Beğenin lütfen 🔪
"Etsuko, müdür seni çağırıyor."
Etsuko masasından kalkarak bıkkın bir şekilde sınıftan çıktı. Daha 3. Sınıftı, sadece 18 yaşındaydı ama hayata karşı büyük bir nefret besliyordu.
Müdür odasının önüne geldiğinde derin bir nefes alarak kapıyı tıkladı.
"Gir!" İçeriden müdürün ince sesi gelince kapıyı açarak içeri girdi, odada Aizawa senseinin de olduğunu görünce şaşırmadan edemedi.
"Bir sorun mu var efendim?" Nazikliğini korumaya çalışarak müdüre baktı.
Müdür, ellerini önünde birleştirmiş Etsuko'ya bakıyordu.
"Nasılsın, Etsuko?"
Etsuko omuz silkti, "Her zamanki gibiyim."
"Anladım... Sana bir haberim var." Aizawa'ya döndü, "Bunun seni de etkilediğini düşünüyorum, Aizawa."
Aizawa kaşlarını çatmış müdüre bakıyordu, müdürün ne söyleyeceğini bilmiyordu ama içinde kötü bir his vardı.
"Etsuko, maalesef bu haber kötü bir haber. Lütfen sinirlenme ve sakin olmaya çalış."
Etsuko'nun çoktan sabrı taşmaya başlamıştı, bir ayağını yerde sallarken mırıldandı. "Söyler misiniz artık?"
"Maalesef artık bu okulda olamayacaksın."
Bir anda ayağı durdu, tüm hareketleri kesildi, sadece müdüre baktı.
Bir şey demeden Aizawa senseiye döndü, o da aynı şekilde şok ile müdüre bakıyordu.
Tekrar müdüre döndü. "Ne saçmalıyorsunuz? Kural ihlali bile yapmadım."
"Geçen sene olan olaydan sonra çok değiştin. Bu öğrencileri dahi korkutuyor. İçindeki nefret büyüyüp gidiyor, Etsuko."
"Ne yani? Hayattan nefret ettiğim için beni okuldan mı kovuyorsunuz? En yakın arkadaşım öldü, kalkıp dans mı etmeliyim?"
Müdür derin bir nefes aldı, "Öyle demek istemediğimi biliyorsun Etsuko. Sadece... Bu nefret ile okula devam edemezsin. Geleceğin tehlikede. Kahraman olduğunda bu nefretin ile yanlış bir şey yapabilirsin."
Etsuko sinirle güldü, "Ne? Villain olacağımı falan mı düşünüyorsunuz? Kafanız yerinizde mi sizin? Sözde özgünlüğünüz üstün zeka!"
Göz ucuyla Aizawa senseiye baktı, hâlâ aynı şok ile müdüre bakıyordu. En sonunda yutkundu. "Efendim, bunu iyice düşündünüz mü?"
"Evet, Aizawa. Düşündüm."
"Ama bu saçmalı-"
"Aizawa, Etsuko'yu kendine benzettiğin için ona ayrıcalık tanımaktan vazgeç."
Aizawa sensei hiçbir şey diyemedi. En sevdiği, kendisine benzettiği öğrencisi okuldan atılıyordu ve yapabileceği hiçbir şey yoktu.
Günler sonra:
"Etsuko, hâlâ müdürü ikna etmeye çalışabiliriz."
Etsuko yurt kapısının önünde elinde valizi ile öğretmenler ve öğrencilerle duruyordu.
Aizawa sensei ise hâlâ gitmemesi için çabalıyordu.
Etsuko ona bakmadan konuştu, "Gerek yok sensei."
Aizawa sensei derin bir nefes aldı, "Bizi görmeye gelebilirsin. İstediğin zama-"
Etsuko başını Aizawa senseiye çevirdi. "Buna gerek yok. Bu herkesle son görüşmem."
Aizawa sensei hiçbir şey diyemedi, ağızı açık kaldı. Öylece Etsuko'ya baktı. Etsuko'nun gözünde ilk kez o kadar büyük bir nefret görmüştü.
O an anlamıştı, Etsuko artık bu okuldan ve okulun içindekilerden kat ve kat daha çok nefret ediyordu.
Ona yardım edemiyordu, bu onu çok üzse de yapabileceği hiçbir şey yoktu. 3 yıldır kızı gibi gördüğü öğrencisi 2 yıldır çok kötü bir durumdaydı. Aynı zamanda da en sevdiği bir diğer öğrencisi ise geçen sene ölmüştü. Bu olayların birbirleriyle bağlantılı olması onu daha çok üzüyordu.
"Şu ana kadar yaptıklarınız için teşekkürler." Tekrar önüne döndü, "Hoşçakalın, sensei."
Valizini arkasından sürükleyerek oradan uzaklaştı.
Ve bir şeyde haklıydı.
Bu gerçekten öğretmenini son görüşü olmuştu.
Selam, şunu söylemek istedim ki sadece bu bölüm bu şekilde tanrısal anlatım ile yazıldı. Bunun sebebi ise geçmişi anlattığım içindi. Diğer karakterlerin duygusunu da anlatabilmek için bu şekilde yaptım.
Diğer bölümler de ara ara eğik yazı stili ile yazabilirim. Eğer öyle yaparsam tanrısal anlatım ile yazıyorumdur ve olaylar geçmiş zamandır, ya da şimdiki zamandır... Ben en iyisi geçmişse "Geçmiş" yazayım, öyle kafanız karışmaz. Eğer geçmiş yazmıyorsam tanrısal anlatım ile şimdiki zamandır.
Ya da sadece hoşuma giden bazı cümleleri/ kelimeleri eğik yazı ile yazabilirim.
Okurken zaten anlarsınız ne olduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionHayat dolu olan Etsuko, daha lise 2. sınıftayken en yakın arkadaşını kaybettiğinden dolayı hayata ve insanlara karşı nefret besler. Bu nefreti içinde git gide büyür ve en sonunda okul müdürü onun bu nefretinin ileride büyük sorunlara yol açacağını s...