Beğenin lütfen 🔪
Bir de yorum atın, lütfen 😋
Açlıktan ölecektim, markete girdim ve noodle alarak içine kaynar su koydum. Hazır olunca parasını ödeyerek marketten çıktım.
Markette yiyebilmemiz için masa vardı ama insanların arasında yemek istemiyordum.
Kimsenin olmadığını düşündüğüm bir sokağa ilerledim ve duvara yaslanarak yere oturdum. Noodle ağzımda çiğnerken karşımda birinin olduğunu fark ettim.
Hâlâ noodleımı çiğnerken kafamı yavaşça önüme çevirdim ve gördüğüm kişi ile bir anda öksürmeye başladım.
Dikiş kafa karşı duvara dayanarak yere oturmuş, noodle yiyordu. Hem de ağzından hâlâ noodle sarkarken şok içinde bana bakıyordu.
Ben öksürürken ağzından sarkan noodleı da ağzına çekti ve yuttuktan sonra çatık kaşlarla bana baktı.
"Beni takip ediyorsun. Evet, evet kesinlikle beni takip ediyorsun."
Öksürük krizim geçtikten sonra rahat bir nefes verdim, "Ne saçmalıyorsun? Sadece noodle yemek istemiştim."
"Koskoca Japonya'da bu kadar karşılaşmamız çok saçma."
"Ne yapabilirim?"
Ağzımı tekrar noodle ile doldurdum ve çiğnemeye başladım. O da başını iki yana sallayarak yemeye devam etti.
"Bacağın nasıl?"
"Ne?"
"Bacağına metal saplamıştım ya."
Gözleri bacağına kaydı, "Piçin tekisin."
"Gençleri öldürmek yerine yaşlıları öldürsene. Ülke yaşlı dolu."
"Sanane kimi öldürdüğümden?"
"Öylesine söyledim."
"Söyleme."
"Bacağın nasıl?"
Sinirle noodle kutusunu yere bıraktı, "Ya sussana!"
Çok konuşmam onu sinir ediyordu. Bunu fark ettiğim için inadına daha çok konuşuyordum. Eğleniyordum.
"Konuşmak insan hakkı."
"Sikeceğim hakkını, başımı ağrıtıyorsun."
Elimle sokağı gösterdim, "Kalkıp gidebilirsin."
"Sen sonra geldin, sen git."
"Rahatsız olan sensin. Neden ben gidiyorum?"
İç çekerek noodle kutusunu eline aldı ve yemeye devam etti. "İyi."
"Ne?"
"Bacağım, iyi."
Omuz silktim, "Peki."
"Umurunda değildi, değil mi?"
"Evet."
"Sırf konuşmak için konuşuyorsun."
"Evet."
"Evin yok mu senin?"
"Var."
"Evine gidiyor musun hiç? Hep geceleri falan dışarıdasın."
"Çok gitmiyorum."
Gözlerimi ona çevirdim ve sırıttım, "Ne oldu? Benim hayatımı mı merak ediyorsun?"
"Senin gibi bir kafadan çatlağın hayatını merak etmem normal bence."
"Ah, anladım." biten noodle kutumu çöpe atmak için özgünlüğümü kullanarak en yakındaki yani 2-3 sokak ötedeki metal çöp kovasını kendime çektim ve çöpü attım.
Şaşkın bir ifade ile bana bakıyordu, "Götünü kaldırıp çöpü atamadın mı?"
"Kolay yolu varken neden kalkayım?"
"Çok garipsin."
"Sağ ol. Sen de öylesin."
Elindeki bitmiş kutuyu çöpe fırlattı, "Sağ ol."
Birkaç dakika sessizlik oldu, aslında kalkıp gitmeliydim ama hem üşeniyordum hem de çok istemiyordum.
En sonunda dikiş kafa ayağa kalktı ve ellerini ceplerine soktu, "Ben gidiyorum."
Ayağa kalktım, "Ben de."
"İyi."
"İyi."
"Hoşçakal."
"Hoşçakal."
İkimiz de birbirimize veda edip yürümeye başladık ama tek bir sorun vardı, ikimiz de aynı yöne gidiyorduk.
Birkaç adım attıktan sonra aynı anda durduk ve kafalarımızı birbirimize çevirdik.
"Şaka mı?"
"Yok artık."
"Siktirip gitsene kızım."
"Asıl sen git!"
Yüzünü elleri arasına aldı ve bir süre öylece kaldı daha sonra ellerini yüzünden çekerek saçına attı ve etrafına baktı. "İyi. Ben diğer tarafa gidiyorum."
İşaret parmağını bana doğrulttu. "Sakın peşimden gelme."
"Merak etme, sana ilgili değilim."
Baştan aşağı beni süzdü, "Umarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi x Reader (Bnha x Reader)
أدب الهواةHayat dolu olan Etsuko, daha lise 2. sınıftayken en yakın arkadaşını kaybettiğinden dolayı hayata ve insanlara karşı nefret besler. Bu nefreti içinde git gide büyür ve en sonunda okul müdürü onun bu nefretinin ileride büyük sorunlara yol açacağını s...