Beğenin lütfen 🔪
Touya'ya öyle büyük bir nefretle bakıyordum ki, o da bunu anlamış gibiydi.
Şu an kimseden çıt çıkmıyordu. Herkes bir anda benim ortaya çıkıp, herkesi kontrol etmeme çok şaşırmıştı.
Üstünde durduğum metal basamağı yavaş yavaş yere indirdim ve çimenlere basarak Touya'ya ilerledim.
Tam karşısında durduğumda o dizinin üstünde olduğu için başını kaldırıp bana bakmak zorunda kalmıştı. "Etsu-"
"Yalan söyledin."
Gücümü onun üstünden kaldırdım ve yakasından tutarak ayağa kaldırdım. Touya bana hiç bakmadığı bir şekilde bakıyordu. Sanki konuşmasına izin versem anında kendisini affettirmeye çalışacak gibiydi.
"Gidiyoruz."
Onu çekiştirerek hızlıca bahçeden çıktım ve arkamızdan hemen gelmesinler diye kapının önünü demir bir duvar ile kapattım.
Ara sokaklardan birine girdim ve onu duvara yaslayarak tam karşısında durdum.
"Aklından ne geçiyordu?"
Sesim sert çıkıyordu ama bağırmıyordum. Ona olan sevgim umrumda değildi. Ona güvenmemi istemişti, güvenince ise beni hayal kırıklığına uğratmıştı.
"Ben... Yapmak zorundaydım."
"Yapmak zorundaydın?"
Elimi geldiğimiz yöne doğru açtım, "SİKTİĞİMİN OKULUNDA KARDEŞİN İLE SAVAŞIYORDUN LAN SEN! SENİN, ABİSİ OLDUĞUNU BİLE BİLMİYORDU!"
Göz bebekleri titredi, yine bir şey diyemedi.
"Bir daha olma-"
"Ne bir daha olmaz?! Söylesene! Tek bir şey istedim ya! Tek bir şey! Savaşma dedim sana! Sen ne yaptın? Gittin kahramanlar ve öğrencilere savaş açtın!"
Uzaktan polis ve kahraman sesleri gelmeye başlamıştı. Bizi, daha doğrusu Touya'yı aradıklarını biliyordum.
Touya bileğimi tutmaya çalışırken sertçe elimi geri çektim. "Siktir git, ne hâlin varsa gör."
Arkamı döndüm ve sokağın diğer tarafına doğru hızlı adımlarla ilerleyerek onu arkamda bıraktım.
Tanrısal anlatım:
1 hafta önce olan savaştan ve Touya ile Etsuko'nun kavgasından sonra Etsuko eşyalarını alıp kendi evine dönmüştü.
Touya ise kaçmak istememiş, kafa dinleyip olanları düşünmek için teslim olmuştu ve şu an hapishanedeydi. Ama istediği zaman kaçabilirdi.
Ve bugün, o gündü.
İkisi de birbirlerini özlemişlerdi. Etsuko hâlâ Touya'ya sinirli olsa bile onu hâlâ çok seviyordu ve görmek istiyordu.
Touya ise Shigaraki'ye uyup yaptığı savaştan pişmandı. Etsuko'ya hak veriyordu çünkü onun istediği tek bir şey olmasına rağmen isteğini yerine getirmemiş, ona güvenmesini isteyip güvenini kırmıştı.
Etsuko'nun anlatımı:
Kaçıncı olduğunu bilmediğim sigaram ve kahvem ile koltukta oturmuş, televizyonda saçma salak bir diziye bakıyordum.
En sonunda dayanamadım ve kanalı çevirdim. Haber kanalı çıktığı için yine değişecektim ama gördüğüm haber ile ağzımdaki kahveyi püskürttüm.
"Geçen hafta yakalanan ünlü villain, Dabi, hapishaneden kaçtı!"
Şok içinde ayağa kalkarak tekrar tekrar yazıyı okudum. Nereye gitmişti bu salak? Neden kaçmıştı?
Kapımın hızlı hızlı çalınması ile kafamı kapıya çevirdim, "Yok artık..."
Birkaç büyük adımda kapıya ilerledim ve hemen kapıyı açtım.
Karşımda duran kişi... Touya'ydı.
Eliyle dizlerinden destek alırken derin nefesler alıp veriyordu. Koşmuş gibiydi. Kafasını yukarı çevirip bana baktı ve doğrulup elini uzattı.
"Özür dilerim."
Önce eline, sonra ona baktım. Gözleriyle yalvarır gibi bakıyordu. Eğer elini tutarsam kaçacak ve uzun süre boyunca aranacaktık.
10 saniye boyunca öylece yüzüne baktım ve en sonunda elini tuttum. Elim eline değdiği an sıkıca elimi tuttu ve gülümseyerek beni de peşinde sürüklemeye başladı.
Kitap bitti. En uzun kitabım bu, hayırlı olsun. Muhtemelen bu finalden tatmin olmadınız ve geleceği gösteren bölüm isteyeceksiniz. Merak etmeyin, bir ek bölüm yazacağım ve orada da tımeskip olacak.
Başka bir kitapta görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi x Reader (Bnha x Reader)
FanficHayat dolu olan Etsuko, daha lise 2. sınıftayken en yakın arkadaşını kaybettiğinden dolayı hayata ve insanlara karşı nefret besler. Bu nefreti içinde git gide büyür ve en sonunda okul müdürü onun bu nefretinin ileride büyük sorunlara yol açacağını s...