş olabiliriz.'

Dedim gülümseyerek.

'Bu tanıya nereden vardın?'

İtiraf etmeliyim ki soru çalışmadığım yerden gelmişti. Yutkundum ve bilmiyorum dermişçesine dudaklarımı büzdüm . Gözlerini devirdi . 

'Oda güzel.'

Hafif bir gülümseme dudağını yukarı kıvırırken yeniden önüne döndü .

'Hadi ama bu kadar mı?'

Dedim sitemle . Yeniden bana döndü bu kez iki kaşını birden kaldırmıştı.

'Ne bu kadar mı?'

'Vereceğin cevap.'

Pembe dudaklarını yaladı ve gözlerini yeniden devirdi . Bu hareketi ne kadar sinir bozucu bulsamda onda bir ayrı duruyordu . 

'Arkadaş olursak beni rahat bırakacak mısın?'

Sitemine gülümsedim.

'Rahatlık göreceli bir kavramdır.'

'Yani?'

Sorduğu soruyu es geçtim . Elime düşmüştü işte .

'Söz arkadaş olursak seni rahat bırakacağım.'

'Öyleyse arkadaşız . '

Tatminle gülümsedim ve ayağa kalktım . Önüne geçtim ve elimi uzattım . Oturduğu için aramızdaki boy farkı çokken kafasını kaldırıp bana baktı . Ne dercesine kafasını iki yana salladı . Bu hareketine karşı bende ellimi oynattım . Bu kez gözlerini biraz daha açarak baktı ve yeniden kafasını salladı . Bu oyunu bozmak istemesemde güldüm .

'Tut hadi.'

 Gözlerini devirdi ve elimi tutup kalktı . Acaba elimi hiç yıkamasam mı ? Bu saçma düşünceye biraz daha gülerken bana deliymişim gibi baktı . 

'Hem sülük hem de deli.'

Kafasını olumsuz anlamda sallarken önümden geçip yürümeye başladı . Belinden tuttup kendime çevirdim .

'Ne yapıyorsun?'

Diye cırladı . Sese yüzümü buruştururdum . 

'Yanlış taraftan gidiyorsun.'

'Pekala şimdi belimi bırakabilirsin.'

Dakikalardır yüzüne baktığımı bile fark etmemiştim . İrkilip kollarımı ince belinden çektim . Bu kız kokusuyla , saçlarıyla , gözleriyle kısaca herşeyiyle dengemi bozuyordu . Yavaşça ilk bulduğum ağaç arasından geçtim . Oda yanıma geldi . Yavaş yavaş yürüyorduk . Ne kadar yavaş benim için onunla vakit geçirdiğim uzun zaman demekti . 

'Sen yolu bildiğine emin misin?'

'Herhalde buraya üçüncü gelişim.'

'Aman havanı yesinler.'

Diye mırıldandı . Uyuzdu filan ama seviyordum işte bu kızı . Oysa ben düne kadar uyuz olan insanlardan uzak durmaya çalışırdım şimdiyse ona yakın olmak adına yapmadığım şey yoktu . 

'Ya sen yolu bildiğine emin misin?'

  Bende kendime bu soruyu soruyordum . Tamam yavaş yürüyordukta bu kadar uzun zamanda alana varmamız gerekirdi . 

'Tabiki kızım . Baksana buradan geçtik gelirken.'

Ciddi misin bakışı atıp önüne döndü. Hava iyice kararırken etrafımızı zor görür olmuştuk . 

'Ona bakarsak bence buradanda defalarca geçtik şimdi . Ya sen salak mısın ? Ağaç ağaca benzer.'

Keşke bu kadar zeki olmasaydı . Birden durdum ve durmamla oda durdu . Ellerimi cebime soktum ve onun yeşil gözlerine bakmaya başladım.

'Şey ... sanırım kaybolduk.'

Aşık Olur Musun ? (Yan Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin