Kahramancılık

3.6K 407 116
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da yapsanız iyi olur...

Saat akşam 11 olmuştu. Yine çok insanın olmadığı loş ışıklı sokaklarda yürüyordum.

Günlerim sıkıcı geçiyordu. Yani, zaten ne kadar eğlenceli olabilirdi ki?

Minik bir bakkala girerek kendime soğuk kahve aldım. Parasını ödeyerek bakkaldan çıktım ve yürümeye devam ettim.

Bir sokağın yanından geçerken sokaktan çığlık sesi duydum. Yürümeyi bırakarak kafamı sokağa çevirdim. Benim durduğum sokaktaki ışık az ve loş olduğu için baktığım sokağın sadece başını biraz aydınlatıyordu.

Çığlık atan kişiyi umursamadan yürümeye devam edecektim. Bir adım attığımda tekrardan çığlık sesi geldi. "YARDIM EDİN! İMDAT!"

İç çekerek sokağa bir adım attım.

Rahat rahat kahvemi ve sigaramı içecektim. Ne gerek vardı şimdi böyle bir şeye?

Geceydi, gece. Gecenin köründe insanlar neden böyle şeyler ile uğraşıyordu? Yat uyu kardeşim. Götünde kurt mu var?

Sakince sokakta yürümeye başladım, gördüğüm en ıssız sokaklardan biriydi. Sokağa bağlı başka bir ara sokakta tıkırtı duyunca durdum ve o sokağa döndüm.

Biri vardı, ama yüzünü hiç göremiyordum. Birkaç saniye sonra birinin daha sesi geldi, sanki boğuluyormuş gibiydi.

Telefonumu çıkararak flaşı açtım, karşımda duran dikiş kafayı görünce şaşırdım. "Lan!"

"LAN!"

"YİNE Mİ SEN?"

"SEN BENİ Mİ TAKİP EDİYORSUN LAN?"

"NE? NEDEN SENİ TAKİP EDEYİM BEN BE?!"

Yerde duran kadını görünce önce ona bakıp sorgular gözlerle dikiş kafaya döndüm. "Bu saatte insan mı öldürüyorsun? Sen uyuyor musun hiç?"

"Şu an takıldığın tek konu bu mu?"

"Kahramancılık falan mı oynamamı bekliyorsun?"

Kadına döndüm, "İstiyorsan kaç."

Kadın hemen ayağa kalktığı sırada dikiş kafa elinden alev çıkararak onu durdurdu. Kadın korkarak duvara yaslandı ve bana baktı. "Lütfen yardım et!"

Dikiş kafaya baktım, o da bana bakıyordu.

"Kadını neden öldürmek istiyorsun?"

"Canım istedi."

"Muhtemelen evine gidip rahat bir uyku çekmeyi bekliyordu."

"Ne yapabilirim?"

Kadına doğru ilerleyecekken eliyle beni durdurmaya çalıştı ama özgünlüğümü kullanarak kendime hemen sivri bir metal çektim ve onu boynuna dayadım.

Böyle bir şeyi beklemiyormuş gibi hemen durdu ve göz ucuyla havada boynuna dayanmış metale baktı.

Kadına yaklaştım, "Kaç yaşındasın?"

"20"

"Gençmişsin. Hayatın nasıl?"

"Ne?"

"Hayatın diyorum, eğlenceli mi? Okuyor musun? Sevgilin var mı?"

Sorduklarım ile afalladı ama birkaç saniye sonra cevaplamaya başladı.
"H-hayatım güzel... Sevgilim yok, platoniğim. Mimarlık okuyorum."

"Güzel hayatın varmış. Ailen nasıl?"

"İ-iyiler."

Dikiş kafaya bakmadan mırıldandım, "Bırak gitsin."

"Ne saçmalıyorsun?"

"Kızı diyorum, bırak gitsin. Genç biri yerine azrail canını almasın diye direnen insanları öldürsene." ona döndüm, "Hani artık mezara gitmesi gerekip bir türlü gitmeyenler."

"Sanane bundan?"

"Doğru, banane."

Kızdan bir adım uzaklaştım, "İnsanların seni kurtarmasını bekleyemezsin. Çabalaman gerekir."

Dikiş kafanın duymayacağı şekilde konuştum, "Ama bu sefer sana kıyak geçeceğim."

Kızın gözleri umutla parlarken dikiş kafanın boynuna dayalı metali bacağına batırttım. Kız hemen koşarak uzaklaştı. Ben de kahvemin kapağını açarak bir yudum aldım ve sakince dikiş kafaya ilerledim.

"N'aber?"

Öfkeli gözleri bana döndü, "Kafadan çatlaksın."

"Hadi ya, öyle mi?"

Bacağına batan metalin ucunu tuttu ve bir anda çekti.

"Aptal, tampon yapacak bir şey olmadan çıkarmasan daha iyiydi."

"Doktor musun nesin? Siktir git."

"Vay be, beni öldürmeye çalışırsın diye düşündüm."

Gözleri bacağından tekrar bana döndü, "Benim seni öldürmemi neden bu kadar istiyorsun? Beni fantazi haline falan mı getirdin?"

Sırıttım, "Emin ol senden daha yakışıklı kişileri fantazi haline getiririm. Ama maalesef hiç fantazim yok."

Başını yere eğerek güldü ama komik olduğundan değil sinirlendiğinden dolayı güldüğünü anlamıştım. Nedense ben de ona karşılık olarak güldüm.

Dabi x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin