2-Tanışma

1.5K 78 3
                                    

Duru

Yüzümü buruşturarak etrafa baktım . Telefonun bile çekmediği bir ormanda olmaktansa yatağımda depresyona girmeyi yeğlerdim . Üstelik etrafta birçok böcek vardı ve benim böcek ısırıklarına karşı alerjim vardı . Gerçi sadece ısırığına değil onları görmeye bile dayanamıyordum . Kaşınmaya başlıyor ve yerimde duramıyordum . Ormanlık alanlardan oldum olası nefret etmiştim . Hemde karşıma neyin çıkacağını bilmediğim bu koca alan beni korkutuyordu . Birçok hayvandan korkardım . Ve bu dağ başında herşeyin çıkabileceğini biliyordum.

 Bazıları etrafı turluyor , bazılarını çadırlarını kuruyor bazıları ise arkadaşlarıyla şakalaşıp duruyordu . Ben ise bulduğum büyük taşın üstüne kuş gibi tünemiş hareket etmiyordum . Dışarıdan bakılınca itici bir görüntü sergilediğimi farkındaydım . Yani kim olsa etrafa anormal bakışlar atıp sürekli kollarını hareket ettiren birisini itici görürdü . Fakat benim bu davranışım sosyetelik olayıyla alakalı değildi . Kendi tercihimde değildi . Elimden gelen bir şey yoktu . Bıkkınca çevreye göz atmaya başladım . Herkes halinden memnundu . Çıkıntı olmaktan hoşlanmıyordum ama çıkıntı olmaktan daha hoşlanmadığım birşey varsa oda böceklerdi . Okulun gelenek haline gelen bu kampına elbetteki gelmek istememiştim . Okula geleli kısa bir süre olmuştu ama herşeyini sevmiştim ve eski okulumu pek aramamıştım . Tabi oradaki arkadaşlarım dışında . Fakat bu gelenek tüm güzellikleri unutturmuştu . Bizde kamp yapardık daha önce ama bu şekilde dağ başında değil okulun büyük bahçesinde.

  Üstelik sevgilisinden pekte iyi bir şekilde ayrılmamış birisi olarak günümü depresyona girip , ağlayıp sızlayarak geçirebilirdim . Ve tamda bu sabaha kadar bunu düşünüyordum . Aklımda sabah okula gitmeyip gezi servislerini kaçırmak vardı . Ama benim çok akıllı arkadaşım Deniz bunu yapacağımı bilerek evime büyük bir baskınla girmişti . Baskın konusunda ciddiyim . Büyük bir gürültüyle odama dalmıştı ve beni yerimden sıçratmaya yetmişti . Öyle bir moda bağlamıştı ki ellerimi kaldırıp 'suçsuzum memur bey' diye bağırasım gelmişti . Çocukta nasıl bir güç varsa beni yataktan kucaklayıp duşakabinin içine bırakmış ve tüm itirazlarıma rağmen bu geziye katılacağımı eğer kendi isteğimle bunu yapmazsamda duşa soktuğu gibi otobüse de beni fırlatacağını söylemişti. Üstelik pijamalarımla . 

'Etrafa uzaylı görmüş masum köylü  gibi değilde normal bir şekilde bakabilirsin.'

Gözlerimi devirdim . 

'Sen çok normal bir şekilde beni buraya getirdin ya bende normal bir şekilde bakayım  .'

Dedim iğneleyerek . Deniz ise beni takmayıp taşa oturup beni ittirmişti . Popomun yarısı taşın dışında kalırken sinirle Denizi itmeye çalışıyordum . Son deneyişimde dengemi kaybetip yere düştüm . Ne zaman geldiklerini fark etmediğim Mısra , Aslı ve Kaya , Deniz'in kahkahalarına katılmıştı . Ben üç kez kuyruk sokumunun üstüne düşmüş ve sonuncuda onu kırmayı başaran birisi olarak bu düşüşümün etkisinden çıkamayacağımı biliyordum . Birden sessizce yaşlar akarken çocuklar beni fark etmemişti bile . Şuan klasik triplerimden attığımı sanıyorlardı . Ama ben trip adına bu tozlu yerde oturmuyordum kalkamadığım için oturuyordum . 

'İyi misin?'

 Gözlerimi Güneş'in gözlerimi rahatsız etmesiyle kısıp uzatılan elden başlayarak elin sahibinin yüzüne kadar baktım.

'Oradan bakınca iyi gibi mi duruyorum?'

 Çocuk bu tepkiyi beklemiyormuşçasına kaşlarını kaldırdı ardından bu konuya takılmadı ve gülümsiyerek yerde destek aldığım ellerimi es geçip belimden tuttup kaldırdı . Tabi benim tikim oluncada kaldırması biraz zorlu geçti . Ben ağlamayla karışık gülerken bu durumuma oda gülmüştü . 

'Oturmak ister misin?'

'Oturacak yerim ağrıyor.'

 Birden gözlerimi kocaman açtım . Yine boşboğazlık yapmıştım . Anneme ve babama karşı böyle konuşurdum ama daha önce hiç konuşmadığım bir çocuğa bu kadar açık konuşmamalıydım. 

 Karşımda ki ela göz gülmeye başladı . Gülerken belediye çukurunu andıran gamzeleri çok dikkat çekiyordu ve bu ona ayrı bir hava katıyordu . 

'Pekala bayan o zaman ne yapmayı düşünüyorsunuz?'

Bir kaç saniye sonra sakinleşmiş ve konuşmaya başlamıştı . Benim yanaklarım ise az önceki olayın etkisinden hala çıkamamışlardı . 

'Ayakta kalmam yeterli teşekkür ederim gamzeli çocuk.'

'Doruk.'

Kaşlarımı çattım ve boş gözlerle yüzüne baktım.

'Ha?'

'Çok kibarsın . Adım diyorum Doruk.'

Omuz silktim.

'Sormadım ki.'

Bıkkınca bir nefes verdi.

'Kibar olmadığını söylerken ciddiydim.'

Bir kaç saniye yüzüne baktım ve omuzlarımı silktim.

'Peki.'

 Ben arkamı dönmüş bizimkilerin yanına giderken çocuğun hala orada dikildiğini farkındaydım . Dışarıdan garip duran konuşma benim için gayet normaldi . Bazıları hayıflayabilir ama ben böyle birisiydim . Şımarık , huysuz , gıcık bazense bir melekten farksız . Bunun en büyük sebebi çevremdekiler ikizler burcu olmama bağlıyordu fakat bu duygu karmaşamın altında yatan büyük bir sebep vardı . 

'Sen az önce Dorukla mı konuştun?'

 Aslıya omuzlarımı silktikten sonra onun cümlesini düzelttim . 

'Hayır ben az önce gamzeli çocukla konuştum.'

Aşık Olur Musun ? (Yan Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin